yapılan en saçma dalgınlık

• gün geçmiyor ki bir aptallık yapmayayım, ustası oldum artık.
  bugün arkadaşımın arabasına binecekken arkasındaki aynı model arabaya gayet emin bir şekilde bindim, yaptım bunu ahah.
  geç kaldım, özür dilerim derken göz göze geldik evet. nereye götüreyim derken öküz gibin değil de sevimli söylese belki bu iş olurdu. hoş çocuktu halbukim.
  çok aptalım hehehhe.
• elimde telefon varken koşarak evin içinde telefonu aramak. allahım sen aklıma mukayyet ol.
• yatakta şarja takılı telefonla uyumak. uyandığında boyuna dolanmış şarj kablosuyla boğulayazmak.
• sigarayı tersten yakmak. o filtre bir de zırt diye eriyiverir, at çöpe onu artık.
  (bkz: sigara sağlığa zararlıdır)
• genelde otobüste kitap okuyamam, mesaj yazamam, oyun oynayamam, instagram'da falan takılamam kısacası ekrana çok bakmak midemi bulandırıyor. bende müzik dinliyorum neyse bu sabah ilk defa instagram'da takip ettiğim bir sanatçının videosuna takıldım, sonra diğerine ve diğerine derken (tabii dışarısı soğuk, otobüsün camları buğulanmış, dışarıyı göremiyorum) bi kendime geldim ki üç durak geçmişim ofisi! izlediğim görüntüye kitlenme huyuma bir güzel söverken düştüm ve baya bi kaydım :/ çorap, etek oldu sırılsıklam ama buna rağmen manik modda stabilim.
  
  (bkz: bu da böyle bir anıydı işte)
  (bkz: çok şükür)
• para çekme niyetiyle gidilen bankamatikte kartı ve parayı unutmaktır.
• gectigimiz yaz homeoffice yaptigim gunlerden birindeyim. hava 50 derece yaniyor ve klimam bozulmus.. ne yapsam ev sogumuyor fena halde bunaldim. bari soguk birseyler iceyim diye dolabi actim baktim ayran var. hah ben bu ayrandan icerim kiiii diye buyudu gozlerim. ama hazir ayranlari oldum olasi oldugu gibi icemem, bana cok koyu ve tuzsuz gelir. bu sebeple ayrani alip kocaman bir bardagin yarisini doldurdum uzerine tuz ve buz ekledim ve dolaptan uzerine eklemek uzere soguk su sisesini aldim. soguk su sisesi olarak da rengini cok sevdigim icin (ve tabiki kendisini de) bombay sapphire sisesi kullaniyordum o donem. neyse aldim bardagin diger yarisini soguk su ile doldurdum sonra baktim sisenin yarisi bosalmis, uzerini doldurup sogumasi icin yeniden buz dolabina koydum. o yanmislik ve hararetle direk diktim bardagi oldugu gibi. ilk 3-5 yudum normal sonraki 2-3 yudumda bir gariplik! o neydi giz dedim kendime, bu ayran bozulmus galiba derken bir simsek cakti beynimde, su sisesi diye baya dolu bombay sisesini almisim dolaptan.. hadi ayranla ictik diyelim (hala midem kalkiyor) sisenin geri kalan kismini su ile doldurmama ne demeli.. :/
• aşağı inen yürüyen merdivene çıkmak için adım atıp bu alet niye bozuk diye düşünmek. çünkü en fazla 2 basamak ilerleyebilmek...
  
  farkedince beyinden çıkan alevlerle doğru merdivene yönelmek.
• yumurta kırarken yumurtayı çöpe kabuğunu tavaya koymak
• eski sirketimden istifa ettigim ilk 3-5 gun tahmin ettigimden de fazla etkilenip saskin saskin dolaniyorum etrafta. sonra fark ettim ki evde oldugum surece ben idrak edemeyecegim gercekten istifa ettigimi, dusundum, benim uzaklasmam lazim istanbuldan dedim...
  hemen izmir-ankara yapmaya karar verdim. karar vermemin saniyesinde hemen istanbul- izmir , izmir-ankara bileti aldim. izmir'de yanina gidecegim arkadasima attim gece bileti. sabah mesaj sesine uyandim, mesaj diyor ki 'sapsik izmir-ankara biletini yanlis almissin' , hangi kafayla aldim bilmem ama istanbul sabiha- ankara almisim :/ o kadar darlanmisim ki skrler ugrasicam degisiklik falan dedim ve cat die bi tane daha izmir-ankara bileti aldim daha yatagin icindeyken tek gozum kapali. neyse izmir'e gittim mis gibi bir hafta sonu gecirdikten sonra pazar sabah kahvalti yaparken ben bir check-in yapayim dedim. ama yok yapamiyorum. bir baktim ki bileti 1 ay sonraya almisim... hah! muhtesem! ayni bileti 2 kere us uste yanlis alarak tarihe adimi altin harflerle yazdirdigim dogru.. sonra e dedim ben 1 ay daha kalayim o zaman :p saka saka tabiki sapsalligima doyamayip bir bilet daha aldim...