• güç göreceli bir kavram olmakla birlikte dünyanın en büyük 3.ordusu türk ordusudur... bu doğal olarak güce de yansır.. seferberlik ilanında sefer görev emirleriyle bu büyüklük ortaya çıkacaktır ama en büyük temennimiz çıkmaması yönünde..

    dünyanın en güçlü ordusu ise amerikan ordusudur.. hani şimdi birileri pkk'yı neden durduramıyor demiş ya.. gelin en büyük ordu kimleri durduramamış.. yakın geçmişe gidelim.. şimdi dizi olan ikinci dünya savaşı çarpışmalarına.. pacific dizinde anlatılıyor hani.. küçük adalarda japonlar karşısında korkunç kayıplar vermiştir amerika.. ve japonları durdurabilmek için nükleer silah kullanmak zorunda kalmıştır. aynı amerika daha sonra kendini vietnam'da rezil etmiştir.. aynı amerika 11 eylül saldırılarını engelleyememiş ve saldırıları düzenleyenleri hala ele geçirememiştir.. aynı amerika sadece saddam'ı alt etmiş olup zaten saddam'ı da kendileri yetiştirmiştir..

    yani bazı şeyler büyüklükle ilgili değildir.. türk ordusu pkk sayesinde dünyanın gerilla savaşında en tecrübeli ordusudur.. çünkü pkk'nın yaptığı budur.. mayın döşe, pusu kur, sivillere saldır vs vs. ordu bu terörü bitiremez.. çünkü terörü bitirmek teröristi öldürmekle bitmez.. öyle olsa tüm pkk militanları ve yardakçıları napalmlar ile vurulur ve tüm söz konusu bölge haritadan silinirdi.. arada masumlar da ölürdü ama napalım derdi ordu, bizim görevimiz bu. ama ordu bu kendisinden istenmediği sürece bunu yapmaz.. bunu yapmaması onun güçsüzlüğüne delalet değildir.. ordu kahpe yöntemlerle savaşanların karşısında ben buradayım diye durup açık hedef olmayı tercih eder.. terorist devlet olmadığımız için de en doğrusu budur.. yoksa ordu da bilir katliam yapmayı ama terörü çözmesi gereken ordu değil, sivil yönetimdir.

    yine de bu onun gücünü gölgelemez.
  • bu iddiayı değil masaya yatırmak , iddianın tutar tarafı olup olmadığını tartışmak dahi abestir.

    henüz kendi üretimi olan caydırıcı tek bir silah üretemeyen ve sürekli ithal silah alımı yapan bir ordu mu dünyanın en güçlü 3. ordusudur? yüzlerce vatandaşı uluslararası sularda vurulurken buna müdahele edecek önlemler almayan ve çaresizce vatandaşlarının katlini izleyen bir ordu mu dünyanın en güçlü 3. ordusudur? 15 aylık askerlike gönüllülük esasına dayalı olarak 20 yaşındaki amatör çocuklardan oluşan ve hala profesyonelleşemeyen bir ordu mu dünyanın en güçlü 3. ordusudur? sınırlarına saldıran terör örgütünü vurabilmek için izin istemek zorundan olan ve vuracağını ilan ederek teröristlere davulla zurnayla kaçın diye bağıran bir ordu mu dünyanın en güçlü 3. ordusudur? subaylarının kafasına çuval geçirilirken sessiz kalmayı tercih eden ve bunu bir filmle çok sert bir şekilde kınayan (bkz: kurtlar vadisi ırak) bir ordu mu dünyanın en güçlü 3. ordusudur?

    türk ordusu çoğunluğu amerikan ve ingiliz mandası olarak yaşayan ülkelerin ordularının yer aldığı ortadoğunun en güçlü 3. ordusu olabilir. elbette ki iran ve israil'den sonra.
  • emrindeki askerlerin gönüllü değil zorunlu olduğu, bütün eğitimleri boyunca sadece 3 (yazıyla üç) defa atış yaptığı, askerlerin asıl görevlerinin vatanı korumak değil paşalara hizmet etmek olduğu bir ordu için söylenmiş yalandır. bu şartlar altında * alacağı kan, bir hemşirenin * alacağı kandan fazla değildir.
  • ot yolma, yol süpürme, çukur açma ve mıntıka konusunda ne üçüncüsü, direk birincisidir şeklinde devam eden beyan.
  • 30 yıldır pkk ile başarılı bir şekilde mücadele etmesinden, israil'e sivil gemiye saldıracak cesareti verdirmesinden kolaylıkla anlaşılabilecek bir gerçek.

    **

    bakın beyler türk ordusu inci sözlük gibidir, ne yaptığını söylemiyim şimdi. bilmemkaçyüz tane f-16, bilmemkaç tane gemimiz felan var. istesek amerika'yı bile döveriz. ayrıca her türk asker doğar. bu da böyle bilinsin!!

