371 entry daha
  • günlerin birinde, kafanızdaki münazaracılar yine yerlerini almış ve karşı karşıya oturmuşken, aralarında fikrinden tamamen emin olan içinizdeki sizlerden birini ilk konuşmacı yaptığınızda, bu maçın uzun sürmeyeceğini ve birazdan hayatınıza kaldığınız yerden devam edeceğinizi düşünürsünüz. sonra aniden hiç beklenmedik bir şey oluverir: fikrini söylemek için dahi sizden izin alması gereken içinizdeki sizlerden bir diğeri, sanki beyninize itaat etmeyi bırakmış gibi bambaşka bir soru ile kendinden emin konuşmacıyı kısa süreliğine şaşırtır. yılların herb*kolog çok bilmişi, biraz toparlandıktan sonra oldukça ikna edici bir yanıt verir. kısa süreli gerilim böylece bitmek üzeredir ve hatta bu şaşırtmaca sizi mutlu bile edebilir. sizden habersiz, meseleye bir başka açıdan bakmayı bilen birine de sahipsinizdir. böylece b*ktan meselenizin, yarın öbür gün dost meclisinde konusu açıldığında, gururla savunduğunuzun arkasında durabilir ve hatta iki kafanız varmışçasına olaya başka pencereden yalandan bakmış gibi yapmayı başarabilirsiniz.

    ama bitmez, kalan yarışmacıların da eli armut toplamaz.

    3. yarışmacı "ulan salaklar o öyle olur mu hiç?, o aslında şöyle..." diye başlar. 2. yarışmacı cevaplar ama bu sefer 5.yarışmacı beğenmez bu fikri. 6. ise biraz salaktır, gruplarda eşit yarışmacı olsun diye gelmiştir. artık grup da kalmamıştır. 1. gruptakiler de kendi aralarında anlaşmazlığa düşerler. 2. gruptakiler hem kendi aralarında kavga ederler hem 1. grupla. 6. yarışmacıya ise salak olduğu için kızarlar.

    sırf diğerlerine artistlik yapmak için başlattığınız bu beyin fırtınası, nöronlarınıza zarar vermeye başlar. başınız ağrır. daha önemlisi, narsisizmi yarım puanla kaçırmış yüce benliğiniz, kendi kendini yenilgiye uğratmıştır. size bildiklerinizin doğru olmadığını, daha zeki birisinin sorusunu yanıtlayamayacağınızı, daha salak olanın anladığını sizin anlayamayabileceğinizi, her şeyin doğru ve her şeyin ayrıca yanlış olabileceğini, doğru dediğiniz şeyin doğruluğunu tek başınıza ölçemeyeceğinizi göstermiştir.

    tüm bunlara sebep olanın adıdır şüphe. sizi had bilmeye en çok yaklaştıran sinsi kafa karıştırıcının adıdır.

    tek bir kere kanınıza zerresi düştüğünde, düşünmekten, düşüncenin bir yere varamamasından, bir yere varan düşüncenin yankı yapıp gerisin geri dönmesinden, bir başka sesin yankıya karışmasından ve daha bir sürü şeyden beyniniz bulanır.

    sizi hiçbir şey bilmediğinize ikna eder, bildiklerinizden bahsettiğinizde kahkalar atar. düşünmekten bile utanır olursunuz. henüz kendiyle bile baş edemeyen biri olarak bir başkasına akıl verme hadsizliğinizi elinizden alır. küçülürsünüz. had bilmeyi öğretir. özsaygınızı yerle bir eder. o kadar küçülürsünüz ki bir hiç olduğunuza karar verirsiniz. sanki masada oturmayan, kenardan izleyen ve size düşman olan bir 7.kişi vardır. ondan da emin olamazsınız.

    bir daha kimseyi küçümsemeyeceğinize kendi kendinize söz verirsiniz, ta ki twitter'ı açıp akapelileri tekrar görene kadar.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap