• kasıtta bilme unsurunun nedensellik bağını kapsamadığı, nedensellik bağının failin bilmediği ve istemediği bir şekilde kesilmiş olmasının ve araya başka faktörlerin girmiş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı esasına dayanır. sorumluluğun tespiti açısından, failin nedensellik bağının kesildiğini bilmesine gerek yoktur.
  • örnekle açmak gerekirse, a kişisinin b kişisini bilerek ve isteyerek bıçaklaması kasten öldürme suçunun gerçekletiğini sanması ancak b'nin ölmemesi sonucu onu diri diri toprağa gömüp öldürmesi ilk işlediği suçun nedensellik bağını kesmez. doktrinde tartışmalı görüşler olsa da weber'in katıldığı da budur. yani a kasten öldürme suçuyla yargılanır, kasten öldürmeye teşebbüse gitmeyiz. yukarıdaki arkadaşın dediği gibi failin nedensellik bağının kesildiğini bilip bilmemesi önemli değildir.
  • failin gerçekleştirmek istediği neticenin, ilk hareket ile değil de, gerçekleşmiş olduğu düşüncesiyle yapılan ikinci hareketle meydana gelmesidir. örneğin; öldürmek kastıyla icrasını tamamlayan failin, öldüğünü zannettiği mağduru, suç delillerini ortadan kaldırmak düşüncesiyle suya atması ve ilkinde ölmeyen mağdurun suda boğularak ölmesi.
  • yarrak gibi bir kast türü.
  • nedensellik bağının gerçekleşmesi şekline ilişkin "önemsiz sapmalar" kastın varlığını etkilemez.
  • nedensellik bağından önemsiz sapmalarda, sorumluluğun kast kapsamında değerlendirilmesini sağlar. kişinin neticeyi istediğini, nedensellik bağından sapmanın kastı ortadan kaldırmadığını söyleyen görüştür.

    örneğin a, b'yi zehirliyor ve öldü zannı ile denize atıyor. normalde iki fiil söz konusudur. ayrı ayrı değerlendirilir. sadece ölüm neticesini değerlendirirsek taksirli öldürme diyebiliriz. zira gerekli dikkat ve özeni gösterseydi ölmediğini anlayacaktı. weber kastı ise şöyle der: kişi öldürmek istiyor muydu? evet istiyordu. öldü mü? evet öldü. o zaman a ölüm neticesi bakımından kasten öldürme suçundan sorumludur.
  • uluslararası ilişkiler yüksek lisans mülakat sırasında beklerken, mülakattan çıkan çıkan bir şahsın " weberi sordular" demesi üzerine içimden " ee iyi anlatırız hem severim ben weber kastını da" diye düşündüğüm ve çok büyük ihtimalle mülakat heyeti ile farklı şeylerden bahsettiğimiz kast türü. neyse ki ne onlar sordu ne de ben söyledim.
hesabın var mı? giriş yap