• yazık sizlere. gerçekten sizler adına utanıyorum. meslek örgütünüze sahip çıkacağınız yerde yazdıklarınız utanç verici. mimarlar odası sayesinde onlarca hukuksuz yıkım ve yapımın önüne geçildi. bu yıl ankara'da asbest olayının duyulması sadece odanın çabasıyla oldu. artık onun da eli kolu bağlı. başınıza bir iş geldiğinde -olur ya- hakkınızı bireysel olarak ararsınız artık.

    bir de buradan okuyun: http://www.birgun.net/…kez-daha-hedefte-162403.html
  • memleketin doğasını talan eden, şehirleri yaşanmaz hale getiren rantiye ve onların yardakçılığını yapanları sevindirecek olay.

    mimar ve mühendislerin çoğunluğu toplum yayarını gözetmeyen politikaları desteklemediği için akp tmmob'u ele geçiremiyordu. 'milli irade' istedikleri şekilde tecelli etmeyince çareyi ele geçiremedikleri birliği yasa değişikliğiyle etkisiz hale getirmekte bulmuşlar.
  • tez zamanda diyerek temennilerimi bulundurduğum.

    sebeplerini yaşadığım ve arkadaşlarımın yaşadıklarından örnekler vererek bahsedeyim.

    birtakım şartlar artık mesleği yapmama engel olduğu için çalışmıyorum. bağlı olduğum odaya üyeliğimin boşuna olduğunu biliyorum ve bu yüzden istifa dilekçesini dolduruyorum. bağlı olduğum oda bana istifa dilekçesini reddederek gönderdiği mektupta dedikleri: "şu an işsiz olduğunuz için odadan çıkamazsınız." pardon? efendim bu arkadaşlar sgk dökümüne bakıyor ve diyorlar ki : "sizin ileride mühendislik yapmayacağınızı nereden bileceğiz?". odayla defalarca konuştum, telefonlar bağlanmadı, telefon bağlandı yetkili birisi yoktu, yetkiliyle konuştum olmadı. normal şartlarda odanın size izah edip "bu bu bu sebeplerden böyle oldu." demesi gerekirken oda çözüm yolunu bırak, sebep bile söylemedi. efendim oda demek sizin meslek namusunuz demektir. onurunuzdur, şerefinizdir. gurur duyulması gereken şeydir. çünkü alternatifi yok başka bir şeyi yok. oda hiç sesini çıkartmayınca tmmob'u aradım. tmmob bana "biz odanın kararlarına karışamıyoruz." e tamam da odanın bağlı olduğu üst mecra sensen ve sen ilgilenmiyorsan ben odayı kime şikayet edeyim? yani türkçesi: "odanın içişleri bizi ilgilendirmiyor, kendiniz odayla çözün."... pekala.. odayı mahkemeye verdim. davada dangalakça, saçma sapan, yalan yanlış bilgilerle oda kendini savundu, hatta beni suçlu buldu. mahkeme kararı lehte verdi. oda ne yaptı dersiniz? durur mu, istinaf mahkemesine gitti. gerekçesi de kamu düzenini bozuyormuşum, bir üye asla çıkartılamazmış. siz kamu kurumu olan oda, keyfi verdiğiniz kararı mahkeme yanlış buluyor, siz ne yapıyorsunuz? kamu kurumu olarak itiraz ediyorsunuz. dahası var mı? dünyanın neresinde görülmüş mesleğini yapmayacağını beyan eden, doğal olarak işsiz olabilecek birisinin bir kamu kurumundan veya onların deyimiyle meslek kolundan çıkartılamayacağı?

    arkadaşım yurt dışına gitti. burada fatura yazılan her aboneliği kapattı. bir tek oda üyeliğini kapatamadı. oda üyeliğini odanın söylediği dondurmuşlar. o nasıl bir şey dedim? oda üyeliğini öğrenci statüsüne çevirmişler, para yani aidat almıyorlarmış. e adam diyor "ben yurt dışına yerleştim türkiye'ye bir daha gelmeyeceğim, zaten gelirsem de yeniden kayıt olurum böyle bir imkanda var." oda diyor ki: "ben senin bir daha gelmeyeceğini nereden bileceğim?" . aldın mı başına belayı...

    arkadaşım işsiz. sgk dökümünde en son girilen veri öğrenci stajyer kodu var. odaya üye olmuş, ama bu zamana kadar çalışmadığı için aidat da ödememiş, çünkü oda işsiz üyeden öğrenci veya yurt dışındaki dondurma olayı gibi aidat almıyor. adam karar vermiş bundan sonra sahip olduğu diplomasıyla ilgili mesleğini yapmayacağına. iş bulamıyor, her sene oda otomatik aidat kesiyor. "odanın bana getirisi yok, götürmeye çalışıyor bari çıkayım" demiş. vermiş istifayı ve istifası reddetmişler.. gerekçesi "işsiz olduğunuzdan dolayı odadan çıkamazsınız." izah etmiş bundan sonra mesleği yapmayacağımı taahhüt ederim diye, istifa dilekçesinde de bunun altına imza atmış. oda diyor ki: "nereden bileceğiz?". inanır mısınız 4 senedir sgk dökümü boş. en son üniversite zorunlu stajı girilmiş ve oda diyor bu kişiye "mesleği yapmayacağını nereden bileceğiz?" tüik bile sizin 1 ay sonra işsiz kategorisine sokmuyorken bu arkadaşlar 4 senelik sektörde çalışmamazlığı kabul etmiyor. galiba 14 sene beklemesi gerek... üzerine oda pişkince cevap veriyor: "zaten işsiz üyelerden aidat alınmıyor, para vermiyorsunuz, ne diye odadan çıkmak istiyorsunuz?"....

    bu odaların rezillikleri bugün belki tmmob'un umrunda değil, belki odaların da umurunda değil. fakat bu umursamazlık ileride çok büyük felaketlere yol açar. kendi tabirleriyle odaların keyfi kararlar alması, üyelerin söylediklerini ciddiye almaması. girecek olan bile girmez.

    tmmob:

    burası bir kamu kurumu.
    bir meslek kolu değil,
    bir sendika değil,
    bir dernek değil,
    bir örgüt değil,
    bir vakıf değil.

    zaten dayandıkları dayanakta :"anayasanın 135. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur."

    eğer meslek kolu olsaydı rekabet kanununa göre başka odalar ve tmmob'lar da açılabilirdi. bir kulüp gibi oraya üye olmanın avantajları, diğer tarafa üye olmanın dezavantajları olurdu. türkiye'de böyle bir şey yok. kamu kurumu yani devlet dairesinde işinizi görüp gidersiniz. böyle saçma sapan konularda muhatap olmazsınız.

    odama ilk üye olduğum tarihi, kimlik kartımın eve geldiğinde yaşadığım heyecanı hatırlıyorum da... istifa verip reddedildikten sonra kimlik kartını geri dahi istemedim... burada yazılanlarsa.. demişler "meslek örgütünüze sahip çıkılacağına neler yapıyorsunuz" diye. meslek örgütü bana örgüte üyeliğimden dolayı verdiği hakları gasp ederken ben niye onların aleyhinde olan hareketlere karşı duruş sergileyim? bu cümleleri yazanlar ya odaların/tmmob'un yönetiminde görevli/görev almış birisidir ya da odanın içerisinde neler olduğundan bir haber ama odaya eleştiri gelince anasına küfretmiş gibi hareket eden birisidir. "eskiden olsa" en önde dururdum diyorum ya meslek bizim onurumuz, şerefimiz ama şu an meslek kolumdan ve onun birliğini temsil eden tmmob'dan utanıyorum.

    derdini anlatamayan edit : odalar/tmmob'un savunucuları sizler odanın iyi yönlerinden dem vurup, kötü yönlerinin ağza dahi alınmamasını istiyor. işi ileri götürüp putlaştıran, aba altından sopa gösteren de var. işi politikaya sokup bilmemle partinin savunucusu olduğunu iddia edeni falan var.

