the wolverine

• --- spoiler ---
  
  tanımadıgı bir karının yanına sokulup, ''hadi tokyo'ya gidiyoruz'' dediği, wolwerine'in de bunu kabul ettiği flimdir.
  
  --- spoiler ---
  
  ha siktirin lan ordan.
• --- spoiler ---
  
  filmin yönetmeni wolverine'i en iyi tanımlayan sahnenin adalet bakanını camdan aşağı attığı sahne olduğunu söylemiş.
  
  insan wolverine'in pençeleri ile ayrılan kafa kol arıyor açıkçası.
  
  bir de, filmin sonunda adamantium pençeler gidince içime dert oldu. onları yerine nasıl getirecekler şimdi? kemik pençeyle olacak iş değil o.
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  
  edit: şimdi farkettim. şu kaynakta dediğine göre adamantium beta diye bir mevzu var ve adamantium da kemiklerinin iyileşmesi gibi iyileşebiliyor. bir nevi iyileşme yeteneği adamantium pençelerde de olabiliyor. belki bizim wolverine de bundan uygularlar yeni filmde.
  
  "adamantium beta: the only known occurrence of adamantium beta was during the weapon x project. by the second part of the procedure when they laced his bones with adamantium there was a reaction with his healing factor that bonded metal and bone. as a result the adamantium "heals" just as his bones do."
  --- spoiler ---
• koca sinema endüstrilerine rağmen amerikalılar, nihayet 30 sene sonra, cüneyt arkın'ın ölüm savaşçısı filmiyle kurgusal düzeyde yarışabilecek bir film çekmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor.
• izlediğim en kötü x-men filmi. sinemada gitmeye değmez, vcdsinin çıkmasını bekleyin.
  
  (bkz: ac dc vcd si)
• (baştan belirteyim, sadece x-men 5'i kafa güzelken izlemişliğim var.) hugh jackman tanıtım filmi. kamera arkasında "göğüs kaslarını çekiyoruz eveeet, bisepsleri bir sağdan bir de soldan çekelim, adama o kadar para verdik" diye konuşmalar döndüğünü tahmin ediyorum. bir ara da bütün kadın karakterler logan'a hallenecek diye düşünmedim değil, hiçbirinin bakışı bakış değildi. x-men ayrıntıları için sufle ala ala film olarak izletiyor kendini ama özetle bir buçuk iki saatlik kas ve damar.
• --- spoiler ---
  
  gelmiş geçmiş en güçlü, en öfkeli, en karizma marvel karakteri olan; "i'm the best at what i do and what i do ain't pretty" sözüyle bilinen koskoca wolverini iki tane japon teyze küvete atıp fırçayla yıkadılar. ondan sonra niye box officede 55 milyon yapmış da beklenenin altında kalmışmış.
  --- spoiler ---
  ha wolverinin sergilediği çeşitli hayvanlıkları görmek için gidilebilir.
• x-men origins: wolverine sonrası daha iyi bir wolverine filmi bekleyen bünyeye derman olamamış film .
  
  --- spoiler ---
  
  öncelikle film japonya'daki sahneyle güzel bir açılış yapıyor. iç içe giren inceptionvari rüya sekansından sonra barda geçen sahnede japon kızla tanışması ve bir anda kanki olmaları senaryonun kolpalığı hakkında ipuçları vermeye başlıyor.olaylar hızla gelişiyor ve kahramanımız kendini japonya'da buluyor. sonrasında da wolvie abiyi olmadık işler peşinde japonya'da bir oraya bir buraya savrulurken görüyoruz. senaryo zayıf olmasına rağmen görsellik ve mekanlar gayet iyi. filmin sonunda en azından epik bir silver samurai vs. wolverine kapışması beklerken yine hayal kırıklığına uğruyoruz. finalde yapılmaya çalışılan şaşırtmaç da filmi kurtarmaya yetmiyor.
  --- spoiler ---
  
  nihayetinde istenen wolvie filmini izleyemesek de gelecek olan yeni x-men filmi için umutlarımızı taze tutmaya devam ediyoruz.
• önceki entry'mde de belirttiğim gibi (bkz: #35192764) düşük beklentiyle izlediğim ve açıkçası beğendiğim film. ama abartmıyorum, sadece beğendim. patlamış mısırlık bir film. biraz hugh jackman reklamı gibi, biraz trt'de yayınlanan japon aşk ve savaş dizileri gibi. sanki film japonya'da çekilmek istendiği için saçma bir senaryo yazılmış. japonya'ya bağlamak için saçmalamışlar resmen. filmin en saçma yanı ise sanki marvel filmi değil de normal bir aksiyon filmi gibi olması. filmde logan'ı pençeleriyle çok göremedik sanki ya da bana öyle geldi. ee insanlar wolverine abimizi izlemek için gidiyor filme. sanki önceden bir japon aşk ve aksiyon filmi senaryosu yazılmış da filmin gişesini arttırmak için insanların sevdiği bir karakteri laf olsun diye filme koymuşlar gibi. yani ne japonya'ya wolverine yakışmış, ne de wolverine'e japonya yakışmış. kısacası japonya hiç olmamış. aksiyon sahneleri fena değil. özellikle tren sahnesi güzel olmuş. sonuç olarak bir marvel filmi olarak başarısız ama bir aksiyon filmi olarak da fena değil, izlenebilir. bu arada filmde 3d adına hiçbir şey yok. 3d izlemeyi planlıyorsanız vazgeçin. gidin misler gibi 2d izleyin.
  
  --- spoiler ---
  
  filmin sondaki sürprizi çok göstere göstere yapılmış. çok önceden tahmin edilebiliyor.
  
  japonya'daki otel sahnesi belki de filmin en güzel sahnesiydi. gerçekten komikti.
  
  wolverine'in pençeler giderken ve kemiklerindeki adamantiyum çekilirken içim acıdı. üzüldüm valla ama neyse ki sonra pençeler çıktı, yine iyi oldu.
  
  en sondaki magneto reyizle profesör x reyizin sahnesi x-men days of future past için çok fena gaza getirdi. yalnız bir şeyi anlamadım, bilen arkadaşlar bir aydınlatırsa çok sevinirim. bu profesör x x-men the last stand'de ölmemiş miydi? nooldu, nasıl çıktı ortaya? bir aydınlatın, yeşillendirin beni.
  
  --- spoiler ---
• girişi mükemmel olan film.
  
  ortalara kadar senaryo yine iyi ilerliyor ama sonuna çok apar topar bağlamışlar ve finalini çok önceden tahmin edebiliyorsunuz diyaloglardaki birkaç gedik sayesinde.
  
  final sürprizi ise yine bir marvel klasiği olmuş. 7/10
• bir kaç gün önce sinemada izlediğim film. görsel açıdan fena olmayan ama konu olarak çök kötü olan . izlediğim en kötü wolverine filimiydi.
  bu arada yılmaz morgül filmin etkisinde çok kalmış sanırım;
  http://r1308.hizliresim.com/1d/5/r4zd3.jpg