• 1925 yapımı alfred hitchcock'un ilk yönetmenlik denemesi. filmin süresi 1 saat ve yılına bakarak tahmin edebileceğiniz üzere sessiz film. dansçı olmak için köyünden çıkıp kasabaya gelen patsy yine başka bir dansçı kız olan jill'le tanışır ve jill'le beraber yaşamaya başlar. jill nişanlıdır ve nişanlısı bir süre uzaklarda çalışmak zorundadır. jill'i patsy'e emanet eden nişanlısı hugh gitmeden patsy'i iş arkadaşı levett'le tanıştırır. hugh uzaklardayken jill kendini başka kollara atarken, patsy de levett'le evlenmiştir. sonrasında ise karmaşık aşk oyunlarını izleriz.
    ustanın ileride de tutkusu olacak aldatma ve yasak aşkın ilk denemelerini görmüş oluyoruz.
  • alfred hitchcock'un sessiz filmlerinden biri. sanıldığı üzere ilk yönetmenlik denemesi değildir. ilk yönetmenlik denemesi, bütçe yetersizliği nedeniyle bitirilemeyen number 13 filmidir. ilk denemesi olmasa da, ilk yayımlanmış filmi olduğunu söyleyebiliriz.
  • alfred hitchcock'un 1925'te vizyona giren ilk fimi. ingiliz-alman ortak yapımıdır. dansçı iki kızın ilişkilerinin anlatıldığı sessiz bir film. filmin uzunluğu bir saat. son derece sakin ilerleyen bir film. dansçı kızlardan biri olan patsy brand karakterini virginia valli, ikinci danscı kız jill cheyne karakterini ise carmalita geraghty canlandırıyor. filmde dansçı olmak için kırsaldan büyük şehre gelen jill'e, iyiliksever patsy hem dans ekibine girmesine yardımcı olur hem de evini açar. hırslı jill kısa sürede baş dansçı olur. danstaki rekabetlerinin yanında bu iki kadının sevgileriyle aşk ilişkilerini de izleriz. türkçe' ye "zevk bahçesi" olarak çevrilen filmin ana karakterleri de dahil olmak üzere bütün oyuncular, konuşmadan jest ve mimikleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştıkları için çok zorlama oyunculuklar sergiliyorlar. görüntülerin yetmediği yerlerde yönetmen, akışı durdurarak siyah bir ekrandan beyaz bir yazı ile izleyiciye bilgi verir. gerek görüntü efektleri ve teknik bakımdan gerek konu ve anlatım olarak hitchcock filmleriden çok uzak bir film. dönemin şartlarına göre değerlendirildiğinde son derece iyi bir film denilebilir. 1920'ler teknolojisi, sosyal hayat, moda, insan ilişkileri, yasam tarzları, hatta eğlence dünyası olarak izleyiciyi o dönemlere götürebilen bir film. ızlenilmesi tavsiye edilir. ızlemek isteyenler için de youtube linki bırakalım.
    the pleasure garden
  • görsel

    alfred hitchcock'un tamamlanabilmiş ilk filmi. 98 yıl önce çekilen film, hitchcock'un henüz yapım mühendisi olduğu dönemde yapımcı michael balcon'ın onu yönetmenliği de denemesi konusunda yüreklendirmesi sonucu çekildi. fakat filmin asıl yönetmeni hitch'in hem yardımcısı hem de sevgilisi olan alma reville diyebiliriz. henüz bir film dramatizasyonunu gerçekleştirebilme konusunda yeteneğini kendi özgünlüğünde formüle edememiş ama teknik konularda keşfedilememiş bir deha olan hithcock, ilk başlarda reville'ın sinema sanatı anlayışına dayanıyordu. yine de filmde hitchcock'un sonradan imzası sayılacak özgün dokunuşları mevcuttu.

    daha ilk filminin ilk sahnesine revüdeki dansçı kızların bacaklarını dürbünüyle izleyen bir adam yerleştirmişti hitchcock. bu sonradan özellikle rear window ve psycho'da doruğunu görecek bir temaydı. hitchcock'un, film çekerken seyircinin de bir çeşit "dikizci" olduğunu hiçbir zaman aklından çıkartmamış bir yönetmen olarak sanat hayatına bir dikizleme sahnesiyle başlaması hayli ilgi çekicidir. bunun dışında levett'ın karısı patsy'nin levett'ı götüren geminin ardından salladığı mendille levett'ın sevgilisinin sallandığı mendile yapılan kesme hitch'in ileride cut to cut anlayışında özgün biçimler geliştireceğinin habercisiydi. denizde gerçekleşen bir cinayeti kısa bir anlığına su altından çekmesi, üst üste bindirme yöntemiyle gerilim sekansı kotarması, kötücül karakterin gölgesini seyircinin özdeşleştiği "iyi karakter"in üzerine bindirmesi, tempoyu ayarlamak için gag'lardan yararlanması, karakterlerin sınıf atlama çabasını açıkça göstermesi, tabanca ateşleme sahnelerinde çoğu zaman yapacağı gibi silahı doğrultanı değil silahı göstermesi ve bu sayede tabancayı seyircinin kötü adama karşı hislerinin aracısı yapıp suçu seyirciyle paylaştırması gibi hithcock'a has sayısız deneme mevcut filmde. tabii ki bunların birkaçı 1925'in teknik yetersizliklerinden dolayı üst düzey çekimler içermiyor ama fikir açısından hitchcock'un ileride neler yapabileceğini daha ilk filminden kanıtlıyor.

    the pleasure garden tipik bir drama. sınıf atlama çabasında bir dansçı kız, onun yalnızca gerçek aşkı arayan saf arkadaşı ve bu ikilinin karşısına konulan iki farklı erkek profili... filmin adı kızların çalıştığı revü salonundan geliyor. hikaye, bir şekilde yaşanan çaprazlama aşkların revüdeki gösterinin bir benzeri olduğunu, hayatın da bir tiyatro sahnesinden ibaret olduğunu anlatmaktan ibaret. epey yavan ama iyi niyetli bir deneme. öyle ki, hitchcock'un the 39 steps'e kadar çektiği filmler içinde kendi suspense tarzını dolu dolu yansıtan the lodger ve blackmail haricinde stüdyo kontratı öyle gerektirdiği için yönettiği "hafif filmler" arasında the pleasure garden en iyisi diyebilirim, tüm alfred hitchcock filmlerini izlemiş bir hayranı olarak.

    yapım aşamasında bütçe ayıracak bir stüdyo bulunamadığı için münih'in cesur film şirketi mle tarafından kotarılan the pleasure garden, filmlerini genelde stüdyoda çekmeyi seven hitchcock için de zengin bir ilk deneyim. ikinci yarısı como gölü'nde gerçek mekanlarda çekilen filmin prömiyeri de 3 kasım 1925'te ingiltere yerine münih'te yapıldığından kendi çapında bir uluslararası başarı yakalamış sayılıyor. bugünden bakıldığında 1 saat gibi kısacık bir süresi olsa da the pleasure garden elbette her zevke hitap edebilen bir yapım değil. ama mutlaka dönemin sessiz sinema mantığına ve 1925'in şartlarına göre değerlendirilmesi gerekiyor ve bu açıdan bakıldığında bence gayet başarılı duruyor.
hesabın var mı? giriş yap