• izlemedim ama tanımını yapabilirim:

    jason statham'ın yine herkesi dövdüğü film...
  • aksiyonları olsun, görselliği olsun, ilk iki filmden çok gerilerde kalan yapım... arabaları parçalamıycaz diye kasım kasım kasılmışlar... silah ile arabaya ateş etme sahneleride gayet amatörce kotarılmış... mermi izlerini geçtim, arabaya çarpan mermilerin kıvılcım efekti bile eksik bırakılmış. daha bunun gibi bir sürü detaysızlık filmi izle unut yapmakta... robert knepperın oyunculuğu olmasa izlenmez bile.
  • ismail yk ve müslüm babamızın arz-ı endam ettikleri sahneyle izleyenleri büyüleyen yapım..

    http://i54.photobucket.com/…ici-ismailyk-muslum.jpg
  • transporter 1 ve 2'de olan akıcı ve combomsu dövüş sahnelerinden, araba takip sahnelerindeki iyi geçişlerden mahrum bırakıldığımız film. herşey çok kesik kesik gidiyor.

    --- spoiler ---

    köprüden arabayla atladıktan sonra, bagajdaki bavulları arabanın lastiklerindeki havayla şişirme olayı hafiften mc gyver tadı vermekte

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    filmde, esas oğlan frank martin ve cici kizimiz valentina'nin bir öpüşme sahnesi bulunuyor. frank arabayi dağa çeker ve "tanrim ne bok yicez şimdik" tarzinda bir durumun içine düşer. valentina'da arabanin anahtarini alip frankciği ile biraz oyun oynamak ister. frank anahtari geri ister, fakat valentina anahtari vermesi karşiliğinda frankten striptiz yapmasini ister. bu esnada gerçekleşen bir öpüşme sahnesi vardir ki, heralde 2008 yilinin en iyi öpüşme sahnesi olabilir. oyuncular ve tabii ki yönetmen -kadrajiyla- çok iyi iş çikarmiş. fevkalade.

    --- spoiler ---
  • transporter serilerinin ne vaadettiği malum,sonuç itibariyle üstüne rus ordusunun yarısının kurşun yağdırıp çizik atamadığı arabanın camının kapıcı tekmesi yöntemiyle rahatlıkla açılabildiğini görüyoruz. aslında martin abimizin hasımlarının alayının bb gun kulllandığı düşünüldüğünde -ki bu durum tellioğulları ateş ederken yakın plana geçildiğinde 3 filmdir sarı sarı mermiler görmemizi ve frank'in dağdan yuvarlanan taştan kaçan hugo misali rahat bunlardan kaçmasını da açıklıyor- bu çok da şaşırtıcı bir durum değil.
    ama transporter serisinin en kötü halkası ünvanını bu filme vermemim asıl sebebi filmi izledikten sonra eğer ki bir de arkadas grubu içindeyseniz filmin bitiş jeneriğiyle beraber bünye de altta kalanın canı çıksın temalı bir fight club ortamı oluşturamamasıdır. film bittikten sonra nerde o eski transporterları seyrettikten sonra gaza gelmeler,mutfakta tüp patlasa "dur hele sakin olayım önce ceketimi çıkarayım ki buruşmasın" demeler, nefes kesecek hatunlarla tanışınca no names ilkesi gereği polat alemdar tarzı yüz felci geçirmiş gibi davranmalar,sinema çıkışından arabaya,toplu taşımaya her yere koşarak gitme isteği.
    bunların yanında önceki filmlere göre azalmış aksiyon sahneleri filmin ruhuna ters düşerken birde üstüne frank martin karakterinin iyice yumuşatılmış olması jason abimizin bile filmi taşırken açıkça zorlanmasına sebep olmuş. kısacası transporter 3 çekimlerine gösterilen özen ve daha önceki transporterların yadsınamaz hakkına rağmen atv'de yayınlanan steven seagul filmlerine bir adım uzakta ve sinemada izlenilmesi gereksiz masraf olacak temposunu koruyamayan bir film olmuş.
  • frank martin abimizin, diğer filmlere nazaran bu filmde ceketinin yanı sıra gömlek ve kravatıyla da adam dövebildiğini anladığımız filmdir kendisi. beklentileri karşılamamakla birlikte, serinin ikinci filminden bile vasat bir film olmuştur.

    --- spoiler ---

    taşıyıcı filmlerinde her zaman filmi kotarmayı başaran, taşıyan rolündeki jason statham'ın karizması yanında bir de kendine has kurallarının olmasıydı. bu filmde malesef bu kuralların hiç birine rastlamamakla beraber, hepsinin tek tek yıkılıp gittiğine şahit oluyoruz. tabi kurallar gittikten sonra da, j.statham'ın karizması bir yere kadar filmi kurtarıyor. arabamız yine audi ve çok saçmalıyor. gölde araba, trende araba vs.

    senaristeler arasında, serinin diğer filmlerinde olduğu gibi yine luc besson bulunmakta. ve yine bir l.besson klasiği olarak filmde esrarengiz bir hatunumuz var ve senaryoya hiç bir katkısı yok. ama besson amcanın diğer filmlerinin aksine bu hatun filmin yarısında çözülüyor.

    (bkz: the fifth element)
    (bkz: angel a)

    --- spoiler ---

    kısacası jason statham karizması kurtaramıyor bu sefer filmi ve zaten kariyerini yavaş yavaş tarihe gömen jason, artık üzerini imzalıyor resmen.
  • bariz bir sekilde seriyi tamamlamak icin cekildigi ortada olan, uzun uzun gezme, dolasma, kovalamaca sahneleriyle sikan, benzerlerine oranla hic bir artısı olmayan ve ne yazik ki, bugune kadar oynadigi vasat filmlerde kurtaran adam durumunda olan jason statham'in bile kurtaramadigi, butun bunlara ragmen kamera acilariyla, cekim teknikleriyle, adrenalin dolu kovalamaca ve opusme sahneleriyle goz dolduran, turkiye'de vizyon tarihi 26 aralik 2008 olan, yonetmenligi olivier megaton'a, senarisligi ise luc besson & robert mark kamen ikilisine ait olan 2008 amerikan-fransiz ortak yapimi sinema filmi.

    ps: transporter 3 bir devam filmi gibi olsa da, birkac oyuncu/karakter haricinde ilk iki filmle herhangi bir baglantisi yoktur.
  • jason statham'ın -büyük ihtimalle- en vasat filmi. zira kendisinde de "bitse de gitsek" havası var tüm film boyunca.

    sayın statham'ı bilen bilir; canı isterse kurtaramayacağı film yoktur.
hesabın var mı? giriş yap