valeri lobanovski ^*

• efsanevi rus teknik direktörü. maç boyunca oturduğu yerde sağa sola sallanan ve yüz ifadesini hiçbir şekilde değiştirmeyen ak saçlı bir adam görmüşseniz işte o bu amcadır.
• dinamo kiev ve ukrayna milli takiminin teknik direktoru..
• 1988 avrupa futbol sampiyonasindaki sovyet takiminin teknik direktorudur. dogu blogunun takim oyununa dayali, sinirsiz guc tuketimi esasli futbol ekolunun yaraticisidir. eski bir dogu almanya vatandasi olan cristoph daum'un esinlendigi hocadir.
• az önce aldığımız bir habere göre artık yaşamayan futbol emekçisi...
• dinamo kiev'in efsane hocasi. mac esnasinda klubede titrerken gorurduk hep. oturdugu banki da titretir, yedek oyuncular, yardimci antrenorler hep birlikte titrerlerdi. bizi de ekran basinda bir dusunce alir, bir gun o bankin tepesinde olecek bu adam diye uzulurduk. keza oyle olmus. topragi bol gollu olsun.
• bayer leverkusen - real madrid $ampiyonlar ligi finalinde anisina 1 dakikalık saygi duru$u yapilmi$ efsane hoca.
• bu aksam izledigim uefa champions league legends programinda hayran kaldigim ve 99da yari finale kadar cikan dynamo kiev takimini yaratmis artik ne yazik ki yasamayan futbol emekcisi
• adı dynamo kiev'in maçlarını oynadığı stada verilmiş olan efsanevi teknik direktör.
• öldüğü vakit ulus baker hoca radikal futbola bir portresini yazmıştı bu adamın. nefis bir yazıydı. ulus baker hadiseyi biraz da solculuk ve gençlik yıllarının sovyetler birliği zamanlarıyla birlikte bağlamııştı bu yazıda.
  yanılmıyorsam lobanovsky futbol sahasını kafasında üçgenlere bölüyor ve futbolcularına da bunu aşılıyordu; sanki mühendisliği futbola sokmuştu. bilekleri incecik, sarışın bir oğlanken shevchenko'yu keşfedip futbol dünyasına ve dünya futboluna hediye etmesi de en büyük kıyağıdır her halde biz futbol meraklıları için.
• dün akşam shevchenko'yu izleyince bir kez daha aklıma gelen futbol efsanesi. diyceksiniz ki bayern karşısında çok mu harika oynadı sheva hayır. ama hızı, dayanıklılığı futbol anlayışı her şeyiyle lobanovskiden esintiler sunuyordu. sovyet rusyasında ve sonrasında dinamo kiev de öyle takımlar yaratmıştı ki maçın her anında koşan, pres yapan, yardımlaşmalı oynayan, asla maçtan kopmayan ve en önemlisi yıllarca birlikte oynayan oyuncular sayesinde düşük bütçeli her takımın yapması gerekeni yapıyordu dinamo (kabulumdür kendi ülkesi için düşük değildi elbetteki bütçesi ama avrupada çarpıştığı takımlara göre düşüktü). tabi bunun en önemli sebebi lobanovski gibi bir hocaya sahip olmalarıydı. bir de şimdi bakıyorum ukrayna ve rus futboluna gereksiz yabancılarla doldurulmuş ya da bir kaç petrol zengini, sonradan görmenin elinde bir yerle getirilmeye çalışılan takımlar. ha bunda bir yere kadar başarılıda oldular ve bir uefa kupası getirdiler moskovaya ama bu soğuk topraklara bunun devamının gelmeyeceği aşikar gibi.
  
  esas bağlamak istediğim nokta ise bizim ülke futbolumuz ve takımlarımız. hiç bir zaman ne böyle bir hoca ne de bu tarz bir hocayı destekleyecek yönetim hatta basın çıkaramadık. kısa yoldan kısa vadeli başarıların peşinde koştuk. şimdi milli takım bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bunu tek başına gerçekleştiremeyeceği kesin. klüplerinde destek olması şart. benim düşüncem keşke şu adamcağızın hayatını bir mercek altına alsalarda bir nebze bu sistemi kendimize nasıl uygularız onu düşünseler. bu ülkenin paralarıda 5 dahi etmiyecek yabancılara 10 para vererek gitmez.
  
  neyse sonunu yine lobanovskiye bağlayayım. allah rahmet eylesin valery'ye ve rahat uyusun yinede roman gibilerin eline geçmeye başlasa da futbol...