• üzülmeyin! üzülürseniz büzülürsünüz, büzülürseniz düzülürsünüz. tabi düzülünce tekrar üzüleceksin sonra tekrar büzülüp sonra tekrar düzülmek kaçınılmaz olacak ve bu döngü böyle sonsuza kadar gidecek. işte bu döngünün adıdır übd döngüsü.
  • " sevgili hulusi. senin için “su uyur, hulusi akar,” diyorlardı. bu sefer akmak kısmet olmadı da sen de mi uyudun hulusi. hani bizler cezaevindeyken 3. kolordu komutanıydın da ara ara bizi ziyarete gelirdin. tek derdin fetö’cü çete tarafından iftirayla hapse attırılan teğmenlerinin sabah sakal tıraşlarını düzenli olmalarıydı da bize ne de güzel tavsiyeler verirdin engin tecrübenle hulusi: “arkadaşlar hapiste übd döngüsüne girmeyin.

    nedir übd döngüsü? üzülmeyin-büzülmeyin-düzülmeyin. üzülürseniz büzülür, büzülürseniz düzülürsünüz. sonra ne olur? yine üzülürsünüz.”

    dibindeki emir subayın tarafından esir alınmak, emrindeki komutan müsvettelerinin halkımın üzerine ateş etmelerine engel olamamak nasıl bir duygu, şimdi sen de üzülüyor musun hulusi?

    aman sakın üzülme. biliyorsun, üzülürsen, büzülür, büzülürsen ...,

    hulusi. sen milletin saçı-sakalıyla uğraşıp, arkadaşların hapse girdiği için önün açıldığında, bir gün bunların başına geleceğini hiç düşünmüş müydün hulusi?

    ister dava et ister sen de orduevlerine sokma, allah senin de gani gani belanı versin hulusi. utanmadan bir de darbeyi o gün haber aldığınızı ve gerekli emirleri verdiğinizi söylüyorsun.

    sende hiç ar haya kalmadı mı, bari kabahatini açık etme, vatandaşına kurşun sıkan hain senin emrini mi dinler hulusi?"

    kaynak
  • aşağılık bir kumpasla ve yalan belgelerle içeri atılan onurlu türk subaylarına, başlarındaki komutan kılıklının dalga geçercesine verdiği tembih.

    bir an için kendini onların yerine koy. yıllarca emek verdiğin ordu ele geçirilmiş ve sen, tek derdi vatan olan bir subay olarak yaka paça içeri alınmış, ailenden koparılmış, toplum önünde aşağılanmış, suçlanmış halde, en ufak bir savunma yolu bırakılmamış şekilde koğuşa kapatılmışsın. ve ordunun tepesindeki bu zevat sana gelip “üzülmeyin, büzülmeyin, düzülmeyin ehi ehi” şeklinde konuşup, üstüne bir de saçını sakalını denetliyor.

    şimdi bu zevatın söz konusu kumpasla hiç ilgisi yok, öyle mi? zira kendisi önce genelkurmay başkanı, ardından bakan oldu.
hesabın var mı? giriş yap