• dincilerden değil din tüccarlarından kurtulması gereken ülke.

    avrasya tüneli yerine anadolu'ya okul(lar) gerek işte çözüm bu kadar basit.

    edit; atatürk
  • akıl ve mantığa dayalı, herkesin ayrı ayrı yeteneklerine uygun bir öğrenim görmesi için köklü bir eğitim reformu. herhangi bir şeyde üstün yeteneği olmayan kişilere ise tek bir alana yoğunlaşması için gereken farkındalık yaratılmalı ve kişiyi tek bir şeye yönlendirmeli bu eğitim sistemi.

    tüm inançların veya inançsızlığın özel hayata taşınması, kamuoyunu hiçbir şekilde meşgul etmemesi gerekmektedir.

    demokrasi evrenimizde ifade özgürlüğünü çıkarabildiğimiz kadar yukarıya çıkarmalı ve özellikle her görüşün "dinlenmeye değer" olduğunu aklımızdan asla çıkarmayıp toplumsal mutabakata varmamız gerekir. parlamento sisteminde her grubun belli bir kitleyi temsil ettiği gerçeği önümüzde bir sur gibi dursa da yine göstermelik olarak birbirlerine muhalefet yapıp uygulamada orta yol bulunmalıdır. zira halkımızın ayrıntılara pek takıldığı söylenemez.

    her ne konuda olursa olsun "fanatizm"in derhal bırakılması lazımdır. yine özel hayata taşımamız ve içimizde yaşamamız gereken her şey fanatizmle bağlantılıdır. çok basit bir örnek vermek gerekirse bu; "futbol"dur. ülkede maalesef çok basit tartışmalar cereyan etmektedir. ilkokula giden çocuk ile kahvelerimizde oturan 50-60 yaşındaki amcalarımın aynı konuyu, aynı şekilde, aynı şiddetle tartışması çok mantıksız bir olay olarak gözlemlerim arasında yer alıyor.

    hükümetimiz, yapacağı büyük yatırım hamlelerini yüksek teknolojiye yapmalı, akademik anlamda da bunun üzerine gitmeliyiz. başta bahsettiğim eğitim reformuyla birlikte yeni nesil gençlerimiz artık aldıkları iyi eğitimle yüksek teknolojiyi anlamaya ve mühendisliğini yapabilecek konuma gelecektir.

    çocuğu hazırlarsan işi bitirirsin. dünyayı anladıysan çocuğa anlat, o senden daha hızlı öğrenecek. yok dünyayı anlamadıysan zaten bu durumdan pek farklı olamayız.
  • biraz hızlı gelmesi gereken değişim.
    2 aydır bir tek sipariş alamadık.
    bu ay sonu personel çıkartmamız gerekecek.
    işler cidden kötü gidiyor.
    2002 senesinden bugüne kadar kaynakları atıl kullanmamız,
    yol ve inşaat dışında bir ürün ortaya çıkaramayanların bir başarısı.

    değişim yöneticilerden başlar.
    kafa değişmeden gövde işlemez.
  • insanların birbirine saygı duyup hosgoruyle kucaklasması ve bırlık olmasında sonra hersey duzelecektır.
  • herkesin kendini sorgulayıp, 2017'ye daha "iyi" olarak girmesidir. başkalarını değiştirmek çok zor, biz kendimizi mükemmel birey yapmaya çalışacağız.
    hz. isa'nın doğumu münasebetiyle anektot anlatayım;
    hz. isa'ya sormuşlar, nasıl bu kadar mükemmel bir insan oldun, diye. cevap vermiş;
    başkalarında gördüğüm hataları kendimde düzelttim..
  • büyük bir atılım hamlesi yaparak otomotiv, yazılım teknolojileri, yenilenebilir enerji gibi alanlarda ar-ge çalışmaları yapmaktır.

    yemin ederim öyle beyinler varki bu memlekette üretmeye, bilime, sanata küsmüş küstürülmüş. o kadar kafası çalışan zeki kendine hayran bırakan insanlar varki çoğu ülkeye küsmüş boş beleş harcanıyor bir yerlerde onları bulup evet kullanmak onlardan yararlanmak lazım. yoksa iki kuruş zam için patrona fino olmuş ham demir görmemiş metalurji mühendislerine ihtiyacımız yok. anlayan anladı.
  • siyasal islamdan kurtulmak. bunun için bilim ve akla dayalı eğitim sistemi ve insanları düşünmeye ve sorgulamaya yöneltmek lazım . zaten bunu yapınca siyasal islam diye bir şey de kalmaz.
  • kişinin çerçevesine göre temenni ettiği değişimdir.

