yarın yok
-
-
kötü ayşe kulin romancığı. o nasıl sondu lan öle. kimse okumasın diye sonunu büyük puntolarla yazmışlar (kötü çok kötü)
-
haluk levent diye bir adam var, bizim kuşak severek dinler.
yeni albümü tam bana göre taze çıktı, dumanı üzerinde daha.
işte o albümün en güzel parçalarından biri olmuş yarın yok.
sözleri aşağıda, dinleme linki ise şurada
yarın yok
farz et yarın yok öyle yaşa
çoktan dönmüş masallar başa
değmez artık ağlama boşa
hayat var
ama aldığın nefesten ibaret
bak koptu kopacak kıyamet
kara borsa oldu merhamet
ışıklar sönmüş tüm şehirde
herkes mışıl mışıl evinde
bense sokakta yapayalnız
ruhum hayalin peşinde
her akşam, sabah aynı telaş
nedir bu yangın, can hıraş
bense kapıldım rüzgarına
aklımda ne kavga ne de aşk
aklımda ne kavga ne de aşk
ömür geçer yavaş yavaş
yarın yok
zaten hiç olmadı düşlerimde
umutlar kayboldu gerçekte
kirli paslı pencerelerde
hayat var
ama aldığın nefesten ibaret
bak koptu kopacak kıyamet
kara borsa oldu merhamet
ışıklar sönmüş tüm şehirde
herkes mışıl mışıl evinde
bense sokakta yapayalnız
ruhum hayalin peşinde
her akşam, sabah aynı telaş
nedir bu yangın, can hıraş
bense kapıldım rüzgarına
aklımda ne kavga ne de aşk
aklımda ne kavga ne de aşk
ömür geçer yavaş yavaş
ışıklar sönmüş tüm şehirde
herkes mışıl mışıl evinde
bense sokakta yapayalnız
ruhum hayalin peşinde
her akşam, sabah aynı telaş
nedir bu yangın, can hıraş
bense kapıldım rüzgarına
aklımda ne kavga ne de aşk
aklımda ne kavga ne de aşk
ömür geçer yavaş yavaş -
pek sevgili ayşe kulinciğimizin berbat ötesi bilim kurgu denemesi, bok gibi kitap. tam bir sıçmık niteliğinde.
saçsız insanların var olduğu, kapsülle doyulan ve harabeye dönmüş bir dünyada geçiyor. 1940'larda bile bayatlamış bütün bilim kurgu stereotiplerini içeriyor. insanlar yayılan bir virüsün çaresini bulabilmek için hayaletlerle iletişime geçiyor. ve hayaletimiz bilmem ne enerjisi formunda bize taksim olaylarını anlatıyor arada hrant dink suikastinden falan bahsediliyor. aydın ve solcu geçinen bütün yazarlarımızın milyon kere tekrarladığı şeylere bağlanıyor konu. öyle bir noktaya geliyor ki bu incecik kitap acaba bu saçmalığın sonu nereye varacak diye düşünüyorsunuz.
yayın evi muhtemelen üstünde ayşe kulin yazan bir metanın her altı ayda bir satışa çıkması gerektiğine dair bir sözleşme yaptı bu kadıncağız da son birkaç yıldır böyle şeyler yazıp duruyor. başka açıklaması yok bu romanın. ben kötü falan diyorum ama öyle böyle rezalet değil... -
aklıma şirin bir hikayeyi getiren kelime öbeği.
horozlar, her akşam hava kararırken "yarın yok", diyerek bunun dünyanın sonu olduğunu düşünür. kıyameti karşılayıp, ölüme hazırlanmak için uykuya dalar. ve her sabah, güneşin ilk ışıkları yüzünü ısıtmaya başladığında kalkıp 'yarın varmış, yarın varmış!' diye bağırır.
biz insanlar da bu hayvanların her gün yaşadığı yok oluş korkusunun ardından gelen sevinci, " üüüüüü"lemek olarak adlandırmışız.
ne sığ canlıyız allah belamızı versin. -
hanor, mira, toloy radin, atol, samira, yuna gibi çizgi film karakterlerinde bile göremeyeceğimiz komiklikteki ciddiyetten uzak isimlerin karakter olarak yer aldığı; "bileydim, göreydim, geleydim" gibi sözcüklerin sıkça kullanıldığı, belki de popülerin elinden çıkan en kötü türk romanıdır.
siyasi içeriği nedeniyle de zaten bir tiksinti uyandırdı bende. gezi olayları tarihin gördüğü en barışçıl olaylarmış mesela. hastalık yayan "tayro virüsü" ile "reco sineği" de cabası... oldu olacak bir de "erdo böceği" ekleseymiş tam olsaymış.
şu kadın bu ülkenin en çok kitap satan, en popüler yazarlarından birisi. inanılır gibi değil.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap