street spirit
-
kurbağalara bakmaktan geliyorum, çocuklar. denizlerce çoklardı. büyük ve düz bir deniz taşı buldum. üzerine; immerse your soul in love yazdım, denize attım. benim böyle gereksiz sululuklarım vardır. neyse. asıl diyeceğim; bugün bu şarkının nefis bir cover'ına denk geldim. şu ki:
https://soundcloud.com/…-lane/sets/under-the-covers -
(bkz: radiohead)
-
anlamsız yere dertlendiriyor. ev yalnızlaşıyor, insan yalnızlaşıyor. garip. kaç senedir ara ara dinlerim hep aynı hisler uyanır bende. özellikle böyle yazın dinlersem göğe bakma ihtiyacı hissediyorum. siz hiç göğe bakma ihtiyacı hissettiniz mi? bana mı has bu gariplikler?
-
ucak yolculugunda dinlenmesi asla tasvip edilmeyen radiohead parcasi.
ucaktan atlayip bulutlara sarildigimi hayal ediyorum ve sonra cirpinarak yüzüstü yere çakılıyorum. -
eziyettir.
-
kapalı havalarda da dinlemeyin. asla. bu acıyı kendinize neden çektiriyorsunuz? mazoşist misiniz?
-
kapalı ve de kasvetli bir pazar günü işe gitmek istememe sebebidir bu şarkı. içim şişti be. nalet olsundu. asdfg.
-
hayatta en sevdiğim şarkı bu belki de. öyle güzel tınısı, ritmi var ki replay tuşu bozdurur.
-
bu şarkıyı dinleyen insan çok şey kaybetmiştir. dinlemeyen ise daha çok şey kaybetmiştir.
-
yıllardır en sevdiğim versiyonu 2003'te paris le réservoir'daki akustik performansıdır thom ile jonny'nin. geçmiş zamanda bir yerde olma hakkım olsa 2. gidiceğim yer olurdu le réservoir 2003.
fakat geç de olsa peter gabriel'in yorumuyla dengem şaştı, altüst oldu. bambaşka bir ağıt olmuş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap