• çok entipüften bi belgesel, çok az yeni bilgi içeriyor, zeitgeist the movie'nin ilk bölümü daha doyurucuydu. fakat bu belgeselin sonunda anlatılan bi fıkra var ondan bahsetmem gerek çünkü türkçe altyazısında bütün espri yok olmuş. espri kelime benzeşmesi üstüne kurulu çünkü..

    papa ölür ve cennete gider, aziz paul onu karşılar ve papa'nın bi dileği olup olmadığını sorar. papa, "incil'in orijinalini görmek istiyorum" der, paul da hay hay der ve ona orijinal incil'i gösterir. papa okumaya başlar ve bi yerinde "aman tanrım, diye bağırır, meğer kelimenin aslı "kutla" imiş".

    kastedilen kelime celebrate'dir. papa (ve bütün hıristiyan liderler) bu kelimeyi yüzyıllardır celibate olarak görmüşler güya. celibate da bakir demek. boşu boşuna bu kadar rahip abaza dolaşmış yani..

    ne yazık ki belgeselin tek ilginç noktası bu fıkraydı, o da altyazıda mahvolmuş. sırada religulous var, o daha iyidir diye umuyorum.
  • en ilginç bölümü şu:
    adam gidip zamanında (küçükkene) kendisine din propagandası yapmış olan kişiyi buluyor.
    kilise hocası mı cemaat reyisi mi ney tam hatırlamıyorum şimdi. ve soruyor "bana bunu neden yaptın?"
    çok ilginç bir soru.
    insan çocukken anlatılan herşeye inanma potansiyeline sahip.
    büyürken de anlatılanların doğru olduğu desteklenirse ucundan accık,
    herşeye inanmak mümkün.
    din adamı da biliyor bunu, ve kendi dinini enjekte ediyor küçük yaştaki bebelere.
    ama bu soruya karşılık veremiyor: "bana bunu neden yaptın?"
    hangi hakla?
    neye dayanarak?
    hangi gerekçeyle?
    bana bunu yapma hakkını sana kim verdi?
    bu sorular karşısında din distribütörü amcanın suskun kalışı, "ee işimiz bu" bakışı... ibretlik. (bkz: benim mesleğem bu)
    yiyorsun bir bok ama, nedenini açıklamaktan acizsin.
  • lan anlamıyorum, imdb'de bu 2005 yapımı görünüyor. zeitgeist 2007. gelmiş kıyaslıyorsunuz. bu zeitgeist'in öncülü olum.

    yok "fazla bi şey öğretmiyor" yok "şu" yok "bu". öğretse ne öğretmese ne? damardan giriyor işte, açık kalp ameliyatı yapıyor hatta, kaburga neyin hepsini parçalıyor. zeitgeist ne alaka? en temel ve basit argümanlarla hristyanlığı alaşağı ediyor.

    zaten ateizmin en güzel tarafı karmaşa ve gereksiz bilgi kalabalığını bir kalemde atıp işin özüne inmesi değildir de nedir ha?
  • ilginç anlatımıyla olduğu kadar, anlattıklarıyla da ses getiren 2005 yapımı belgesel/film... özellikle hristiyanlığın kökleriyle ilgili değinilen konular herkesin çıkıp kolaylıkla anlatabileceği cinsten değil... filmin sivri dilli olması, ucuz bir dökümantasyon olduğu yönünde kontra bir tepkilere de yol açmış haliyle... bu arada dj madson'ın elinden çıkan sountrack de filme çok şey kattığı için gayet başarılı denilebilir...
  • soundtrack'iyle göz dolduran bir belgesel olmuş. genel itibariyle neşeli light bir yapım. zeitgeist'de denmiş şeyler üzerine yeni birşey demiyor, bittabii olayı onlar bunlardan çalmışa getirmek saçma ama, the god who wasn't there 2005 yapımı.

    ayrıca, filmde hristyanlığın eleştirildiği bir çok noktada, anladığımız kadarıyla yönetmen ve müslümanlar hemfikir, kutsal ruh olayı, sonra incillerin isa öldükten sonra yazılıp dejenere olduğu vs.

    film streaming olarak turandursun.com'da izlenebilir.

    ek: sountrack'ten bir şarkı hariç dj madson isimli şahıs sorumlu, o bir şarkı ise logan wells'miş.
  • türkçe altyazısı divxplanet'te bulunabilecek belgeseldir kendisi.hatta link vereyim tam olsun : http://divxplanet.com/…he-god-who-wasn-t-there.html
  • bu arada, kimse yazmamış, yazayım, belgeselin en güzel nüansı, isa diye birinin hiç olmadığı, yaşamadığı, pek çok söylence kahramanının (oedipus, osiris vs) bir bileşeni olduğu iddiası. orada olmayan yalnızca tanrı değil, isa'nın bedeni de orada değil!
  • hristanlığına yönelik belgelere dayalı eleştiri yapan belgesel.
    en çok beğendiğim yer ise:

    --- spoiler ---
    ölüyorsunuz ve kendinizi cehennemde buluyorsunuz.
    ateş çukurlarında yanıyorsunuz, tarifsiz işkenceler görüyorsunuz.
    birden pişman olup inanmış olmayı dilemez miydiniz? inanmak gayet kolay.

    hayır zannetmiyorum. bu daha iyi olmazdı.
    eğer cennette oturuyor olsaydım ve milyarlarca insanın cehennemde tarifsiz acılar çektiğini bilseydim.
    ve onlara yardım etmek için, elimden hiçbir şey gelmeseydi.
    benim için asıl cehennem işte bu olurdu.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap