vücut geliştirme

• bir kaç yıl boyunca haftada 4-5 kere spora gidip de bir kaç ayda "sönen" (ne demekse) insan yoktur, olamaz da.
  
  bir kaç ayda hacim ve güç kaybedersiniz (son okuduğum makalede 9. haftada özellikle bu sürecin gözle görülür olduğu yazıyordu) ama asıl kaybı zihnen yaşarsınız.
  
  uzak ve geri kalma psikolojisi asıl yıpratan.
  
  yeme alışkanlığınızı düzenlerseniz yağ da yutmazsınız öyle. hatt koşu, yürüyüş, yüzme, belki bodyweight antrenmanlar ile farklı bir yönde gelişim (ya da koruma) kazanırsınız.
  
  rastgele spor yapmamış, ciddi bir natürel sporcu bir kaç yıllık çalışmasını bir kaç ayda kaybetmeyecek. illa ki gerileme olur (kaslar hiç çalışmazsa hacim kaybı olacak) ama bu öyle yıkıp bitirecek, aman da nankör ne yaman bir nankör denecek boyutta olmayacaktır.
• tamam geliştirmeyelim.
• 9 yaşımdan 12 ye kadar taekwondo.
  14 yaşımdan 15 e profesyonel yüzme.
  15-16 yaşımda lisanslı judo.
  16 yaşımda atletizm e merak saldım, gülle cirit ve disk attım aynı zamanda fitness e başladım.
  16 yaşımdan 19 a kadar aralıksız her gün fitness yaptım
  19 yaşımda 179 a 113 kg bir tosun oldum resmen.
  19 yaşımda
  137 kg bench
  175 kg deadlift
  150 kg squat
  yapıyordum ki sağ omuz kapsülüm 142 bench denerken parçalandı.
  2 sene yattım.
  bir daha asla omuz çalışamam sanıyordum en ufak durumda ağrı başlıyordu.
  2 sene sonunda 96 kilo göbekli yağlı ama hala iri yapılı idim.
  22 de eve home gym kurmaya başladım.
  şimdi 23 yaşımda 101 kg.
  göbek gitti.
  2 kg ile shoulder press yaparak başladığım omuz serüveni sonucu şuan rahat şekilde 40 kg z bar ile shoulder press military press rahat yapıyorum.
  spor nankör değil kas hafızası diye bir şey var temeli düzgün atarsanız 10 sene sonra bile dönüşünüz hızlı olur.
  bu arada şuan yağ oranı %19 planım maks 16 olmak
  aşağısına inmem çokda kolay değil diyetine pek sadık bir insan olamadım maalesef hiçbir zaman.
• bu sporun temelinde hacim yattığı icin insanların aynaya bakıp hacimlerini küçüldüğünü hissetmeleri kadar normal bir sey yoktur. ama rahatlatıcı olan su. kas dediğimiz sey aslinda sadece proteinden ibaret olan bir sey değil.
  
  kaslarin yüzde 75’i su, yüzde 15’i protein ve yüzde 10’u ise glikojen ve yagdan oluşuyor. ağırlık calışmalarına ara verildiğinde ya da örneğin definasyonda karbonhidrat kısıtlamasına gidildiğinde, bu kasların yüzde 85’ini oluşturan su ve glikojen ile yağ azalmasına bağlı olarak kaslarin küçülmesi soz konusudur. ne zamanki zayıf beslenme, dusuk protein alimi soz konusu olursa vücut bu kaslarin yüzde 15’ini oluşturan proteinlerden de kullanmaya başlar ihtiyacı doğrultusunda.
  
  uzun lafı kısası kaslarinizi yeniden eskisi kadar sert uyarmaya başladığınızda vücudunuz da kaslardaki eski su tutumu ve glikojen yoğunluğuna ulaşacaktır. bu broscience’da “abi bir iki ayda yine toparlarsın” dediği olay zaten.
• paran yoksa girilmeyecek iş.
• her ne olursa, isterseniz sanat deyin isterseniz sağlık,
  bence insanın hayatında en az bir defa denemesi gerekir
• fit olmak için yeterli azmi ve belki de vakti olmayan insanların vücut geliştirenlerin hepsini beyinsiz sanması ilginçtir. bir insanın hayatında hem spor hem de kendini geliştirmesi gayet olağandır. korkmayın spor yapınca beyniniz küçülmüyor.
• steroidli bir birey görüyorsunuz fotoğrafta. aklıma zamanında gittiğim bir salonun spor hocası geldi.
  adam steroid alıyordu dehşet omuzları büyüyordu vücudu deli şekilde büyüyordu kısaca.
  
  sonra 1-2 ay sonra görüyordun küçücük.
  
  profesyonel manada yarışılmadığı vakit steroid kullanmak kadar saçma bir şey yok.
  gerçi bunlar hep reklam çalışması. adam bir amaçla steroidi gömüyor sonra işi bitince küçülüyor.
  
  bu arada ilk yazan arkadaşa da duyurayım bu spora ara verirsiniz küçülürsünüz eyvallah ama zamanında bu sporu yapmış ve belli bir kas kütlesi kazanmış biri çok rahat o vücudu geri toparlar.
• azimli insan her türlü yapar.
  ekipman olsun olmasın her türlü yapılabilir.
• evde olanı makbuldür.