    savunduğu kamu kurumunu sendika sanan mı dersin, meslek kolu sanan mı dersin. devlet dairesi burası. çok acayip bir şekilde özerk bir devlet dairesi. zamanında bir şekilde verilmiş bunlara ve odalara bir güç, tepe tepe kullanıyorlar. ellerini de yasaya tmmob'un kapsam alanındaki tüm meslekler ilgili meslek koluna üye olacak diye güçlendirmişler. (anayasa 135., 6235 sayılı kanun) meslek kollarında imza yetkisini her nasılsa bu arkadaşlar veriyor, fakat 3458 sayılı kanun 1-a) kısmında okuyan kişi bütün bunları okuduktan sonra zaten saçmalığı az biraz anlar. fakülteden alınan diplomayla yaptığınız işin meslekte denetleme yetkisi bu arkadaşlarda, peki bu arkadaşları denetleme yetkisi kimde? müşteri yani siz vatandaşlara yapılanları kim kale alıyor?

    imza yetkisi diyordum, imza yetkisi olmayan mühendislik dalları var misal bilgisayar mühendisliği ve onun odası. bu odaya üye olmamakla birlikte aynı anayasaya ve tmmob ana yönetmeliğine bağlı olduğundan kazara bu odaya giren birisi tahminimce çıkamıyordur. hadi imo, emo, mmo vs imza var bahanesi denetliyor, bmo ne yapsın? bir faydası yok. anayasal zorunluluktan üye yaptırılmaya çalışılıyor. ayrıca imza yetkisi olan odalarda imza yetkisini kullanacak bir sektörde olmayıp, bununla ilgili kurslara gitmemiş ama bir vakit o odaya üye olmuş şu andaysa ne diye o odada bulunduğunu merak eden üyelerde var. odaların kararlarından dolayı çıkartılmıyorlar.

    zorunlu üyelik.. madem üyelik zorunluysa neden üye başvurusu var hiç düşündünüz mü? bu arkadaşlar aidatı bile otomatik keserken üyeliği neden otomatik yapmıyor? üniversiteden mezun olduğumda şehir içi metro/otobüs/vapur öğrenci kartım bile otomatik iptal olmuşken biz niye başvuruyoruz? yapın e-devletten herkesi otomatik fişleme. zaten üyelik zorunlu o zaman başvuruya da gerek yok. yapamazlar çünkü anayasanın hürriyet haklarında tezatta yani anayasada sen de kanunlar çakışıyor ben deyim tezatlık. hatta üyelik zorunluysa istifa(tmmob 114) neden verilebiliyor? zorunluluk sözde. odalar kancayı taktı mı sizi bırakmıyor. hepsi aidat toplamak için. ama bunu söyleyince de bir vatan hainliğimiz eksik kalıyor...

    odaya mensup bir mimar/mühendis zaten mesleğini icra etmek için bütün derslerini vermiş elinde tapu gibi bir diploma var, yetkinliğini kanunlarca ispatlamış. neden bu hakkını kullanmak için üzerinde bir otorite tanısın? eğer tmmob/odalar özel kuruluş olsaydı zaten problem kalmazdı, artısını eksisini tartardın.

    soru: tmmob/odalar olmasa denetleme yetkisi kimde olacak? özel şirketlere veya devlete versen politik diye yine beğenilmez. yetki belediyeye verilsin. bir yerde bir iş yapılacaksa ve bunun denetimi sağlanacaksa o yerin belediyesinden daha güzeli var mı? belediye kanunları uygular ve denetler odalarda özelleştirilip sendika kıvamına getirilir, sizin haklarınızı koruyacaklarsa korurlar, üye olmak isterseniz olursunuz, istediğiniz vakfa, derneğe üye olursunuz artılarını eksilerini tartarsınız. veya yetki üniversitelere verilir. al sana şu anki durumda üye olmak zorunlu olduğu gibi üyelikten çıkma hakkında benim odamda uygulatmıyor, tmmob beni kale bile kalmıyor. bu durum aynı anayasaya tabi olunduğundan ötürü bütün odalarda geçerli. burada x markasının abonelik iptali için faks çekme, y telekomünikasyon şirketi için cayma bedelinin gibi sıkıntıların çözümleri zor da olsa var. gerçek challange burası, tmmob'a bağlı bir oda üyeliği. orta çağ loncası gibi, girdin mi çıkamıyorsun, çıkarttırmıyorlar. "sen mühendissin, mühendislik yapacaksın, yapmasan bile mühendis olarak kalacaksın, bizimlesin!.." hayırdır?

    herbokologlarda akıl vermiş, "beğenmiyorsanız odada gruplaşın ve yönetimi devralın." üyelik istifalarımızı kabul etmiyorlar diye gruplaşalım seçimlere girelim ve yönetimi devralıp daha sonra yönetimden istifamızı verelim sonra yönetimi fes edelim değil mi? süper kafalar... yalnız herbokolog arkadaşım unuttuğun bir şey var oda yönetmelikleri tmmob'a bağlı tmmob'da anayasaya bağlı. senin mantığa göre bizim milletvekili veya er kişinin cumhurbaşkanı olması gerekiyor. meclise kürsüsünde "ben buraya tmmob torba kanunu için geldim." denilip mümkünse oy çokluğuyla yasa değiştirilmesi/kaldırılması gerekiyor. mükemmel bir fikir bu herbokolog.

    debe : birkaç söz daha

    entry'yi girmeden önce başlıktaki bütün entry'lere baktım. 200 küsür entry arasından başlıkta tmmob'un neden olması gerektiğini veya olmaması gerektiğini bir elin parmakları kadar geçmeyecek sayıda açıklayan var. tmmob varlığının olmasını isteyenler diğerlerine acı temennilerde bulunmaktan başka bir işe yaramamış.. sebebi? mevcut türkiye politikasında herkes buradan amaçları doğrultusunda çıkar sağlamak istemekte diye "tmmob son kale" mantığında "tmmob'a hakkında konuşma" diyor. mimar/mühendisler bile kendi arasında bunu tartışamıyor, sektörde çalışıp odasına kaydolmamış mühendis fikrini beyan ediyor, sokaktaki vatandaş "siz ne biçim atatürkçüsünüz" diyerek fikrini beyan ediyor. o zaman hiçbir şey konuşmayalım, tmmob sorgusuz sualsiz kalsın böyle. bunu mu istiyorsunuz? mevcut sistemin işlemediğinden, misal 1000 kişilik bir odanın seçimlerine 100 kişinin gittiğinden bahsediyorum. "beğenmiyorsan git değiştir odayı" diyor. her oda üyeleri arasında "oda üyeliğinden çıkmak istiyor musunuz?" diyerek anket yapsa oy çokluğu evet çıkar.

    ben yetkiler elinden alındığında ortada anarşik bir düzende olsun, sahte mimar/mühendisler türesin gibi bir cümle söylemedim. yukarıda mesleği övdüm de, meslek bizim ekmek teknemiz. daha iyisi olabilir, daha güçlüsü olabilir. ben bunları da yukarıda yazdım ama bu konuları konuşması tabu olarak gören zihniyet izin vermiyor.. devlet dairesine "üye için tmmob" yerine "tmmob için üye" diyorlar. resmiyette istediğin sendikayı, örgüt, vakıf, dernek yani ne istiyorsan gel bunları kuralım daha iyisi olsun diyorum yok, tartışmaya kapalı. bu bütün yazıda politik bir şey yazmamışken başlıkta yazılan entrylerde gözüken o ki türkiye'de artık bir şeyin iyi veya kötü olmasının tartışılması ancak politik mercilerin ne düşündüğüne göre yazıyor. a parti bu konuda ne diyor b parti bu konuda ne diyor... sıkıntıların olduğu bir noktada bile uzlaşma sağlanamıyor. yazık.

    bu sıkıntılar bugüne özel oluşturulmadı. defalarca burada odalarda yapılan hataları sayısız kere yazıldı.
  • mühendis, mimar. böyle diyor kendine. meslek odasının kapatılmasını istiyor. döndüm tekrar okudum hepsini, gerçekten de yazmışlar. gel destek ol, hadi birliği düzeltelim desen kılını kıpırdatmaz ama. konformizm süper: kapatsınlar.

    nasıl olsa mühendismiş, odaya ne gerek varmış?? nasıl olsa müteahhit de var, mimara inşaat mühendisine ne gerek var? nasıl olsa tesisatçı da var, mühendise ne gerek var lan? o haklar, yetkiler kolay mı kazanıldı?

    en komiği de şu: çok siyaset yapıyorlar.

    hayır! siyaset, mühendisin mimarın işini yapmaya kalkıyor, bak şimdi de yetkiyi elinden almaya kalkıyor. medeni bir ülkede, bir proje yapılmadan önce, o işin uzmanı kurullardan, odalardan rapor alınır, görüş alınır. projenin topluma, doğaya, ekonomiye, sağlığa etkilerini kısaca faydasını/zararını belirlemek için özel karma kurullar oluşturulur.

    bizde "çılgın proje" ortaya atıyor birisi. odalar, örgütler kendi imkanıyla can havliyle rapor hazırlıyor, mahkeme kararı ile bunun yanlış olduğunu teyit ediyor, yine de durmuyor. siyasiler yine bildiğini okuyor, sivil toplum buna tepki gösteriyor ve bunun adı siyaset yapmak oluyor.

    medya ve akademiyi zaten bitirdiler. odaları, birlikleri de destek olup boşaltalım bence de. sendikaları kapatalım, asgari ücrete ne gerek var, kıdem tazminatını da siktir et zaten. sokak hayvanlarını öldürüp, bütün ormanları da yaktık mı tamamdır.

    oh be.

    kusura bakmayın ama sizin ben algınızı... ya neyse...

    algınızı da kapatın siz, nasıl olsa bir işe yaramıyor.
  • sivil toplum örgütlerini kurabiye yemekle eşdeğer gören mühendisi de gördü bu gözler. yönetimi beğenmiyorsan uğraşır daha iyisini yaparsın. bir sivil toplum örgütünün faydalarını bilemeyecek üniversite mezunlarını gördükçe geleceğe dair umut kalmıyor.

    tanım: demokrasinin rafa kaldırılmasıdır.
  • ya bu gerizekalılara diploma veren üniversitede suç. adam meslek örgütüne niye üye olayım ki diyor. adam bin yıllık meslek örgütleri felsefesini kuru pasta yiyip siyaset yapıyorlar diyerek reddediyor, kapatılsın istiyor.

    bundan sonra burada asansörün halatı koptu çocuğum öldü, bina yıkıldı annem öldü, sudan zehirlendik ailemi kabettim vb. rezalet başlığı açıp sorumlu ararlar.

    neyse ki bu ülke insanı bize çomarların başına felaketler geldiğinde onlara üzülmemeyi öğretti.
  • bir kaç tane sonucu olabilecek harekettir.

    bana göre şu konular sorun yaratı.

    - sürüden ayrılanı kurt kapar. ( mevcut bir meslek örgütünü neden kapatmak ister o mesleğin sahipleri?)

    - projeler üzerindeki bir kontrol mekanizması ortadan kalkar.

    - arazi yağma ve talanlarının önünde engel kalmaz

    - bir stk hareketi engellenmiş olur.

    kötüdür.
  • merhaba arkadaşlar,

    tmmob'de zamanında çalışan, sonradan yönetim kurulu üyesi olan bir özel sektör çalışanı olarak buradaki bilgi kirliliğine son vermek için yazıyorum.

    tmmob bittabii ki eleştirilebilir, yaptıklarında doğal olarak eksiklikler olan bir örgüttür. ancak öyle paralı askerlerin dediği gibi üç beş kıytırık sebepten de kapatılsın denilecek bir örgüt asla ama asla değildir.

