su
-
en ideal içilmesi gereken su miktarı; çiş beyaz akana kadar su içmektir.
sistematik halde içmek yerine, bu şekilde doğaçlama kontrol yapılabilinir. baktın sarılaşıyor, içmenin zamanı gelmiş demektir.
özellikle uyanınca içilen su, gün içerisinde içilen sulardan kat ve kat daha önemlidir.
yemekten önce ve sonrasında yarım saat boyunca su içmek ise, sindirimi zorlaştırdığı için, o süre zarfında içmemek gerekir. -
özellikle hastayken bol bol tüketilmesi çok önemli. insan hastalanınca kendini yemeden içmeden kestiğini farkedemiyor bazen. ateşim varken içince içimde yarattığı ferahlık tarif bile edilemez.
-
biricikim
-
ınsanın %70'ini, dünyanın 4te 3ünü kaplayan sıvı. yediğimiz meyvede olsun ette olsun bulunur. su ihtiyacını ancak su içerek giderebilirsiniz. meyve yiyerek ya da meyve suyu içerek de giderebilirsiniz ama su gibi olmaz. su hayattır.
-
geçmişte su için az da olsa savaş çıkarken gelecekte savaşların nedeninin su olması kaçınılmaz, ortadoğu su için kapisacak gibi görünüyor
-
hayatta en korktuğum şey sudan yoksun olmak. korkuyorum! öncelikle, günde 3 litre su içiyorum. sonra sık sık ellerimi yıkıyorum, her gün banyo yapıyorum. o kadar korkuyorum ki susuz kalmaktan, bence bu bir fobi. oğluma (5 yaş) bebekliğinden beri hep onun değerinden bahsediyorum. bir damlasının dahi ziyan olmaması gerekliliğinden. bir damlası bile pırlantadan çok daha değerli. kesildiği zaman tedirgin oluyorum, bi yerde sızıntı mı var, kalbim sıkışıyo resmen. sokakta patlamış su borusu görürsem yaptığım ilk iş ilgililere haber vermek, sonra da durumdan haberdar olmak. eşim bana sık sık bu konuda normal olmadığımı söylüyor. yağmur yağınca şükürler olsun, diyorum. bu sene kışın gelmemesi, yağışların olmaması beni manyak yaptı resmen. su çok değerli arkadaşlar. lütfen ama lütfen onu hunharca kullanmayın.
not: duş kullanmam, bir kova su doldurur ve her gün banyomu o kadarıyla yaparım. şampuan, lif, her şeyimi bir kova su ile hallederim. her gün banyo dedim diye beni gömmeyin. -
yeryüzünde hiçbir şey sudan daha zayıf ve daha yumuşak değil. ne var ki su, sert ve güçlü şeylere saldırırsa hiçbiri onun yolunda duramaz, onu değiştiremez. bunu herkes bilir; ama herkes kullanamaz.
yol ve erdem öğretileri, lao tzu -
ismim vhdhbydbhdgb
ebeveyinlerimize sesleniyorum vücudumuzun temel ihtiyacı olan bir elementi isim olarak vermeyin sjznnzns -
edip cansever şiiri.
bir gün, bir uzun gün hep denize baktık
miller ve ağırlıklar bitti
gelip geçmeler bitti, gemilerin
beyaz ve kocaman gövdeleri
gözün kahverengi suyuna geldik.
palamutlar yaktık, çalılar her zamanki gibi
süsledi bizi bu ufak değişiklik
çok ağır bir şeydi gün dörtgenleri üstümüze düşen
aydınlıktan kopan, aydınlıktan kesilen
ağır mı ağır
kaldık ne kadar kaldıksa böyle
sonra gün diye bildiğimiz ne varsa akıtıldı
duvarlar, sarmaşıklar, evler akıtıldı
güneşler, hızarlar, kıymık taneleri
vinç sesleri, çekiç sesleri bir.
sokağın bitiminde dönüp arkama baktım
her şey nasıldı diye
sundurma hazin
çarşı kararsız
düzlerde yarlarda tepelerde
kurtlar, tavşanlar, yılanlar erimekte
herkes dünyayı bir yanından onarıyor sanki
meltem belli belirsiz birselleri kıpırdatıyor
gözümü kapatıp sokağa baktığımda
sudur gün.
ah sudur, ne yandan baksam sudur
suyun imgesi sudur
trenlerin kalktığı her yerde
bavullar sudur
bir gün bir erzurum çalkantısı
öbür gün konya pası
manikadan görünen istanbul kıyıları
çantası açık duran bir kadının anısı ve
dudak boyası
ardahanlı bir kartal
kızılcahamamlı bir pirinç
tülbentler, yazmalar, krepler
hep sudur
askerin son defa memleketine baktığı
yüzünü çevirince bir bardak gibi düşüp kırılan memleket
ve gemilerin ağır ağır limanlardan çıktığı
ah sudur.
bir gün, bir uzun gün bir aynanın önündeyim
kirpikler ve saçlar bitti
gövdem duvara sürte sürte inceltilmiş bir nesne gibi
dalgın ve uzun
uzun ve sisli
ben ki gövdemle tattım gövdemi, iyi bilirim
bir hurma, bir baş dönmesi
kokusu baş dönmesinin
güzel kaplar aldım bu yüzden, ne kadar güzel kap varsa
aldım
bilmek için suyumu
ve hazırlıklı değildim ve bildim
ben suyun bir dakika durduğu
durunca boğulduğu bir yerdeyim.
bir kilimi yere sermek kadar güzel ne var
sonra püsküllerini düzeltmek kadar
ya sofraya dilim kesilmiş bir domatesi koymaktaki
görkem
kamyon sürmek yükünü bilmeden
ve ikimiz bir akşam üstü sırasında
ve akşam üstünün anadolu'ya giden bir otobüs gibi kalkması
sırasında
dağlarda, tarlalarda, köprü altlarında
sazların, taşların, yosunların arasından geçerek
bir akik gibi yansıyaraktan hem de
kırmızı bir karpuzun doğum sancısına
su akar ben akarım
ben akarım su akar
vakit yok bakışmaya
günlerden suya. -
canlılar için olmazsa olmaz bir içecek.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap