• doğrudur şahitlerim var :)
  • gayet normal olan durum. daha da fazlasını hakediyorlar hatta. açın da biraz aircrash investigation izleyin. özellikle de pilotların üstün yetenekleri sayesinde bir çok kişinin burnu bile kanamadan kurtuldukları videoları. iniş takımları açılmayan, yakıtı biten uçakları nasıl yere en az zararla indirebildiklerine, indiremeseler bile düşme anına kadar nasıl canla başla çabaladıklarına bi bakın. uçağın o çok güvendiğin otomatik pilotu bile bir noktadan sonra "al ben beceremiyorum ne halin varsa gör" diyip komutayı pilota veriyor tekrar. hiçbir elektronik sistem, insan yeteneği ve konsantrasyonu kadar güvenilir değildir. en üst düzey teknolojiyle donatılmış uçaklarda bile güvenli uçuşun temel noktası, tecrübeli ve sisteme hakim pilottur.net.
  • yedi yüz bilmem kaç giri olmuş biri de nasıl pilot olacağız da 24000 tl kazanacağız dememiş. alın okuyun, belki şartlar size uyar da pilot olursunuz.

    http://www.thk.edu.tr/…r/thy_pilot_yl_programi2.pdf
  • her gun arkanda 150 yolcu ucur, bilmem kac milyon dolar demir yigini elinin altinda olsun .... ama bence savas pilotlari neden az maas aliyor digerlerinden diye sorulmali.15 seneyi dolduran emekliligini yakip ozel havayolu sirketlerine neden geciyor? o sorulmali.
  • yine olmuş bi milyon sayfa yazı..

    otopilot di mi. hıı..

    bi düşünelim, sadece türkiye'de günde kaç tane trafik kazası oluyor. kaç tanesi ölümlü, kaç tanesi yaralanmalı. ve kaç tanesi haber oluyor, kaç haberi insanlar ciddiye alıp dinliyor, izliyor, okuyor. bir de uçak kazalarını düşünelim. yılda kaç tane uçak kazası oluyor, kaç gün boyunca konuşuluyor, afrika kabileleri dışında bu kazadan haberi olmayan bi tane insanoğlu kalıyor mu dünya üzerinde. peki neden bu kadar ses getiriyor uçak kazaları? çünkü uçak düştü mü çok büyük ithimalle ölü sayısı iki ya da üç basamaklı sayılarla ifade ediliyor. sadece bununla da kalmıyor, insanlar zaten korka korka bindikleri uçaklara olan güvenlerini yitiriyorlar. bir şirketin kazası, diğer şirketleri de etkiliyor. kazayı yapan şirket bir ihtimalle batıyor ama diğer şirketler de müşteri kaybediyor çünkü insanlar korkuyor. yani kazanın telafisi yok. el frenini çekip kenarda duramıyorsun neticede..

    atatürk havalimanından bir günde kalkan uçak sayısı 1300 küsur. bakın sadece ahl'den kalkan uçak sayısı bu. ki türkiye hava sahası, avrupa ya da abd hava sahasına nispeten tenha bir hava sahasıdır. açın flightradar'ı bakın ingiltere, almanya üzerine. abd'ye hiç bakmayın bile, bilgisayarınız kasılır. öyle bir yoğunluk var. ve yılda bir tane, bilemedin iki tane uçak düşüyor. neden diye sordunuz mu hiç kendinize?

    mükemmele yakın yapılan bir iş var ortada. çünkü hata demek onlarca ölüm demek. ve mükemmele yakın yapılan bu iş kimler tarafından icra ediliyor? büyük oranda pilotlar. bunun içine teknisyenler, hava trafik kontrolörleri de dahildir. ama yüzdeye vuracak olursak olayın neredeyse %70'i pilotların elindedir. teknisyen uçağın "uçabilecek" seviyede hazırlanmasından ve operasyona gönderilmesinden, hava trafik kontrolörü de hava trafiğinin emniyetli bir şekilde sürdürülmesinden sorumludur. pilot ise teknisyenin operasyona verdiği uçağın, hava trafik kontrolörünün yönettiği hava sahasında emniyetli bir şekilde hedef noktasına kadar götürülmesinden.

    gelelim otopilota. otopilot da olmasa nereden vuracaksınız merak ediyorum da, neyse. bu pilotlar, bir uçağı kullanmaya başlamadan önce bir dizi simülatör sortisine girerek o uçağın yaşayabileceği bütün acil durumları çalışır ve öğrenirler. iş burada da bitmez, 6 ayda bir bu simülatör sortileri tekrardan tecrübe edilir ki unutulmasın, beceri kaybolmasın. ve bu acil durumların neredeyse hepsinde ne olur biliyor musunuz? otopilot gider. hidrolikler bozulur, otopilot gider. statik portlar tıkanır, otopilot gider (çünkü uçağı yanlış yönlendirir), pitot tube tıkanır, otopilot gider. uçağın jeneratörleri bozulur, elektrik aksamı kullanılamaz hale gelir, otopilot gider. adr bozulur, otopilot gider. vs. vs. olur ve otopilot gider. yaa ne kadar nazlıymış bu otopilotumuz da değil mi? öyledir işte.

    her gün onbinlerce sorti yapılır bu uçaklarla ve tamamına yakını sorunsuz bir şekilde biter gider, ama bu acil durumlar olmaz olmaz, insan hayatında bir kere olur belki. onda da pilot yapması gereken bir tane şeyi atlarsa olay kırıma kadar gider. ve yüzlerce ölü. ve günlerce konuşulacak bir hadise. girilecek binlerce entry. ağlayacak binlerce insan. kapanacak bir şirket ve işsiz kalacak binlerce insan...

    işin bir başka boyutu da, uçağın değeri. siz bir şirketsiniz ve elinizde yüz milyonlarca dolar değerinde uçaklar var. ve her sortide bu uçakları iki kişiye emanet ediyorsunuz. bu iki kişi, sizin yüz milyonlarca dolarlık makinenizi bir yerden bir yere götürüyor ve sonucunda size para kazandırıyor. siz olsanız bu insanlara bu parayı mı verirsiniz, yoksa geçim derdiyle uğraşacağı bir ücret verip uçağı uçururken bir yandan arabanın muayenesini kaç taksitle vereceğini hesaplayan bir pilot mu istersiniz? unutmayın, siz havayolu şirketisiniz ve pilotlarınız da savunmanın son hattı. kendisinden önce yapılan ve kendisinin yaptığı her hatayı, beklenmedik bir durum sonucu oluşacak olan arızayı düzeltmekle ya da hava durumundan dolayı değişen uçuş koşullarına göre uçağı kullanmakla sorumlu olan kişi bu. bir uçuşun başından sonuna oluşabilecek yüzlerce farklı senaryoyu yönetecek, gereken yer ve zamanda gereken müdahaleyi yapacak adam yani.

    ki, pilotluk dünyada standardize olmuş tek meslek sanırım. doktorluk bile dünya üzerinde standart bir şekilde yapılan bir meslek değil. pilotluk ise dünyada aynı standartlarda eğitimi verilen ve aldığınız lisansla dünya üzerindeki bütün havayollarında işe girebileceğiniz bir meslek. bu yüzden türkiye gibi hak ettiğiniz parayı sittin sene alamayacağınız bir ülkede, pilotların hak ettikleri parayı almalarının yegane sebebi, o parayı vermeyen şirketlerin pilotlarını yurt dışındaki diğer şirketlere kaptırma tehlikesidir. thy bu parayı vermese, pilot arkadaş gider qantas'ta ya da alitalia'da ya da emirates'te uçar. bunun önünde hiç bir engel yok. bu yüzden işveren istemeye istemeye bu parayı vermek zorundadır türkiye'de.

    bir başka açıdan bakacak olursak, pilotun psikolojisinin iyi olması, maddi probleminin olmaması gerekir. çünkü bu adamın bu uçağı kullanabilmesi için kafasında bir sıkıntının olmaması gerekir. havayolu şirketi de kendi etki sahasında alabileceği yegane önlem olan maddi önlemleri almakla yükümlü. pilot dediğiniz insan uçağa adımını attığı andan itibaren dünyanın geri kalanı uçuş bitene kadar unutulur. dünya sadece uçaktan ibarettir. öyle olmak zorundadır. benzine gelen zammı, elektrik faturasının kol gibi gelmesini, isteyip de bir türlü alamadığı arabayı, üniversitedeki kardeşine para gönderememesini, annesinin hastalığını, sevgilisinden ayrılmasını vs. düşünen bir pilot uçuşa konsantre olamaz. döngünün dışında kalır. döngünün dışında kalan pilot durumsal farkındalığını yitirir. durumsal farkındalığını yitiren pilot hataya açıktır. uçuşu takip etmezse, sistem bilgisi zayıfsa, prosedürlere hakim değilse ve bir de durumsal farkındalığını yitirmişse, allah sizi korusun..

    kısacası, pilotun kafasını boş, gönlünü hoş tutmak gerekir. ki işini hatasız yapabilsin. bir de havacılık sektöründe olan insanlar bile bunların çoğu zaman farkında olamazken, siz değerli sözlük yazarlarına bu farkındalığı aşılamak çok zor. yapılan iş gerçekten çok zor. insanın mental kapasitesini çok çok zorlayan bir iş ve bir anlık konsantrasyon kaybının tekrar kazanılması dakikalar alıyor. çünkü uçaklar çok hızlı ve zaman çok çabuk akıp gidiyor. siz pilot olarak kaybettiğiniz konsantrasyonunuzu geri kazanmaya çalışırken bir yandan da akıp giden uçuşa yetişmeniz gerekir, ki bunun için de uçağın önünde olmanız lazım. ama dediğim gibi, bu makinalar çok hızlılar.

    tabi bir de bir arıza meydana geldiğinde mala bağlamak ya da paniğe kapılmamak lazım, ki yolcu olarak tecrübe ettiğiniz üzre, motorlardan gelen sesteki en ufak bir değişimde, en ufak bir titremede, minik bir türbülansta, azıcık bir g kuvvetinde gözlerimizin hemen kabin memurlarına gittiğini biliyoruz. yolcunun bu kadar panik olduğu bir ortamda, "gerçek" bir arıza durumunda insanın sakinliğini koruması için çelik gibi sinirlere sahip olması gerekir. sakinliğini koruyamayan pilot zaten uçağı olduğundan daha beter bir duruma sokar. bu yüzden o koca aleti acil durumlarda sakince indiren pilotlara bu parayı çok görmeyin bence. gereksiz yani. pilotlara verilen parayı konuşacağınıza, size verilmeyen parayı konuşun. hakkınızı alamadığınızı düşünüyorsanız, hakkını alanların parasına göz dikmeyin. tutarsızlığın yanında, hak ettiğiniz parayı vermeyen patronlarınızın ekmeğine yağ sürmekten başka hiç bir şeye yaramaz bu tavır. siz hakkınızı alamamaya devam edersiniz sadece.
  • esra erol'un ayda 500.000 tl aldığı bir dünyada bezelye tanesi kadar kalan miktardır.
    thy içinde kadrolaşmalar olabilir, thy çok yanlış yönetiliyor olabilir vs. ama bu adamlar her gün bizi sapasağlam sevdiklerimize, görmek istediğimiz yerlere, yeni maceralara rahatça ulaştırıyorlar. hayatımızı onlara teslim ediyoruz.
    ayrıca kafasında geçim derdi olan, bunun stresini yaşayan bir adamın ya da kadının kullandığı uçağa binmek istemezdim.
    o yüzden helal olsun aldıkları her kuruşa.
  • ikiyüzbin bin eyro harcayıp deli gibi eğitim görüp pilot olan, yüz küsür milyonluk uçakta üçyüz beşyüz can taşıyan birine heralde beşbin tl maaş verip hadi bizi uçur diyemessin.
  • poliklinik günümde, 150 hastayı muayene edip ameliyat günümde de büyüklüğüne göre 5-10 arası hastanın cerrahi operasyonuna girebiliyorum ya da girmek zorunda kalıyorum.
    ama 1/4 uzman doktor maaşı 2500 tl, 36 saat nöbet tutmasında hiç bir beis yok, hasta yakınlarından dayak yemesi rutin, her türlü hastalığa maruz kalması ve manevi yıpranması ayrı dert.
    demek ki sadece uçan insanların canı kıymetli. kaldı ki bizim ameliyatlarımızda bize yardımcı olacak oto-doktor da yok; damarla sinirle karşı karşıya kalıyoruz. 7 gün 24 saat 365 gün prensibi yanında 5 yıllık mecburi hizmet ve kamu dışında çalışamama lüksleri ile bir adaletsizlik söz konusu.
    benim kanaatim pilotlar hak ettiğini alıyor ve onlara adaletli davranılıyor. toplumun geri kalan meslek gruplarına adaletsiz davranıldığı için bu durum göze batıyor. piölotlar için de adaletsizlik isteyeceğimize bence herkes için adalet isteyelim.
  • güvenlik ve eğitimle alakası olmayan durumdur.

    güvenlikse mesele, bir tcdd makinisti arkasında 500 kişi taşır ama 3000-4000 tl maaş alır, dünyanın en büyük uçakları ancak 500 kişi taşıyabilir, oysa sabah bindiğin metro treninde rahat 700-800 kişi vardır. bir metro vatmanı daha fazla kişinin canından sorumludur. eğitime gelirsek bir doktorun aldığı eğitim ve geçtiği sınavlar herhalde bir pilottan daha az değildir ama 24 bin tl bordrosu olan doktor yoktur.

    pilot maaşında ekonominin kuralları işler. ankara-istanbul arası düşünelim, 2 pilot 8 saatte 2 kere gider döner, 1 kere de gider. yani bir mesaide 1000 kişi taşıyabilirler, bir kişi için düşünürse 500 kişi taşımış olur. oysa aynı güzergahta aynı sürede(8 saat) 1 otobüs şoförü yalnızca 50 kişiyi taşımış olur. pilotun ürettiği iş, şoförün ürettiğinin 10 katıdır. tabi bu tek faktör değildir. zaten 24 bin tl maaş alan pilot sayısı da toplam pilot sayısının %10'u falandır herhalde. pilotaj alanında mezun sayısı arttıkça, pilot 10 kat iş üretebildiği halde belki ilerde 2 kat maaş alacaktır.
  • yazılanlara bakıyorum da, pilotun bu maaşı ne kadar hakettiğini saçma sapan nedenlerle açıklamaya çalışanlar olmuş, sen kimsin ki karşılaştırıyorsun kendini sen de pilot olsaydın o zaman diyen olmuş, uçağın sanki sen yaptın diyen olmuş, fazla para alamaman senin suçun diyen olmuş... hepiniz enteresan kafalardasınız..

    birincisi; pilotlar çok maaş alsınlar bir mühendis olarak karşı değilim, riskli ve tehlikeli bir iş yapıyorlar. helali hoş olsun.

    ikincisi; ben pilot olamadım, olamazdım bilmem kaç bin tl uçuş okuluna verecek paramız yoktu.

    üçüncüsü; uçağı ben yapmadım, ama her gün evinde kullandığın kombiyi ben yaptım. azıcık bir gaz sızıntısı yada problem olsa adres değiştirebileceğin cihazları yaptım.

    dördüncüsü; fazla para alamamam ya da pilotların fazla para alması ne benim(bir mühendisin) suçu ne de bir pilotun becerisi. tamamen arz talep meselesi. pilotluk ta senede mühendislik gibi 1000 tane mezun verseydi bu maaşları alamazdı, mühendislerde senede 100 tane mezun verseydi daha fazla maaş alırdı.

    bunu bile ben daha iyiyim sen daha kötüsün, sen hakkını aramayı bilmiyosun gibi argümanlarla egolarınız üzerinden yürütüyorsunuz. bir de üstüne üstlük top teperek milyon euroları götüren adamları tartışmak yerine bunu tartışıyorsunuz ya yazıklar olsun size.
hesabın var mı? giriş yap