the outlaw torn

• sol framede ismini görünce vay arkadaş benden başka da ne çok seveni varmış dedirten kral parçadır.
• ya bu bir şarkı değil bağımlılık bende artık. ne muhteşemmişsin yahu, seneler sonra yine yeni yeniden sabah akşam dinliyorum. oof of.
• (bkz: metallica'nın cıvık dönemi)
• kaset vardı o zamanlar. kızdan ayrılmışım, içki su gibi gidiyor. kasetin bir yüzündeki son şarkı bleeding me, diğer yüzündeki son şarkı the outlaw torn. sanki bana ne kadar eğlenirsen gülersen gül sonunda hep hüzün olacak, kaybedeceksin diyordu.
• dünyanın en güzel şarkılarından biridir. hatta evrensel bir şarkıdır. çok acayiptir bu şarkı. dinlersin, bayılırsın sonra bir ara verdirir insana. bir süre dinlemez olursun, bir gün öyle bir anda öyle bir şekilde karşına çıkar ki, yine bağımlılık yaratır. karşına çıktığı anlarsa genelde insanı şaşkına çevirir çünkü zamanlaması hep manidardır. ne onunla ne de onsuz duygusunu yaşatır. insanın boş zamanlarında karşısına çıkmaz bu şarkı. öyledir, ve bağımlılığı aralıklıdır bu şarkının. bir dinlemeye başladınız mı uzun süre onunla gider, sonra onsuz, sonra yine onunla.
• the god that failed gibi hayvani soloya sahip, az bilinen über sanat eseridir.
• 13 temmuza kadar zaman var ama şu an sadece 389 kişinin oy verdiği ve büyük ihtimalle canlı dinleyemeyeceğimiz metallica şaheseri...
• kulaktan alınan uyuşturucu.
• astral seyahate inanmamı sağlamış metallica parçasıdır.
• 9 kusur dakika surmesine ragmen hic baymayan, uzerine birde sahane gitar solosuyla doruga cikip uzun bir outro ile biten metallica klasigi. kirk hammett'in wah pedali yerinde kullandigi tek sarkidir kanimca.