• fotoğrafını "ay şuna bak nasıl bir sanat eseri" diye gösterdiğimde, sevgilimin "kızım bu sincan, fatih mahallesinden serhat ya" diye dalga geçtiği adam.

    not: sincan'ı bilmeyen varsa, ankara'nın bir ilçesi olur. ve kesinlikle böyle bir serhat orada yok. ben biliyorum.
  • elden ele uzatılmasını ve yanıma uzandırtırttırılılılmasını rica ettiğim, heykelsi varlık. az kepçük ama o kadar kusur kadı kızında da olur. yelken kulaklımla, rüzgarı arkamıza alıp yeni adalar keşfedicez nasipse. ayrık otum. kurban olduğum. erkek güzelim.
  • o bal dudaklara sadece 5 tanecik entry yazılan adam. tüm ergenliğimle itiraf ediyorum bu adam on numara beş yıldız. üstüne bir de ingiliz aksanı ve ses tonu eklenince yeme de yanında yat. *

    doğru düzgün yazacak olursam: aslen yunan olan ingiliz oyuncudur. downtown abbey'de kalp krizinden ölen kemal pamuk adlı bir diplomatı canlandırmıştır. kendisi eskiden bir grupta şarkıcı ve gitaristmiş.
  • hakkında nasıl bu kadar az entry yazılmış şaşırdım doğrusu asıl konumuza gelecek olursak kötü oyuncu değildir çok çok iyide değildir ama ona kariyerinde en büyük avantaj sağlayan fişek gibi olmasıdır net.yok böyle bir yakışıklılık arkadaş yook adam taş gibi sesi duruşu tipi bu adama bayılıyorsanız yada merak ediyorsanız uyumsuz filmini izlemelisiniz film de güzel ama theo daha güzel arkadaşım bir aydır izle diye ısrar ediyordu theo'nun olduğunu bilseydim izlemez miydim
  • neredeyse mükemmelliğin vücut bulmuş halidir.

    evet bilgisayarıma duvarkağıdı yaptım. ruhum ergen sanırım.
  • divergent'i izledikten sonra beni ergene baglatan, neredeyse bilgisayarima duvarkagidi yapacagim, her gordugume anlattigim sanat eseri... hala posterler var mi? varsa bana birkac tane lutfennnn
  • alçak gönüllü film yıldızı.
    az önce kendisiyle bir cafede karşılaştık. motorsiklet kaskını yanına koymuş tek başına bir şeyler yiyordu. çıkarken theo kabalık olmazsa bir fotoğraf çekilebilir miyiz dedim.
    toplantım var, acilen gitmem lazım. özür dilerim dedi.
    asıl ben özür dilerim. rahatsız ettim dedim.
    bir kaç adım attı, gidiyordu. baktı benim omuzlar düştü, üzüldüm. dayanamadı geri geldi. elimi sıktı ve gerçekten toplantım var, dostum kusura bakma dedi.
    az kalsın gaza gelip, allahına kurban diyecektim.
    ses tonu inanılmaz karizmatik. aynı adnan polatın sesi. :d
  • sakalsız olması gereken kişi. ha sakallı da bi efsane de sakalsız olunca tam bir mitolojik karakter oluyor kendisi. gerçek olamayacak kadar iyi manasında. *
  • heavy breathing

    adeta bir yunan tanrısı. zaten genlerinde de var yunanlık (bu ne demekse). hem kendi hem de sesi güzel insan. kendisi yüzünden filme odaklanmak bayağı güç oldu. şöyle çekici birini bulalım derken vur deyip öldürmüşler. kendisi için downton abbey izleyeceğim. allah rızası için biri bölümü atsın da kısa yoldan göreyim.

    (erkeklere laf ederken içimdeki bütün pisliği bütün abazanlığı döktüm. ama adam döktürüyor ne yapalım.)
  • (bkz: downton abbey)
    (bkz: kemal pamuk)
hesabın var mı? giriş yap