• sanırım en fazla izlediğim film. don t cry dinleyip guns n roses diskografisi edinmeniz ne kadar normal ise, bu filmi izleyip kevin spacey nin tüm eserlerine tek tek sahip olmanız aynı derecede normaldir. bu arada kazara sonunu öğrenip hayata küsmenin bir anlamı yok zira filmi izledikten sonra bile tekrar tekrar izleyip aynı keyfi almanız çok olası.

    --- spoiler ---

    kobayashi kayser soze den aldığı emirle iş teklifini yaptıktan sonra neredeyse ağlamakta olan şüphelilerimizin hemen yanındaki, herşeyden bihaber, korkulu, ne olduğunu anlamaya çalışan pollyanna verbal; birazdan söyleyeceği bir kaç kelimenin ileride ona kaç ton küfür olarak döneceğini muhtemelen bilemiyordu.

    verbal kint: who's kayser soze?

    ayrıca yamulmuyorsam kevin spacey filmin galasına elindeki ufak bir kağıda -i am kayser soze- yazıp, önüne gelene göstere göstere gitmiştir. pisliğin teki midir? tabiki de evet.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    verbal kint: i did see keaton get shot, i swear to you.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    son 10 saniyede adamın sigarayı düzgün biçimde yakması ve ardından topallarken aniden düzelmesinin yarattığı şok etkisi 20 film gücünde.

    --- spoiler ---
  • yıllardır izlemediğiniz yetmezmiş gibi varlığından bile yeni haberdar olmuşsanız önce kendi adınıza üzülmenizi* sonra da koşar adımlarla herhangi bir yerden temin edip derhal izlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim mükemmel film.
  • sonu ile ilgili spoiler'ı house md'den aldıktan sonra izlerseniz piç olabilen film.*
  • keyser söze'nin türk olması ile ilgili şöyle enteresan bir teorim vardır

    --- spoiler ---

    filmin başlarında bir yerde kevin spacey ofiste bir kutuya bakar. kutunun üzerinde gözlerimin seçebildiği kadarıyla minyatürler vardır. belki de spontan olarak buradan yazmıştır türk hikayesini.

    --- spoiler ---

    kim bilir
  • oldukça güzel film, ama çok da bir olayı yok. izliyorsun, bitiyor. üzerine çok düşünmüyorsun sonra da. agatha christie romanları gibi işte.

    --- spoiler ---
    sırma saçlı kaiser soze imgesi güzeldi. verbal'ın sağdan soldan açılan alnının sebep olduğu bir kompleks olsa gerek ehe. keaton'a yazık oldu, delikanlı adamdı. bir tarafına sokmuştur artık o paraları empati yoksunu dallama.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    verbal: you think you can catch keyser soze? you think a guy like that comes this close to getting caught and sticks his head out? if he comes up for anything, it will be to get rid of me. after that... my guess is you'll never hear from him again.

    --- spoiler ---
  • izlemeden evvel sözlükte gözüme çarpan "spoilervari" entryler nedeniyle sonunu tahmin edebilmeme rağmen, olayın açıklığa kavuştuğu sahnelerde tüylerim diken diken oldu, inanılmaz etkileyiciydi. rahatlıkla diyebilirim ki the shawshank redemption'ın gönlümdeki yerini kapmaya bu kadar yaklaşan ilk filmdir. hatta belki daha çok sevdim bunu, bak bilemedim şimdi.
  • "benicio del toro'yu az biraz daha görebilsek daha da bir güzel olacaktı sanki" serzenişine neden olan, son dakikalarında "ohaaa lan helal olsun senariste" iç sesinin izleyenlerin birçoğuna eşlik ettiği filmdir.
hesabın var mı? giriş yap