    öncelikle şöyle başlayayım. görüşüşünüz ne olursa olsun. beğenmediğiniz, eleştirdiğiniz bir kurum/kuruluş/adına ne derseniz deyin, zaten bir işe yaramıyordu kapansın dediğiniz anda kullanışlı piyonlar olduğunuzun farkına varın lütfen. salaklık yapmayın.

    bu ülkeden de memnun değilseniz kapatalım, başkaları mı işgal etsin. salak olmayın. burada paralı askerler tarafından yazılanlara itibar etmeyin. eleştirin, sonuna kadar, düzeltmeye çalışın. yanınızdayım. ama kapatın diyenlerle lütfen aynı safta olmayın.

    öyle her beğenmediğimiz kurumu/birliği/örgütü kapatcaksak işimiz var.

    sevgili mühendis ve mimar arkadaşlar veya adaylar veya sayın vatandaşlar;

    ben şimdi her türlü ortamda yaptığımız sunumlardaki anayasal maddelere atıfta bulunarak sizi resmi şeylerle bunaltmayacağım. gördüğüm kadarıyla zaten seviyemiz oldukça alt seviyelerde.

    siz mühendis adayı kardeşlerim, mezun olduğunuzda sizi işe alacak olanların, ilkokulu mezunu ve patron olup da sizin peşinizde olanların tek sebebi de sizin yaptığınız işler ve imzalarınızın bir yerlerde değerli olmasını sağlayan bu odalardır.

    başkalarına kalsa teknisyenlerin imzasıyla veya onayıyla her yerde işlerini hallaedebilecekken, odaların baskısıyla o işte yetkin olan mühendis ve mimar imzası olmadan bazı işlemler yürütülememektedir.

    şimdi buraya gelip de fütursuzca bu odalara aidat ödüyorum ama hiç bir faydasını görmüyorum diyen arkadaşlara son dönemdeki olaylardan örnek versem sasnırım yeterlidir.

    2016 senesinde yabancı mühendislerin hiç bir ön koşul ve denetime tabii olmadan ülkemizde çalışmasına ilişkin bir yasa çıkartılmaya çalışıldı. normalde ülkemizde çalışacak yabancı bir mühendisin diploma ve belgeleri tmmob tarafından incelenip onaylandıktan sonra, çalışma hayatına devam ederken, yeni tasarıda herhangi bir yabancı gerekli taahhütleri kişisel yaptıktan sonra "yani ben bu işe yeterliyim ve bu işi yapabilirim" dedikten sonra hiç bir belge aranmadan herşeye hazi olabilecekti.

    buna tmmob karşı çıktı ve kamuoyu yarattı. ve bu yasa tasarısı geri çekildi.

    aaaa bu tmmob denen örgüt hiç bir boka yaramıyor değil mi? aidat veriyorsunuz ama hiç yararını görmüyorsunuz di mi ?

    şu anda mühendis veya mimar olarak bi yerde işe giriyorsanız bundan dolayı????

    şu yasa geçse suriyeli veya bilmemnereli ben mühendisim diyewn bir çok insan şu an çok ucuza sizin koltuğunuzdaydı.

    bu sadece bir örnek.

    bu arada yönetimde içenler falan denmiş. bizzat içindeyim. odaların herhangi bir yönetim ve komisyonunda olanlar maaş almazlar, gönüllülükle hareket ederler. mesailerinden arta kalan zamanlarda bırakın içmeyi odanın ısmarladığı bir tostu bile yemeyen, hiçbir şekilde odaya masraf çıkarmayan insanlar tanıyorum.

    sonuç olarak odalarla ilgili eleştirebileceğimiz onlarca şey çıkar ve ben de yanında olurum. ama buraya hemen kapansınlar diyen troller'e kanmayın. aklınıza gelen her şeyi sorun, öğrenin.
  • (bkz: yaran yanlış okumalar)

    tbmm'nin yetkilerinin elinden alınması,

    üstelik bu başlık altında ilk yazan aktroll'ün de "oh be nihayet kurtuluyoruz" demesi de inancımı 2 kat arttırmıştı iyi mi?
hesabın var mı? giriş yap