• nereye gitsem herkesin üzerinde bu montlardan arkadaş. ülkenin toz pembe durumda olduğunu düşünüp mevcut düzeni eski türkiye edebiyatı eşliğinde azılı bir kararlılık ve sadakatle savunan cengaverlerin artık "çıkar göster telefonunu" demesine gerek kalmadı, "bak adamın üstündeki monta" demesi yeterli. tuğralı doblocu, diriliş osmanlıcı, büyük resmi gören, dış güçlere savaş açmış, dolar yükseldiğinde dolar yakan, düştüğünde halay çeken, höytt israil ürünleri almayın dendiğinde gaza gelip domestos almayı bırakan yiğitlere gün doğdu.

    ama kıyamam, orijinali 1000-1500 tl'den başlayıp 5000-6000 tl'ye kadar giden bu montların 200-300 tl aralığında satılan çakmalarının tüm ülkeyi istila etmiş durumda olduğunu bilseler komik duruma düşmeyi istemezlerdi tabi.

    edit: okuduğunu anlamama veya sadece başlığa bakıp içerisinde ne anlatıldığını öğrenmeye tenezzül etmeme refleksi bu başlıkta da tezahür etmiş :)
    ben zaten ortalığın çakma ürünlerle dolup taştığını anlatmak için yazdım, aşağıda bir yığın insan "onların çoğu çakma zaten" demiş. bazı orjinal ürün sahipleri de üstüne alınmış, "ben o grubun içindeyim çok da iyi etmişim" diye sitem etmiş :) sizinle nasıl iletişim kurulur ben bilemedim arkadaşlar, bir kere daha şöyle baştan bir okuyun ve yazının ana fikrini kavramaya çalışın.
    fiyat skalasını beğenmeyenler olmuş, ben dolap gibi uygulamalarda 200-300 aralığında satılan çok çakma the north face ve columbia ürün gördüm ama çok takılmayın, ana fikri anladıysan rakamlar önemsiz.
    son olarak bunları çok sık görmemi bulunduğum çevreyle açıklayan kraliyet ailesi elitleri olmuş. evet evet ben varoş mahallelerde gezip duruyorum kardeşim, hep de çakmaları giyen kekolar karşıma çıkıyor. sen metroya, tramvaya hiç binmeyen, pazara gitmeyen, markete gitmeyen, hastaneye gitmeyen etiler burjuvası olarak tepkini göstermekte haklısın ne diyeyim :))
  • bunlar montla sıçanlardır.
  • çoğu çakma olduğundan ülkenin fakirlik boyutunu anlamanıza ve ne kadar şekilci olduğunu hatırlamanıza yardımcı olur.
  • sebebi çocukken üşümemek için giyinirdik, şimdi düşünceler için giyinir olduk. söyleyeceklerim bu kadar.

    tanım editi : toplumsal çöküş istilasıdır.
  • yazın indirimde 2000 liraya falan alırsınız en azından columbia'yı. üstüne bir de taksit yaparsınız. en az 3 sene de giyersiniz. kıytırık varoş markalarının montları 900 lira olmuş, onlara o parayı vereceğime 5000 lira vermeyi yeğlerim açıkçası. nesi ilginç bu durumun? adam 3 sene giyeceği bir kıyafeti kaliteli almayı tercih ediyor.
    edit: 3 değil 10 sene giyilir şeklindeki agresif mesajlara cevaben, ortalama 70 senelik ömürde de 10 yılda bir mont değiştirmeyin, varsa imkanınız kendinize küçük sürprizler yapın amk.
    edit 2: çok parası olduğunu ama yine de montunu 10 sene boyunca giydiğini söyleyen süzme salaklara salaktan başka ne denir amk siz söyleyin?
  • nike air force 1 teroru ile ayni durumdur.
  • 12 yıl önce aldığım north face montumla içinde bulunduğum grup. sanırım 4-5 yıl daha giyerim. iyi ki almışım.
  • cuma namazı cıkısı dedem 200 tl ye mont almış markasına baktım the north face yazıyor. ulan adam ne anlar north face markasından. bilerek isteyerek cakmasını alanlar ise fakirlikten alıyor zaten. ülkenin cogunda o monta o parayı verecek para yok. verenlerin bir kısmı ise taksite yapışarak alıyor.
  • oysa ki north face, columbia, solomon falan türkiyede satış yapmamalıydı, ya da 3-5 kat fiyat çekip, 1 ay satılmayan ürünlerini burberry gibi yakmalıydı.

    şimdi o montu alan kendini özel hissedemiyor, elitler kulübünün yedeği bile olamıyor.

    (bkz: halk plaja akın etti vatandaş denize giremiyor)

    not: içi güvercin tüyü "northen face" veya "colombia" markalar giymeye gücü yeten bendeniz, orjinal "çetinkaya" amblemli montumla biricik ve yegane olduğumu kanıtlıyorum.
  • sebebi; ülkede artan üniversite sayısı ile birlikte artan araştırma görevlisi sayısıdır.

    (bkz: bu ne bilimsizliktir)
hesabın var mı? giriş yap