• vay arkadaş. " bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gereken kararı vermesini bekliyoruz." ne güzel bir ülke olduk. artık öyle "yargı bağımsız" zırvaları falan da yok. hükümetimiz çok şeffaf sağolsun.
  • kendini kanuni'den sonraki padişahlardan biri zanneden birinin hezeyanları
  • gündem değiştirmenin yeni bir örneğidir; hemen gazetelerin iç sayfalarını okumak gerekir bunlar yine neler karıştırıyor diye.
  • nihayetinde bu bir dizidir. senaryo tarihi birebir yansıtmıyor ve yansıtmak zorunda da değil. tarihimizi dizi izleyerek öğrenmeye çalışanlar varsa kitap okumayı denesinler. ama tabi kime neyi söylüyoruz.
  • pazar pazar beni düşüncelere sevk etmiş olan açıklamadır. bir bölüm bile muhteşem yüzyıl izlemedim o yüzden tarihi nasıl yansıtıyor hiç bir fikrim yok ama aklıma şu geliyor; dünyanın hangi ülkesinde bir hükümet başkanı bir dizi ile ilgili bu kadar ciddi eleştirilerde bulunur. obama'nın lost'un sonunu gördükten sonra yapımcıları mahkemeye verdiğini veya eleştirdiğini düşünebilir misiniz veya david cameron'un sherlock'un üçüncü sezonu başlasın diye yapımcılara baskı yaptığını veya doctor who'un sürekli değiştiğmesini eleştirdiğini.

    hiç bir demokratik toplumda, demokratik olduğunu iddia eden bir siyasi lider hele ki başbakan bir dizi ile ilgili ciddi olarak ithamlarda bulunmaz. bunu ancak örneğin yunanistan'da altın şafak partisinin liderini türk dizilerine karşı savaş ilan ederken görebilirsiniz.

    gerçi ne mutlu ki bize sinemadan mimariye, sosyolojiden tarihe kadar her şeyden anlayan bir başbakanımız var.
  • ortadaoğu jandarmalığını mısır'a kaptırınca, savaş açacak yeni bir yer arayışı içinde olan rte'nin yeni hedefi.
    ben şimdiden kendisini uyarayım, hürremci teyzeleri diziden vazgeçirmek, ortadoğuda barışı sağlamaktan bile daha imkansız bir görev olabilir.
  • ''...bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gereken kararı vermesini bekliyoruz. bu değerlerle oynayanlara milletçe gereken dersin hukuk içinde verilmesi gerekir.'' ifadelerini içeren konuşmasıyla start almış savaş.

    benim anlamadığım, cidden anlamakta zorlandığım bazı noktalar var : biz demokratik bir ülkede isek ve herkesin baskı altında kalmadan, birilerini aşağılamadan ve şiddete yöneltmeden düşüncelerini dilediği gibi açıklama imkanı varsa, o ülkenin başbakanı nasıl bir dizi hakkında ilgilileri (diziyi kaldırmakla yada buna benzer bir şeyle mutlaka) uyarabiliyor?

    ayrıca, yayınlanmakta olan bu dizide nasıl bir suç unsuru bulunacak da yargı bununla alakalı karar verecek? dizi lan bu sonuçta ve tüm dizi ve filmlerde olduğu gibi yönetmen istediğini yazar ve oyuncular da oynar, sen de buna karşıt görüş sunarsın ve herkes görüşünü dile getirmiş olur, yargı kararı ne demektir?

    ayrıca, arkadaş herkes senin gibi mi bilmek ve tanıtmak zorunda kanuni'yi? ben belki farklı tanıyorum (ki zaten öyle) ve bunu da gerekçeleriyle dizileştiriyor, filmleştiriyor yada kitaplaştırıyorum, bana yargı nasıl karışabilir, aklım almıyor!

    bir de ayrıca her şeyi geçtim, yürütmenin başında olan birinin yargıya alenen herhangi bir konuyla ilgili çağrı yapması sonucunda biz gerçekten nasıl yargının bağımsız olduğuna inanacağız; bu sözler parlamenter sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesini zedelemiyor mu?

    aklımda bu sorular dolanıp duruyor ama herkes uyuyor madem...iyi uykular benim yalnız ve güzel ülkeme.
hesabın var mı? giriş yap