• 70 lerde ne karnesi lan.

    o karne mevzusu 1940 ların ikinci dünya savaşı atmosferinde ülkeye ithalat engellenir de burada ne yer ne içeriz ne zaman biteceği de belli değil diye yapılan bir şeydi.

    bir de aklı sira gezi mezi esprisi yapmış.

    neyse gülün geçin.
  • savaş sonrasını, kıbrıs ambargolarını falan bunları bilmeden mal gibi konuşursanız böyle olabiliyor işte.

    o zamanlar; devlet tüm duran varlıklarına, rafinerilere, fabrikalara, limanlara, topraklara, işletmelere sahipti ve gerektiğinde diğer devletlere de posta koyuyordu.

    şimdi devletin neredeyse hiç duran varlığı yok, üstüne de amerika' ya rahibini vermiş, rusya' dan kırk kere özür dilemiş. ona rağmen insanlar sokaklarda tuzunu almış, ucuz hıyar sırası bekliyor.

    bence şu an durum daha vahim. çünkü en azından o zaman seni ayağa kaldırabilecek varlıkların ve koruduğun bir devlet gururun vardı. artık bunların ikisi de yok.
  • 70’lerdeki kuyruklardan şikayetçi olanlar, türklerin rumlar tarafından kesilmesine seyirci kalmak isteyen vatan hainleri ve onların hain torunlarıdır. bugün ki kuyruklar için ne bir harekat düzenlendi ne bir ambargo var. tamamen hükümet fiyaskosuna bağlı sıralar ile kıbrıs ambargosuna bağlı sıraları kıyaslamak zaten beyinsizlik örneğidir.
  • sokmuşum 70'lere. bana ne kardeşim 70'lerden? ben 70'lerde yaşamadım, şu anda da 70'lerde yaşamıyorum.

    şu anı da kendi standartlarımın ne kadar düştüğüne göre değerlendiririm.
    70'lere göre değerlendirmek ve de o tarihlere göre kendime standart koymak zorunda değilim.

    geçmiş tarihe göre yaşam kalitemizde bir değişiklik olmaması gerekiyorsa o zaman, buyrun hep beraber ortaçağdaki ahır seviyesindeki taştan yapma evlerde yaşayalım.

    düzeltme:yazım.
  • 70'li yıllarda tanzim satış mağazalarının açılması ile günümüz türkiye'sini kıyaslamak abesle iştigaldir.

    menderes'in on-onüç yıllık politikaları sonucunda 1960 yılında türkiye iflas etmiş, 27 mayıs darbesi ile hem siyasal hem mali karanlığa gömülmüştür. ayrıca 1961 anayasası ile de siyasal ve sosyal alanda birçok değişim olmuştur.

    1945'te 2.dünya savaşı'nın bitimine kadar yaşanan savaşlar, kıtlık ve ekonomik buhranlar sadece türkiye'de değil, tüm dünyada yokluğa sebebiyet vermiş, birçok ülkede kota ve karne uygulanması zaruri olmuştur.. 1920-1946 arası tek partili dönem ve ismet inönü'yü "karne" uyguladı diye tarihi okumadan siyasete meze yapmak utanç vericidir. hatta ismet inönü'nün bir çocuğun "bizi ekmeksiz bıraktın" sözüne karşı; "ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım" cevabı dönemin vahametine ışık tutmaktadır..

    neyse,

    cumhuriyet halk partisi'nde inönü'den sonra ecevit lider oldu..

    bu dönemde abd ile önce afyon~haşhaş krizi yaşanmış, abd ecevit'e üretimi durdurması için ultimatom vermişti. 74 kıbrıs harekati başladıktan sonra ise silah ambargosu uygulandı.. ecevit ise abd üslerini kapattı vs..

    ayrıca bu yıllarda abd, vietnam'da büyük bir bataklığa gömülmüş, asker ve teçhizatlarını asya'dan geri çekiyordu.

    73 yılındaki arap-israil yom kippur savaşı sebebiyle, araplar petrol arzını kısma kararı almış petrol fiyatları birkaç yılda 50 kat artmıştı.

    benzin ve tüpgaz gibi petrol türevlerine sadece türkiye'de değil, dünyanın dört bir yanında ulaşılması mümkün değildi.. ki petrol sadece tüp kuyruklarına sebep olmadı, kullanıldığı sanayileri ve sektörleri direkt etkiledi.

