• bir şarkı:

    gün gelir de beni
    unutursun demiştin
    kalbindeki bu derdi
    uyutursun demiştin
    ne ben seni unutabildim
    ne bu derdimi uyutabildim
    ne bu gönlümü avutabildim
    unutamam seni
    unutamam
  • uff cok guzeldir ya bu da..ikinci kitasi $oyledir bu $ekip ayhan ozi$ik'in dumanli u$ak* $arkisinin:
    a$kini cekerim geleceksin geleceksin diyerek
    belki gozya$imi sileceksin sileceksin diyerek,
    ne ben seni unutabildim.....
  • birine unut beni dedigimizde muhtemel cevaplardan biri.

    ki karsisindakini unutamamak, isi gucu olan bi insan icin bir yerden sonra imkansiza yaklasir, bu yuzden boyle laflara inanip yumusamayiniz.
  • bir zeki uluruh $iiri.

    bin lepiska sacli hizmetim gorse
    bin melek sevdayla sevseler beni
    bin tanri lanetle unutursun seni dese
    inan ki unutamam seni
  • alkol komasına sokma potansiyeli yüksek şarkılardandır.

    (ha, "senin alkol komasına giresin varmış hocam" diyene bir şey diyemem, mümkündür.... türk sanat müziği bir yana, memleketlisi neşet ertaş'ın türküleri dışında, her türlü müzik türünden nefret eden, hatta hayatının genelinde, her şeye sinir olma potansiyeline sahip olan rahmetli dedemin tek sevdiği şarkı olmasının beni dinlerken etkilmesindeki yeri nedir bilemiyorum... böyle, yılbaşlarında, yazları -kurdurduysa şayet- rakı sofrasında söyletirdi, kendi de katılırdı inceden... (bkz: özlemek) kimdi unutamadığı, neye içlenirdi bilinmez, ama severdi işte, söylerdi... )

    dinledikçe dinleyesi gelir insanın.. beklentisiz aşkın, belkilerin keşkelere dönüşürken ortaya çıkardığı acıları bir bir anlatan sözleri vardır. buradan yakın-yanın; (hatta size zahmet olmasın bende yanmışı var)

    "gün gelir de beni, 'unutursun' demiştin;
    kalbindeki bu derdi, 'uyutursun' demiştin...

    ne ben seni unutabildim,
    ne bu derdimi uyutabildim;
    ne bu gönlümü avutabildim...
    unutamam seni,
    unutamam seni,
    unutamam seni;
    unutamam...

    aşkını çekerim geleceksin diyerek....
    belki gözyaşımı sileceksin diyerek....

    ne ben seni unutabildim,
    ne bu derdimi uyutabildim;
    ne bu gönlümü avutabildim...
    unutamam seni,
    unutamam seni,
    unutamam seni;
    unutamam..."
  • en sevdiğim uşşak şarkılardan biridir. içmenize gerek yok ne zaman söylemeye başlasanız gözlerinizden her hatıra boncuk boncuk dökülür. bir gönül unutkanlığı dileyerek başladığınız herşey durur ve bir bayram korteji gibi yalnızca özlemler yürür.

    gün gelir de beni unutursun
    gün gelirde beni unutursun(2)demiştin
    kalbimdeki bu derdi uyutursun(2)demiştin

    ne ben seni unutabildim
    ne bu gönlümü avutabildim
    ne bu derdimi uyutabildim
    unutamam seni (3) unutamam

    aşkını çekerim geleceksin(2) diyerek
    belki gözyaşımı sileceksin(2) diyerek

    edit: kedime derin özlemimle
  • soyle de bi site varmıs
    aman aman

    (bkz: http://www.unutamamseni.net/)
  • devrik fiil cümlelerine verilebilecek bir örnektir. semantik açıdan bence gerçekleşme ihtimali düşüktür. birincisi, unutmak, unutulacak olaylar ya ka kişiler(le ilişkiler) tazeyken zannedildiği kadar zor ve uzun sürecek bir süreç değildir. bireylerin yaşamlarında yeterince algı uyarıcısı bulunduğunda unutmak kolaylaşır. ikincisi, daha önemli, bu cümledeki anlam aslında sanki "seni sevmekten vazgeçemem" gibi bir anlamdır. yoksa diyelik 18 yaşında size cennetle cehennem arasında gidip gelmenize neden olan duygular yaşatan biri oldu. bu kişiyi 30 yıl sonra ismen bile hatırlamıyor olabilirsiniz, hatırlasanız da "şöyle de biri vardı ya, ne oldu acaba ona" demek, başlıktaki cümlenin anlamıyla aynı değildir. ama tabii o duyguları henüz yaşamışken bizim o kişiyi sonsuza dek seveceğimizi - ya da ondan sonsuza dek nefret edeceğimizi düşünmemiz kadar doğal birşey de yoktur.

    unuturum, unutursun, unutur.

    aslında bu, unut-a-mamaktan daha hüzün verici bir durumdur.
  • oda arkadaşım sayesinde yıllardır selda bağcan ve ahmet kaya dinledim. öyle ki, bir çok yerde şarkılarını dinledikten sonra şarkı sonrası çalacak şarkı bile aklıma bile geliyor( ne marifetse). lakin unutamam seni hiç aklıma gelmiyor. durup dururken kendime söylendim durdum, ulan dedim yıllardır kasetlerini hatim ettiğin ahmet kaya'nın bu güzelim şarkısını nasıl kaçırırsın deyu. limewire'de bile ahmet kaya isminde olan bu şarkının, söyleyenin ahmet kaya olduğuna şüphem yoktu. ta ki burada şarkının hüseyin ay'a ait olduğunu öğrenene kadar. kendime de kızdım hani, nasıl olurda ayırt edemezsin, en güzel yıllarına eşlik eden, her bir şarkısında ayrı bir anının olduğu ahmet kaya'yı nasıl tanımazsın...
    hüseyin ay'a da burdan sevgiler! abi bu nasıl benzerliktir. hele bir de amanın minnoş, telgrafın tellerini şeyetsen de dinlesek..
hesabın var mı? giriş yap