• trabzon'da moloz (yanlış anlaşılmasın sadece adı moloz) civarında bulunan müthiş bir pilavcı. üstelik 1856'dan beri sülaleden devam eden bir gelenekmiş. neredeyse hiç bozmamışlar diyebiliriz. güleryüzlü oğullara, torunlara devrolmuş küçük bir lokanta. ilginçtir, pilav masanıza gram hesabıyla geliyor, üstüne de ister kavurma ister kuru fasulye tercih edebiliyorsunuz. ilk kez yiyecek biri için 250 gramlık sipariş yeter herhalde. ömrünüzdeki en lezzetli mi bilinmez fakat en farklı pilavını yiyeceğinizden emin olarak gidin.
  • trabzon'un lezzetlerinden bir tanesidir. kalkanoğlu pilav'ın tarihi 1856'ya dayanıyor. o dönemde padişahın pilavcıbaşısı süleyman ağa, trabzon'a yerleşip kendi dükkanında pilav satmaya başlıyor ve bugünlere geliniyor. kalkanoğlu pilav'ın lezzetinin sırrı malzemesinde saklı. pilav yapımında kemik suyu kullanılır. kemik ve kemik iliği 24 saat buyunca büyük bir kazanda kaynatıldıktan sonra elde edilen su pilavda kullanılır. ayrıca özel pirinç kullanılıyor. kalkanoğlu'nda pilav hala ilk günkü gibi kilo ile satılıyor.
  • müthiş bir lezzet, en kısa sürede istanbula da açarlar umarım.
  • trabzon'a gidildiğin de mutlaka uğranılması gereken yemek mekanlarından biri. yanında kayısı hoşafı istemeyi de unutmayın.
  • henüz daha lezzetlisini tatmadığım pilavdır.
  • pirinci ulaşabileceği en şerefli noktaya taşımaktadır.
    zamanında kırım seferi için padişah emriyle trabzon'a gelmiş, sonra trabzon valisi'nin ricası üzerine şehirde bir aşevi açmıştır.
    daha sonra pilav dağıtımında zaman zaman miktar tartışması olması üzerine, yine vali talimatıyla tartı ile dağıtıma geçmişlerdir ki bugün de hala bu şekilde satılmaktadır. pilav akşamüstüne doğru biter, bir daha da yapmazlar. değişik bir tok satıcı tarzları vardır.
  • pilav severlere kesinlikle önermediğim lezzet. daha sonra insan başka yerde pilav yiyemiyor. hoşaf ile birlikte pilavını yemek isteyenlerin erken saatlerde gitmesini de önerelim, hoşaf erken tükeniyor.
  • istiklal caddesindeki şubesine taksim meydandan gitmek isterseniz şu şekilde bir yol izlemeniz yeterli olacaktır: yol tarifi ayhan ışık sokağa girince az bir şey ileri gidince sağda.

    kavurmalı pilav gerçekten başarılı, porsiyon bazılarına biraz ufak gelebilir ancak yeterli, yanında hoşaf da içilebilir. vedat milor'ün programında görünce çok merak edip gittim, pilavı beğendim. 2014 nisan'da kavurmalı pilav ve hoşaf 11.5 tl idi.
  • 3 hafta arayla gittiğimiz ve siyahla beyaz gibi nasıl değiştiğine şahit olduğumuz mekan. 3 hafta önce gittiğimiz zaman taptaze, mis gibi tereyağı kokan bir pilavla ve yine nefis bir fasulye ile bizi ağırladılar, pilava 8 lira, hoşafa 1,5 lira aldılar. geçende bir daha gittik, bu arada tabi vedat milor etkisiyle bütün gençler tıka basa dolduruyorlar mekanı, oturduk bir pilav geldi önümüze ama kavurmalı mı değil mi tartışılır, şöyle bir iki parça et koymuşlar üstüne ayıp olmasın diye, oysa geçen gittiğimizde böyle miydi mis gibi bol etli yemiştik pilavımızı, bu sefer ki pilavda tereyağının lezzetinden kokusundan eser yok. çağırdık yetkili kadını, dedik bunda neden bu kadar az et var, neden pilavın tadı yok, ne dese beğenirsiniz, eti 50 gram koyuyorlarmış, olur mu dedik geçende çok çok daha fazlaydı, o zaman da "arkadaşın eli bolmuş" dedi, normalde budur dedi. 50 gram koyuyoruz deyip arkadaşın eli bolmuş diye izahat vermek nasıl bir mantığa sığıyor anlamak güç. bir kere koyarken tartmıyorlar, tartmıyorsan nasıl 50 gram, tartıyorsan nasıl arkadaşın eli bol oluyor?! her neyse pilav dedik, kötü dedik, sonuna kaldınız ondan, erken gelin dedi!! yani ben haşmetlerin pilavını yemeye işi gücü bırakacağım erkenden gideceğim sıra tutacağım, dedim ki sizin standart bir lezzetti tutturmanız gerekiyor, pilavın sonu demek oluyor mu dedim, yine erken geleceksin o zaman diyor, yani bu insana bu yaklaşıma bir şeyler denir ama neyse... 3 saatte bir pilav pişir, millete tencerenin dibini koy, bir de utanmadan koyduğunu itiraf edip erken gel diye pişkinlik ve hadsizlik yap, pes doğrusu... o pilavı ufak kazanda pişireceksin, daha çabuk tükenecek ve lezzette standartı yakalayacaksın ama kime söylüyorsun tabi, 3 saatte bir pişir millet ne yerse yesin, nasılsa benim reklamım yapıldı, gelen geliyor de, tabi bunla da bitmedi maalesef işletmenin kurnazlığı, 8 lira olan pilavı 10 lira yapmışlar, vedat milor'un programında işletme sahibinin bedava dediği hoşafı ilk seferde 1,5 liraya bu sefer ise 2 liraya içtik! isteyen programı internetten açsın izlesin. bir daha buraya uğramayı bırakın yanından dahi geçmem.
hesabın var mı? giriş yap