    bu kişi mantık ile başlayıp bilim ve sanat ile devam edip kendini dünyayı şekillendiren radikal inovasyonlar üretebilen bir sosyalliğin inşasını temenni ederken buluyorsa, memleketin zerreciğine kadar baştan yapılanması gerekiyor. yapısal reformlardansa, aradaki uçurumu hızla kapatacak ani ve köklü değişim olarak nitelendirilecek bir devrim gerekiyor. bu devrimin hem dengeli hem de kalıcı olması içinse bunu talep eden kişinin karşı çerçevesine sahip kişilerin de (ki bi hayli fazlalar) bu köklü değişimi benimseme eğiliminde olması gerekiyor. bu bağlamda esas engel karşı çerçeve ile köprü kurulamaması.

    bu kişi inanç ile başlayıp din ve ahlak ile devam edip kendini dünyayı bir kılacak ümmet inşası temenni ederken buluyorsa, yine memleketin zerreciğine kadar baştan yapılanması gerekiyor. keza ümmetin türdeşlik olduğu iddiası inanç boyutuyla kabul edilebilse de mantıksal olarak niteliksizdir; aynı inancın farklı yorumlamaları ile binbir dala ayrılmasından ötürü her din çeşitlilikle sonuçlanır. karşı çerçevelere sahip bireylerin yine de belirli inanç sistemine dahil olmayı seçmesi adına içeriksel olarak zamanın ruhuyla örtüşmeyen noktaların tartışılıp evrensel sosyolojik normlara uyacak şekilde yeniden yorumlanması gerekiyor. bugün din özgürlüğü kavramı dindarlığın sosyalliğin her alanında yaşanabilmesi olarak algılanıyor; ancak tözünde din özgürlüğü dindar olmayan biriyle dindar olan birinin etkileşime geçebilme derecesidir. eğer "gerçek islam bu değil" diyen kişi, "gerçek ve güzel islam bu" dediğinde çerçeve çatışması kutuplaşma yerine uzlaşma meydana getirerek dengeli ve kalıcı bir şekilde değişim yaşansın isteniyorsa yine karşı çerçevelerle köprü kurulması gerekiyor.

    ...

    benzer şekilde diğer çerçeveleri de ele alabiliriz.

    sonuç değişmeyecek, diğerleriyle köprü kurulması gerekiyor. ihtiyaç duyulan büyük değişim ancak birey birey olmayı başarır, sorgular, karşı çerçeveyi anlarsa mümkün olacak. aksi takdirde tepeden inme atılan her adım kemikleşmiş bir kitleyi kenetler, bu kenetlenme karşı gruplarında kenetlenmesine sebebiyet verir ve kutuplaşma denen şuan deneyimlediğimiz dengesizlik hali meydana gelir. türkiye'nin müşterek yaşayan insanlarının müşterek üreterek işbirliği içinde harmonik bir kolektivite ile var olmaya ihtiyacı var.

    şu ideoloji veya bu ideoloji değil, bencillik ile fedakarlık arasındaki ayrımı sorgulamaya ihtiyacımız var. bilim de olacak, din de olacak. hoyratça değil, samimi olacak.
  • dincilerin eskisi gibi dini bütün olarak yaşamaya başlaması... ota boka din sürülmez..
  • sadece ve sadece halkin bilinclenmesiyle, dine degil bilime ve mantiga deger vermesiyle kisaca koklu bir halk harekâti ile olabilir. bu onermeyi aciklayalim;
    denizler, mahirler, ibrahimler devrimi halk tabanina yayarak halkla beraber yapma gayesindeydiler. yalniz onlarin hesaba katladiklari bir sey vardi, o da; islamiyet. onlar sosyalist devrimi kuba devrimi gibi yapabileceklerini dusunduler hep halk ile. ama kuba da devrimin onunde engel olabilecek bir islamiyet yoktu ve kuba devrimi halk ile basariya ulasti. 1968 gencliginin devrimi ise bu basariya ulasamadi, halk tabaninda destek gormedi( deniz'i, yusuf'u, huseyin'i, mahir'i ve ibrahim'i kolluk guclerine ihbar edenler hep halkti) illa koklu bir degisim icin yuce atamiz ataturk olmaya gerek yok, halki egitmekle, bilinclendirmeyle yapacagiz bunu. yalniz bu turkiye gibi din argumani oncelikli olan ulkelerde kolay birsey degil. oncelikle siyasi erk'in hegomanyasina son vermekle olmali( nasil olacak bu diktatorluk rejiminde o da buyuk bir sorun) basa gelecek siyasi guc'un egitime, bilime, mantiga, felsefeye, halka inmeye yonelik planlari olmali ve devreye sokulmalidir.( suanki siyasi guc gibi, egitim, bilim gibi kavramlara degilde, insaatlara, dinsellesmeye projeler uretmemeli) emin olun akp'nin 15 yilda yaptigi tahribat bu sekilde 5-10 yil gibi bir surede tamamen duzeltilebilir. anadolu'daki koylere koy enstituleri tekrar hayata gecirilmeli, kuran kurslari degil, koy enstituleri acilmali.
    bunlar kolay yapilacak seyler degil. ozellikle 1980 darbesi ile ulkeye siyasi islami sokan abd ve digerleri boyle bir aydinlanmaya, degisime ne kadar musade eder orasi muamma.
hesabın var mı? giriş yap