    **

    yukarda okuduğunuz yazı tipik bir haber sitesi yorumu. ben size kolaylık olsun diye imlasını düzelttim.

    türk ordusu yani türk silahlı kuvvetleri halkın kendisine olan sevgisini hep kötüye kullanmıştır. komutanın karısının bilmemnesi mi hasta oldu? 5 tane askeri araç hastaneye gelir ve sırada en öne geçer, vatandaş gık diyemez. okumuş yüksek lisans-doktora yapmış adam askere mi gitti? komutanın çocuğunu dershaneye götüren şöfördür.

    elektrik-elektronik mühendisi misin? ampul değişirsin.
    makina mühendisi misin? kapıları yağlarsın.
    doktor musun? komutanın çocuğuna biyoloji çalıştırırsın..

    tüm bunlar olan şeyler. diğer yandan da kazandığımızın yarısını silah alımına veriyoruz. son model uçaklar tanklar falan alınıyor. ama eğitim atışlarında bile silahlar tutukluk yapıyor. füze rampaları alıyoruz mesela. milyar dolarlar veriyoruz. ama pkk 30 yıldır bitirilemiyor.

    neden?

    lafa gelince dünyanın en güçlü 3. ordusuyuz, istediğimiz yer 15 dakkada alırız falan deniyor. bu nu senin gücün ey türk ordusu? teröristler iskenderun'da deniz komutanlığını basıyor, samsun ladik'te teröristler polisleri kurşunluyor. yurdun her yeri tehlikeli. sen benim güvenliğimi sağlayamıyorsasn ben sana neden vergi veriyorum ki? devletin birinci amacı vatandaşın güvenliğini sağlamak değil midir?

    o kadar silahın askerin var, ne iş yaparsın sen? askere giden herkes neden ordudan nefret ediyor hiç düşünmez mi bu komutanlar?

    ama olsun. dünyanın en güçlü 3. ordusuyuz. güvenle uyuyun bu gece tamam mı? yarın sabah güzel ölürsünüz belki..
  • muhtemelen kahvehanede okeye dönen amcaların önermesidir. ironi şeklinde eleştiri yapanların da aynı şekilde kahve amcalarından farkı yoktur.
    güç; neye göre güç, kime göre güç? teknoloji; kime göre teknoloji, neye göre teknoloji?

    pkk ile 30 senedir savaşıyorlar bir iyileşme veya gelişme yok deyip ardına da teknolojik olarak geri, nükleer bilmemneyler olsa, böle laserle falan bilmem kaç km'den neyim karşıdakini kavursa 10 numara olur dersen çelişirsin kendinle. dünya üzerinde bu ikisini birden yapacak ne bir ordu ne de bir ekonomi var.

    günümüzde simetrik karşılaşmalar artık asimetrik çarpışmalara kayarken ve hatta kaymışken, meskun mahal harbi denilen şey yılların helikopterlerinin, tanklarının şeklini şemalini değiştirirken ve varolan taktikleri hallaç pamuğu gibi atarken, abd dediğin über-süper teknolojik memleketin ırak harbini icra eden komutanları dünyanın en manyak helikopteri apache'den dünyanın en acayip radarlarından biri olan longbow'u "bir boka yaramıyor, anca ağırlık yapıyor bu zıkkım" diyerek söktürüp depolara kaldırırken, kuzey kore'nin antin kuntin bir torpidosunu güney kore'nin fırkateyni o acayip sonarlarıyla şunlarıyla bunlarıyla tespit edemeyip sarı deniz'e gömülürken, hamas kamyon damperini lançer yapıp barutu da basıp soba borusu gibi roketler ile israil'i çatır çatır vurup israil'in o kadar uyarı sistemi, erken tespit/teşhiş sistemi, zibil gibi anti-x sistemleri mışıl mışıl uyurken teknolojik anlamda star wars tarzı silahlar beklemek ve tsk'yı "bunlar yok bizde" şeklinde eleştirmek saçma.

    ikinci durum ise bu teknolojik etkinliği/yetkinliği sağlayacak olan bizzat tsk değil. bunu yapacak olan sanayin, üniversiten, araştırmacın, mühendisin.
  • türk ordusunun caydırıcılık gücünün zayıflığı başındaki askeri yönetimin suçu değildir. ordu silah+asker sayısı olarak dünyanın sayılı ordularından biridir ancak şöyle bişi daha var

    tıkla bakim.

    (bkz: #19219105)

    şimdi o nato'nun israil'e harekat düzenleme kararı aldığı gün, gel bu entryi benim götüme sok.

    edit: iş bu entryde yazar eşcinsel ilişki arzuladığını değil, nato'nun israil ve amerika saldırılarını aklamaktan öte bir pakt olmadığını iddia etmektedir.
  • totalde büyük bir yalandır. fiziki yani silahlı güç açısından belki tamam ama diğer etkenler işin içine sokuduğunda olmuyor işte. ne kadar son teknoloji mühimmatın, iyi eğitilmiş profesyonel personelin, anlık istihbaratın olursa olsun bir siyasi iraden olmadıkça olmuyor.

    herhalde yani. halâ bitmeyen terörden bahsediyorum. ordu dediğin bu coğrafyada sürekli iradeli saldırmalı. buralarda maalesef kimsenin kimseden korkusu kalmadı. öldürmek için can atanların binlerce katı kadar ölmeye ve lafta kahraman olmaya can atan var. ikisi birleşince neler yaşadığımız ortada.

    ha birde saçılım var. bir devlet düşünün ki sınırda mahkeme kuruyor. gelen eşkıyaya diyor ki pişman mısın? cevap hayır.. tekrar soruyor pişman mısın bak serbest kalacaksın. allem edip kallem edip adamı salıyorlar. bu mahkemenin devleti. bu devletin ordusu. nasıl güçlü olabilir bu ordu, biri bana izah etsin.

    neyiyle güçlü olacak? kullanamadığı silah ve yetileriyle elleri bağlanmış adeta ölmeyi bekleyen askeriyle mi? yoksa dağları yerinden oynatmaya yetecek ama yine kullanamadığı mühimmatıyla mı?
hesabın var mı? giriş yap