• vğaydörp şeklinde telaffuz edilir.
  • "remember this, all of you. nothing counts so much as blood. the rest are just strangers."
    cümlesi aile bağlarına verdiği önemi en güzel şekilde özetler.
  • senaryosunun gerçeğe dayanmasından mütevellit, 190 dakika sürmesine rağmen akıcılığını yitirmeyen film. hem 90'lı yıllarda çekilen kaliteli western'lerden olmasıyla, hem de michael madsen'ın duygusal bir sahnede ilk defa görünmesiyle ayrıca akıllara kazınmıştır.
  • well, wyatt earp efsanesi üç büyük filmle elimin altından geçti. bugün burada, siz değerli akademi üyelerinin huzurunda bu üç filme de yeterli sayıda mavi boncuk dağıtıp mevzunun eleştirel yönünün hakkını vermeye çalışacağım.
    öncelikle aynı adı taşıyan son film wyatt earp'ten başlamak istiyorum. öncelikle belirtmeliyim ki en iyisi bu değil, olamazdı da. binlerce ayrıntıya bulanmış, derdi çok dermanı yok bir ekşi sözlük entrysi gibiydi wyatt earp the movie. hikayeyi o kadar geriden alıp, o kadar ileri götürüyordu ki hikayeye ve filme bağlı kalmak neredeyse imkansızlaşıyordu. epik olma çabası, filme gereksiz bir ciddiyet aşılıyor, yan rollerin kevin costner'ın gereksiz karizması altında ezilmesi ve kaliteli bir kötünün olmayışı imdb'de ancak 6 küsür puanlık bir performansa izin veriyordu. gereksiz karizma derken açalım, filmde kevin costner wyatt earp için değil de, wyatt earp kevin kostner için çalışıyor gibiydi. wyatt, kevinin karizmasına ve kasıntı duruşuna az da olsa yardım edebilmek için elinden geleni yapıyor, kevin ise burnundan kıl aldırmadan filmin sonunun gelmesini bekliyordu. efsanenin en önemli parçalarından olan doc holiday ise dennis quaid ve senaryonun yetersiz performansı nedeniyle kahramanın diğer filmleri arasında sönük kalıyordu. michael madsen'in başını çektiği yan rol şürekası ise yeterince üzerinde durulmayan bir figuran bulutundan fazlası değildi.
    wyatt earp the movie'den bir sene önce kurt russel ve arkadaşları olaya müdahil olmuşlar, ilk iki saati sakallarımın normalden 4 kat daha hızlı uzamasını sağlayacak kadar testeron salgılatacak bir filme imza atmışlardı. eet, tombstone özellikle wyatt earp'ın kayışı kırıp kasabadan ayrılma trikini atacağı bölüme kadar mükkemmel devam eden bir westerndi. kurt russel sertlik işini biraz abartsa da, sağlam yazılmış ve oynanmış yan roller - virgil, doc ve morgan - sam elliot, val kilmer ve bill paxton- müthiş keyifli bir modern westernin gelişini müjedeliyorlardı ki, son bir saat filmi ağır bir westernden, american outlaws (colin farrell'i jesse james işi) tarzı bir aksiyona döndürüyordu. yani o ayakları yere sağlam basan cool film niye bu kadar hafifletilir, neden böyle bir aksiyona girilir hala aklım almıyor. yine de tombstone, yetersiz produksiyona rağmen hastası olunacak doc holiday karakteri ve serinin en iyi virgil earp' unu barındırması itibariyle kayda değer bir uyarlama olduğunu gösteriyordu. kötü adamların (ringo ve curly bill) sağlam duruşları da tombstone'un hanesine artı puan tabi sayın konuklar.
    ve son olarak my darling clementine. baştan söyleyeyim, bu üç film içinde en sade ve en kendini bilen film john ford işi my darling clementine. mevzuyu dallandırıp budaklandırmadan direk ok corral'a ve tombstone odaklanıyor, wyatt earp ve doc holiday arası mevzuya da muhtemeldir ki en gerçekçi bu film yaklaşıyor. en oturakli wyatt earp'e de bu filmde rastlıyoruz zira ne diğerleri kadar sert, ne de oluşturulmaya çalışılan sert çocuk karizmasına diğerleri kadar bağlı. henry fonda'nın olağan western karizması my darling clementine'in less is more bir wyatt earp olarak imdb tarihine geçmesine yetiyor da artıyor. karikaturden uzak doc holiday ve tüm serinin en sağlam kötü adamı sayko clanton da bu filmde. bu yüzdendir ki en iyi uyarlama da my darling clementine oluyor, her ne kadar ok corral buluşması gayet minimalist gösterilse de.

    konuyu daha fazla budaklandırmadan kazananı açıklamak adına yaşlı kurt al swearengen'ı sahneye davet ediyoruz:

    yes cocksuckers; here is the winners

    en iyi wyatt earp filmi: my darling clementine
    en iyi wyatt earp: henry fonda (my darling clementine)
    en iyi virgil earp: sam elliot (tombstone)
    en iyi morgan earp : bill paxton (tombstone)
    en iyi doc holiday: val kilmer (tombstone)
    en iyi kötü adam: my darling clementine - clayton
    en iyi produksiyon: wyatt earp (adamlar o kadar kasmış)

    nihayetinde, wyatt earp kadraja girende izleyenleri heycanlandıracak bir karakter. her halukarda izlenebilitesi olan filmlerin kahramanı. vahşi batı mitinin önde bayrak sallayanı. o halde; pure western için my darling clementine'i, aksiyon ve testeron için tombstone'u, epik bir modern western için wyatt earp'ü izleyiniz sevgili kovboyseverler.
  • (bkz: beyaz eşarp)
  • bir dönem john dunbar olarak kızılderili'lerin arasında yaşayıp, onlardan buffalo avcılığı ve deri yüzücülüğü öğrendikten sonra başka bir dönemde bu öğrendiklerini ticaretten kazandığı paralarla taçlandıran ve daha sonra sheriff olarak hayatını idame ettiren silahşör.

    john dunbar'in kızılderili'lerle yaşadığı dönemde acı acı baktığı ve derisi yüzüldükten sonra öylesine bırakılan buffaloların torunları daha sonra aynı şekilde wyatt earp'un kurbanı olmuşlardır.
    (bkz: bu ne yaman çelişki anne)

    hatta duruma iki zamanı birbiri içinde eriterek bakacak olursak; o mazlum buffaloları o hale getirenlerin earp'un adamları ed masterson ve bat masterson olması kuvvetle muhtemeldir.
    hatta ve hatta daha da ileri giderek aynı kişinin gündüzleri john dunbar, geceleri de wyatt earp olarak dolandığı şeklinde bir urban legend yani bir şehir efsanesi türetebiliriz ki bravo bize valla.
  • 191 dakikalık, 1994 yapımı film.

    " epic enough ? "

    epik ve pastoral olmaya bir hayli çabalamış olan lawrence kasdan yapımımız, gereksiz uzamış süresi ve zaman zaman hızlı geçiştirilmiş sahneleri ve duyguları ile öne çıksa da, yeterli oyunculukları ( dennis quaid'i ayrı tutmalı, keza yapımda sinema tarihinde kolay kolay akıldan çıkmayacak bir karakter çıkarmış, gene hackman tadımlık, joanna going aşık olunası, kevin costner ortalama, catherine o'hara şirine idi o da ayrı) başarılı ve atmosferik mekan-kostüm tasarımı ve 90'lardan bu yana rastlanabilecek ne nadide "ışık" kullanımını da içeriyor.

    madem teknik konulara deyindik; hemen ekleyelim; müzik kaleminde de genel "kocaman epik" iddiasının dışında kalmış bir yapım. bu "negatif" durum; ses miksajı ve kurgusunda da kendini gösteriyor.

    netice itibari ile özenilerek hazırlanmış güzel bir amerikan dönem drama'sı arıyorsanız ya da bu türü seviyorsanız bir defa izleyeceğiniz, akılda kalacak karakterler ve teknik kalemler içeren, yeterli bir drama - biyografi elde edeceğiniz sunumdur.

    zaman ve ilgi var ise kaçırılmaması gereken pure old americana.

    7 / 10.

    her eve imdb
  • wyatt berry stapp earp (19 mart 1848 - 13 ocak 1929) abd'li çiftçi, bufalo avcısı, madenci, kanun adamı. monmouth, illinois'de doğan earp, ailesiyle birlikte amerika'nın birçok yerini dolaşarak çiftçilik, avcılık, boks hakemliği, posta arabası sürücülüğü ve bar koruyuculuğu olmak üzere değişik işlerden geçimini kazandı. esas ününü tombstone arizona'da şerif olduğunda kazandı; başarılı bir kanun koruyuculuğu görevinden sonra los angeles, kaliforniya'da hayatını kaybetti. amerikan tarihinin renkli simalarından olan earp, birçok filme ve edebi esere konu olmuştur.

    kaynak: vikipedi

    hakkında bir belgesel için; https://www.youtube.com/watch?v=ho4it3g7mk4
  • kendisi amerika 'nın ilk seri katilleri olarak bilinen ve 18. yüzyılın sonunda terör estiren harpe kardeşlerin soyundan gelmektedir.

    bilgi
  • vahşi batı'nın bıçkın abilerindendir ancak hikayesi de bizim bıçkın mahalle abileri kıvamındadır. dinlersin ama içinden sık sık "he canım, he gülüm" çekersin. tamamen doğruluğa adanmış bir ömür ve sadece gerektiğinde şiddet...

    kendisi dışındaki kaynaklara göre genelev fedailiği, hırsızlık, bufalo avcılığı(ki kızılderili soykırımının en çirkin, en rahatsız edici parçalarından biridir) gibi birçok onurlu sayılmayacak işin içinde bulunmuştur. tam bir (bkz: hustler) ruhuna sahiptir ama hali vakti yoluna koyunca kendini adaleti sağlamaya verip vahşi batı'nın hatırlarda kalan en önemli kanun adamı olmuştur. kendisinin şerifliği bırakıp gümüş peşinde göç ettikten sonra yaşadığı kan davası, adamların peşine düşmesi hikayesinin o kadar büyük kısmı bana palavra gelmektedir ki abinin o epik (bkz: handlebar mustache) ına bile saygımı kaybettirmiştir.

    yine de (bkz: doc holliday) in kankası, (bkz: john wayne) in mentoru olmasıyla benden 9 puanı kapar.
hesabın var mı? giriş yap