• buram buram irlanda kokan ve zaman zaman kahkaha attıran son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden, durum komedilerinden bi tanesi.. çavuş gerry boyle gibi dahilik ile gerizekalılık arasında gidip gelen enteresan bi karakteri daha önce görmemiştim.. amerika ve irlanda klişelerine de çok sağlam göndermeler mevcut filmde.. durağan bi film gibi gözükebilir ama kesinlikle tavsiye ediyorum.. don cheadle abimizi geçtim, filmin esas adamı gerry'i canlandıran brendan gleeson çok çok iyi oynamış.. gayet eğlenceli bi film..
  • ne esprilerine güldüğüm, ne imalarını beğendiğim bir film.

    içeriğinde barındırdığı espriler ve imalar kendi kültür çevresi içinde (irlanda) ve bu kültüre yabancı olmayanlar için anlamlı, kaliteli ve dikkat çekici olabilir; fakat benim için, doğrudan yöresel tarzda yapılan imalar ve espriler hiçbir anlam ifade etmedi. sadece amerika'ya orasından burasından dokundurulan sahneler azıcık hoşuma gitti ve bir de suç örgütünün elemanları arasındaki friedrich nietzsche ve bertrand russell konulu diyaloglar ilgimi cezbetti, o kadar.

    her neyse. sonuç olarak bana, dediğim gibi belki de irlanda kültürüne uzak olduğum için absürt komedi olarak geldi film ve tarzım olmadığından hiç beğenmedim, 4 puan verdim.
  • çok sağlam dialoglara sahip harika bir komedi.
    in bruges'den tanıdığımız brendan gleeson başrolde.
    eğer in bruges sevmişseniz bu filmi de kesinlikle seversiniz.
  • mcbride & boyle sahnelerinde gülmekten osurtan film.

    --- spoiler ---

    öldürülmüş bir adamın yaslandığı duvardaki 5 ½ yazısını görmeleri üzerine

    mcbride : five and a half. five and a half.
    boyle: now what the fuck would that mean?
    ...
    mcbride :maybe this is the killer's five and a half... halfth victim.
    boyle: go on.
    mcbride : maybe he's killed four people before now, and he's maimed another lad. cut off his legs maybe, which'd be the half. so this'd be victim number five and a half.
    boyle: interesting theory.

    --- spoiler ---
  • in brudges'un yönetmeni olan martin mcdonagh'ın kardeşi olan john michael mcdonagh'ın yazıp yönettiği film. daha çok bir karakter komedisi olan filmin esprileri daha bodoslama ve karakter komedilerine referans vermek gerekirse hafif recep ivedik tarzında. ancak bunların hiçbirisi gülmeye ve the guard'ın şahane bir komedi olmasına engel değil.

    bisiklete bağladığı sokak köpeğiyle ortada dolaşan veledi gördükçe gülmemek elde değil.
  • kafanıza dan dun esprilerin vurulmasından ziyade göze çarpan ufak tefek ironilere gülmeyi seviyorsanız gayet iyi bir film; kaldi ki tam anlamıyla komedi de değil.
  • beklediğimden çok daha iyi bir film çıktı valla, helal olsun. absürt komedi ile ciddi polisiye arasındaki dengeyi çok şahane kurmuş film, hem "oehasdh bu ne lan" diye güldürüyor, hem heyecan yaptırıyor hem de dokunuyor adama arada. irlanda-ingiltere-amerika üçgenindeki ırkçı espirilere özellikle çok güldüm ehashd. güzel güzel.
  • çok iyi esprilere sahip, beklentimin çok çok üzerinde çıkmış filmdir. hem komiktir hem de sonu ile ters köşe yapar. gerry boyle adam gibi adamdır hatta adamın dibidir, dumb diyen halt etmiştir.
  • kadrosunu çok beğendiğim film. brendan gleeson'ı izlemeyi seviyordum zaten, don cheadle da her zamanki rolünde. ama özellikle acayip tipiyle mark strong bu absürd filme cuk oturmuş. bana bullet tooth tony'i hatırlattı.

    --- spoiler ---
    filmin sonunda fotoğrafçı çocuğun yaptığı tespite bayıldım.

    -siz yankiler, her şey, her tecrübeniz hakkında kitap yazarsınız. sonra film için satarsınız.
    - standart bir hikâye değil mi? bolca aksiyon, biraz mizah...
    - ...hele bir çocuk da eklendi mi tamamdır.

    ayrıca son sahnede wendell'ın, sergeant gerry boyle ile arabada yaptğı konuşmayı hatırlaması ve gerry'nin gülemsemesi filmin beni üzen tarafı oldu.
    --- spoiler ---
  • açıkçası çok güldüğüm film olmuştur kendileri lakin sonu olmamış beya.
hesabın var mı? giriş yap