valiz

• elde tasinabilir kucuk bavul..
• buyuk kadin kalcalari icin erkekler arasi kullanilan benzetmelerden.
• yeşim'in sezen aksu prodüktörlüğünde 90'lı yılların ikinci yarısında yaptığı yegâne albümü. sezen'in prodüktörlüğünü yaptığı halde iki seksen yatan nadir albümlerden biridir^*
  
  şarkılar şöyledir:
  
  valiz
  benim aşkım tehlikeli çocuk
  metres
  sancı
  bir rüya gördüm
  mustafa
  dinlen dinlen kaç
  peşine düştüm
  bimekân
  erkeksen gel
• sezen aksu nun meral okay la beraber şarkı sözlerinde harikalar yarattığı albümdür.ancak albümün ortak prodüktörü garo mafyan ın birbirine benzer dokuz beste yapması ve dahi bu besteleri olabilecek en kötü şekilde düzenlemesine yeşim in henüz oturmamış yorumu eklenince kayıp albümlerden biri olmuştur.aksu nun her nedense ilk çıktığı andan itibaren pek desteklemediği albüm,yeşim in şoförüyle çıkan aşk dedikoduları sonucunda iyice öksüz kalmıştı.ancak her şeye rağmen gayet iyi bir albümdür içerisinde bir başkası tarafından^* yorumlanması delice arzu ettğim birkaç şarkı barınndırır^***..
• içini doldurması en sıkıcı, en ertelenesi cisim.
• yıllarca aramama rağmen bir türlü izini bulamadığım, aklıma geldikçe bana o yılları hatırlatan şarkı.
  aklımda kalan tek kısmı iste nakaratı:
  
  "ay hoş geldim sefa geldim
  korkuyorsam da namerdim
  kendimi bildim bileli aman
  ben hep bu şarkıyı söylerdim"
• ali ural'ın şu şiirini hatırlatır;
  
  valizimi hazırlamama yardım et
  kollarından çekiyorlar saatin
  kollarımdan çekiyorlar
  bekçi elini düdüğüne götürüyor
  yardım et
  şimdi
  
  şimdi çocukların üzerini açtığı vakitdir
  parmak uçlarıma basarak
  uyandırmadan örtsem onları
  uyku,hiçbir göze
  çocuk gözüne yakıştığı kadar yakışmaz
  uyku
  bana da yakışırmı?
  
  valizimi hazırlamama yardım et
  kelimeleri sol tarafa koy
  söylenmemiş olanları,yürünmemiş yolların yanına
  kollarını mavi gömleğimin boynuna
  ayrı ayrı koy güneşli günlerle karlı günleri
  karıştırma
  
  valizimi hazırlamama yardım et
  sağ köşeye biblolarımı koy
  tahtadan,camdan,tenekeden biblolarımı
  harcamadığım demir paramı,deniz kabuklarımı
  yolluk olarak bir elma,bir dilim portakal
  bir hırka da koy belki üşürüm yolda
  
  valizimi hazırlamama yardım et
  kollarından çekiyorlar nehrin
  kollarımdan çekiyorlar
  bekçi elini düdüğüne götürüyor
  en üste koy şiirlerimi
• yeşim'in söylediği şarkının sezen aksu'nun yazdığı sözleri şöyledir:
  
  en sonunda topladım da valizi
  koydum içine ilk önce izmir'i
  rıhtımdan ayrılırken vapur
  uğurlayacak yunuslar hepimizi
  
  selam sana, sırlarını göze alıp da geldiğim
  selam sana, selam taşını toprağını sevdiğim
  
  ay hoş geldim, sefa geldim
  korkuyorsam da namerdim
  kendimi bildim bileli aman
  ben hep bu şarkıyı söylerdim
  
  parlarken ilk ışıkları şehrin
  girip koluna yürüdüm kaderimin
• yolculuktur. gitmektir. aynı anda hem ayrılığı hem de kavuşmayı sembolize eder. çelişkiler taşır içerisinde. aynı zamanda anılar, ümitler, düş kırıklıkları ve alman çikolataları.
  
  işin romantik kısmı bir yana, yeni bir valiz alınacaksa, 2 tekerli değil 4 tekerli alınmasında büyük fayda vardır. insanlık hali belli olmaz o valizleri uzuuuuunn bir yol boyunca yaya halde peşinize çekmek zorunda kalabilirsiniz. otoparktan kontuara kadar giderken fark etmeseniz bile, o eğik duran iki tekerlekli valiz aslında kolunuza ciddi bir yük bindiriyor. hem de biçimsiz, normalden daha yorucu bir yük. söylediğim gibi bir durumda, her bir adımda o valiz daha da ağırlaşır, ağırlaşır ağırlaşır... kolunuz uyuşur, bir süre hissetmez olabilirsiniz. üstelik valiz gavur ölüsü gibi ağırdır. yerinden kıpırdatamaz olursunuz.
  
  işte böyle durumların önüne geçmek için 4 tekerlekli valiz şarttır. asansöre, otobüse, trene binebilirsin. inerkern, dönerken, yürürken, tır şoförü gibi açı hesap etmene gerek kalmaz. oyuncak arabasıyla oynayan bir çocuk kadar rahat sürüklersin valizini istediğin yere. istersen önünden gider, istersen yanından, istersen arkandan. paşa günlün bilir.
  
  bakın tecrübeye güvenin, dinleyin söylediğimi. valiz alırken en az dört teker!
• eş dost akraba soruyor "bitmedi mi okul?", "eee hala okuyor musun?" sanki sülalecek tahsilimin sonunu bekliyoruz ak. yaş olmuş yirmiyi beş geçe, "bitecek" diyorum, "az kaldı!". on yıldır peşim sıra sürükledeğim laguna marka bir valizim var mesela, bir abimizin deyimiyle sürüklemek ne kelime, artık drift yaptırıyorum fakire. ki kendisinin içine yedi yıllık askerlik hayatımı, çocukluğumu, ilk öpücüğümü, annemin katladığı fanilalarla sığdırmışlığım da vaki. anlayacağınız yoldaşım olmuş, yükümü taşımız kerata. bir yolculuğun daha arifesinde yine beraberiz. yine yollarda. takırdayan bir valizin sesiyle, ciao!