• bir ahmet aslan şarkısı;

    yanlızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde
    vakitsiz bir anda...
    bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere
    keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı?
    aradığım aşkı bulduysam sendedir
    ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
    ya bu benim içimde mekan tutan da kimdir.

    adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin...
    beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin
    geriye kalan yanlızca tanımadığım bu tendir
    aradığım aşkı bulduysam sendedir
    ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
    ya bu benim içimde mekân tutan da kimdir
  • "aradığım aşkı bulduysam sendedir / ya bu benim içimde dolaşanda kimdir / ya bu benim içimde mekân tutanda kimdir"

    aşkı anlatan türkü bu... aşk.. ama başka aşk.. "hakedilmiş kazanç" gibi bir aşk..
  • eğer bu şarkıdaki gibi bir hikayeniz varsa; birini deli gibi sevmiş, istemiş ama ona bir kere bile dokunamadan ayrı düşmüşseniz, acınızdan mecazen değil gerçekten kıvrandıysanız, aklınızı kaçırma noktasına gelip divane olduysanız ve bütün bunlara rağmen onun içinizdeki varlığını hissettiğiniz her dakika size mutluluk vermeyi başarabilmişse... bütün bunları bir kere bile tecrübe ettiyseniz aradan yıllar da geçse sizi o anki haleti ruhiyenize götürüveren şarkı.

    çok tehlikeli, öyle böyle değil.
  • sözlerine müziğine değil de şarkının adına bakınca ilk anda "teoman'ındır bu kesin" dedirten şarkı...
  • ''keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı?'' diyor ya bu şarkı,
    bu, gereğinden fazla ağır özet bir cümle. utanmasa hayatın anlamını verecekmiş adam.
    her boka hak ettiğinden ton kat fazla değer veriyoruz lan. insanına, işine, dünyasına, yaşamaya misal. gerek yok.
    patlayacağız çok belli.
    abartmaya gerek yok.
  • "yalnızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde."

    girişi, eminim ki bu sarkiyla ilk kez tanisip kendinden bir seyler arayan her ademin dudaklarinda merakli ve huzunlu bir tebessum yaratir. o an elinizde, masanizda veya kafanizda ne varsa bırakıp gelecek olan bir sonraki cümleyi beklersiniz.

    bu cografyada müzige yukledigimiz en buyuk misyonu bizlere gümüş tepside sunan bir parça bu. sizi, size anlatır. hatta; o'nu size anlatır. kendinizi, gecmisinizi, ozlemlerinizi sararsiniz bu sarkiya sarilirken.

    çok özel bende yeri. hayattaki tek basıma kesfettigime en fazla sevindigim şey olabilir. kimseyle hatirlamak zorunda olmadan omur boyu nereye gitsem yanima alabilirim. cok degerli cok.

    "ya bu benim içimde mekân tutan da kimdir"

    ahmet aslan'in agzindan ciktiginda bu cümle ayrı ayrı bir soru, sitem, ağıt, hayal kirikligi veya öfkeyi karsilayabiliyor. bende birden fazlasini en azindan.

    ve yeterince tekrarla dinlendiginde gercekten icinden çıkılmaz halde sorgulamaya başlıyor insan:

    "keder ve budalalıktan başka, yaşamın anlamı var mıydı?"

    (bkz: sözlük yazarlarının olası intihar notları)
  • muhtesem ritmleriyle dikkat çeken,sozleriyle de bir olay olan kanımca hakettiği değer verilmemiş bir mikail aslan sarkisi...
  • uzak mesafe ilişkisi şarkısı. ya da ben hep kendime uygun hale getirip öyle düşünüyorum.
  • bu şarkıyı dinlemek, insanın gerçekten sevdiği kişiyi bulması, onu koklaması, sarması, tenine dokunması, hayallerinde gezintiye çıkarması, dudaklarında daha önce hiç tatmadığı insanı kendinden geçirten o tadı yakalaması, yanında iken ayaklarında onu yerden havalandıran iki küçük kanat hissetmesi, onu her düşündüğünde yüzüne koca bir gülümsemenin yerleşmesi, bu sevginin onu daha iyi bir insan olmaya meyillendirmesi gibidir. bu şarkıyı söyleyebilmek ise, karşınızdaki bu kırk yılda bir gibisin kişisinin sizinle aynı şeyleri hissediyor olmasıdır. yani bu şarkıyı hakkını vererek söyleyebilen çok çok az insan vardır...
  • "geriye kalan yalnızca tanımadığım bu tendir" derken murathan mungan'ın muhteşem dizelerini hatırlatan güpgüzel şarkı

    "beden dediğin aşka vesile
    insan ruhlara aşık olur
    sevdikçe başkasını kendini bulur"
hesabın var mı? giriş yap