• zengin,kibar,centilmen,elit ve beyefendidir. fakir de araba ne arar :-)
  • insandır! nesli tükenenlerdendir sahip çıkalım onlara
  • türkiye'de anca laf atmak için yavaşlayan sürücüdür, memleket öküz dolu arkadaş adamın umrunda mı senin ıslanman falan...
  • genelde suyu sıçrattıktan sonra ani bir frenle durumu kurtarmaya çalışan sürücüdür,fakat olan olmuş su sıçramıştır. en büyük handikapı edilen küfürü alenen duymuş olmasıdır. çok acıdır hayata küstürür.
  • henüz karşılaşmadığım tip. ne ki o yeniyo mu.
  • evet evet benim. ama arkamdaki yavaşlayamayacak gelip bana çarpacak diye de it gibi korkuyorum.
  • çok yavaşladığım halde yerdeki su dolu çukura düştüğümden ne yazık ki su sıçratanlar katagorisindeyim.
    yanlız hemen akabinde camı açıp özür diledikten sonra aracıma mağdur ettiğim aileyi davet ederek yolumu 14-15 km uzatmak pahasına gideceği yere götürerek kendimi affettirip bu kategorinin dışına çıktığımı düşünüyorum.
    (bkz: hayat paylaşınca güzel)

    edit: ben yaptım diye değil sen de yap diye yazdım arkadaşım.
    hepimizin yaptığı yanlışlar vardır. elimizdeki çöpü yola atmak, sigara izmaritini camdan dışarı atmak, kaldırıma tükürmek vs.
    izmarit konusunda bir anımı anlatayım: camdan dışarı izmarit atan biri değilim lakin bir keresinde malatya ya bir iş için gitmiştim ve elimdeki sigarayı ışıkta beklerken bir anda niye yaptıysam yere bıraktım. yandaki arabanın arka koltuğunda oturan çocuk bunu gördü ve beni işaret ederek babasına bişeyler söyledi. adamı tanımıyordum ve şehirden de çıkmak üzereydim. ancak o anda öyle büyük bir utanç duydum ki anlatamam. arabadan inip izmariti aradım ve arabanın altına yuvarlanan izmariti dizlerimi yere koyarak ve kolumu da arabanın altına sürterek kirletmeme aldımadan o izmariti aldım. arabaya geri bindiğimde gözüm yana kaydı ve adamın bana gülümseyerek baş parmağıyla okey işareti yaptığını gördüm. gülümseyemedim ve mahçup bir halde başımı çevirdim. bidaha attım mı hayır. 7-8 sene oldu ve ben arabada her sigara yakışımda o çocuğu hatırlarım.
  • benim bu sürücü. 19 yaşımdan beri tek bir insanı bile ıslatmadım trafikte. gerekirse arkamdakinin bana çarpmasını göze alır dururum yolun ortasında ama su birikintisinin yanındaki insanı ıslatmam. anamın karnından bu zihniyette doğmadım tabi ki, bir yaşanmışlığın bıraktığı bir ders sebep oldu buna.

    ehliyet aldıktan bir yıl kadar sonraydı, yağmurlu bir günde türlü apaçilikler yaparak ilerlerken, birini ıslatmışım farketmeden. biraz ileride kırmızı ışıkta durdum, birisi gelip ön yolcu camına kuvvetli bir yumruk attı. herhalde birisi adres madres soracak diye düşünüp camı açtığımda, 50-55 yaşlarında tonton bir dayı sol ayağını ve kafasını camdan içeri sokmak suretiyle ağzına ne gelirse söylemeye başladı. şoka girdim amına koyayım, gülesim geldi adamı öyle görünce. o amca nasıl o kadar esnek olabildi en çok ona şaşırmıştım ki, koltuğa damlayan, hatta şırıl şırıl akan çamurları görünce mevzuyu anladım. adamın pantolonu kasıklara kadar çamur içindeydi, ağlayacaktı neredeyse. bir daha hayatım boyunca o kadar utanamam ve vicdan azabı çekemem herhalde diye düşündüm. amca dedim, nereye gideceksen gel, van'a gidiyorum desen yine de götüreceğim seni. önce gelmek istemedi falan ama yalvar yakar ikna ettim, gideceği yere kadar bıraktım kendisini. bütün yol özür dilemekten helak oldum. bir daha da böyle bir utancı yaşamamak için yağmurlu havalarda 100 kat daha dikkatli araba kullanmaya başladım.
  • ben bugün bundan daha da fazlasını yapanı yaşadım.
    amca resmen kamyonunu yavaşlattı ve üstüne üstlük yine üstüme sıçrar diye eliyle kenara çekil kızım ıslancaksın gibi bir hareket yaptı. ama allahım okadar hoşuma gitti ki. ıslancaksa senin arabandan olsun diycektim ki kendimi zor tuttum.
hesabın var mı? giriş yap