    70'lerdeki tanzim satış mağazaları sosyalist bir anlayışın ürünü, kuyrukların sebebi ise global ve konjonktürel olup,

    2019 türkiye'sindeki tanzim satış mağazaları seçim odaklı, kuyruklar ise bizzat hükümetin politikalarının sebep olduğu utanç vesikalarıdır..
  • o zamanlar zengini fakiri kimse bir şey bulamıyormuş, şimdi öyle değilmiş, zenginler zaten rahatmış, olan fakirlereymiş şu an. bu şekilde açıklanan kıyas.

    senin beyin zarını sikeyim ben. fakirler ölsün amına koyim zaten. varlıklı olan sıkıntı yaşamadığı sürece sorun yok tabi.
  • isteyen tüpte alıyor sana yağ da alıyor şeker de alıyor..

    altın nokta burası, kim istemez lan imkanı olupta rahat rahat gidip alışveriş yapmak?

    insanları bu noktaya getirmek eleştiriliyor zaten ama andavallar anlamaz bunu.

    e isteyen ejder meyveli smoothy de içiyor, kaz ciğerli pilav da yiyor, püskevitini beyaz çaya banıyor.
    e bende istiyorum bak, yapabiliyor muyum? gidip tanzimden sebze kovalıyorum. istersem yapabilir mişim herşeyi, ya hadi abicim hadi.

    yaylanın gidin memurlar net sitesine orada kurtarın iktidarı, wow sitesine gidip duble yollar ile mutlu edin birbirinizi hadi.
  • amerikaya posta koyup kıbrısa giren ecevit
    batının koyduğu ambargolar
    batıya inat ecevitin kenevir, haşhaş afyon üretme ısrarı
    petrol krizleri

    akp daha hayatında bir tane bile kriz yaşamadı bir kere bile ambargo yemedi.

    2008 deki küresel kriz gelişmiş ülkeleri vurdu onda bile deli gibi sarsıldı ülkemiz.
  • birisi bütün dünyanın krize girdiği diğeri ise bütün dünyada gıda fiyatlarının düştüğü ve üretim teknolojilerinin ucuzladığı dönemde gerçekleşmesi dışında farkı olmayan iki kuyruğun karşılaştırılması.

    70lerde ki kuyruklar zamanı da karaborsa fiyatlarını karşılayabilirseniz kuyruğa girmeden ürün satın alabiliyordunuz. bugün de market pazar fiyatını karşılayabiliyorsanız oralardan alabilirsiniz ürünleri.
  • saçma sapan bir kıyaslama. bu bakış açısını anlamakta gercekten güçlük çekiyorum. krizin eşit derecede veya daha kötü olduğuna ikna olmak için 50 yıl öncesi ile bire bir aynı durumu yaşamayı bekliyor insanlar. ak parti‘nin bu kadar uzun süre iktidarda kalmasının en önemli sebeplerinden biri de bu. su an evet 70'lerdeki gibi bir kıtlık yok çünkü sebze meyve üretimimiz 1970‘lerden kat kat daha fazla ama bunun olmasi geyet normal degil mi? 1970‘lerde büyükbaş hayvan ile tarım yapılırken bugün türkiye’de orta ölçekli bir tarım makinesi fabrikası günde yüzlerce pulluk üretiyor. traktör desen ayni şekilde üretimi 1970‘lerden kat kat fazla. fakat daha önce dediğim gibi bu normal değil mi? yani evet kriz var demek için illa 1970‘lerdeki aynı durumun yaşanmasını bekliyorsanız öyle bir şey olmayacak. ak parti 20 sene daha kalsa bile olmayacak çünkü o 1970’lerin kriziydi üzerinden 50 sene geçti. sene olmuş 2019 insanların temel ihtiyaçlarına 50 sene öncesinden daha rahat ulaşabilmesi bir başarı olarak adlandırılıyor. savaş veya salgın hastalık gibi bir durum olmadan 50 senede hiç ilerlememiş temel ihtiyaçlara ayni zorlukta ulaşan ülke var mı? o dönemlerde(70 ve öncesi) en azından bizden farklı olarak avrupa ülkelerinin de dönem dönem karne ile gıda veya başka ürün dağıttımı veya kıtlıkları(gıda, petrol) bilinirdi. avrupa’da şimdi bizim gibi sebze ve meyve kuyruğuna giren var mı? gerçekten zor mu bu kadar göte göt demek? temel ihtiyaçlara sorunsuz ulaşmanın başarı sayıldığı dönemler 60-70’lerdi ve gecti. 21. yüzyılda artık daha fazlasını istemek normal değil mi?
    su günümüzde yaşanan 70‘lerden çok daha sıkıntılı bir durum. bu kadar üretim imkânı ve teknoloji varken, 1970‘lerde olduğu gibi dış etkenli bir ambargo olmamasına rağmen, günümüzde halkın sebze kuyruğuna girmesi normal mi? veya iktidarın bu seklinde bir çözüme ihtiyaç duyması? ambargo falan değil, bu seferki 16 yıllık yanlış politikalar sonucunda oldu. şaka gibi gercekten 21. yüzyilda halk sebze için kuyruğa giriyor (sebze bakın hani toprakten bitiyor bulması ayrı işlemesi ayrı teknoloji olan petrol falan değil baya ilk cağlardan beri üretilen sebze). adam diyor hala 70’ler. ne 70’lermiş arkadaş duyan da o yıllarda chp 10 yıl tekbaşına iktidarda kaldı sanacak.
    16 tek başına iktidarlık bir parti için muazzam bir fırsattı. neler yapılmazdı her alanda şu gecen süreçte. ne diyeyim, afiyet olsun. umarım bir 50 sene sonra 2070’de yine temel gıdalara bu kadar rahat ulaşma “lüksünü” yaşar halkımız.
hesabın var mı? giriş yap