• 70lerin türk-yahudi şarkıcısı tova porat'ın söylediği, orijinali katyuşa (bkz: katusha) olan şarkı.
  • kötü ayşe kulin romancığı. o nasıl sondu lan öle. kimse okumasın diye sonunu büyük puntolarla yazmışlar (kötü çok kötü)
  • haluk levent diye bir adam var, bizim kuşak severek dinler.

    yeni albümü tam bana göre taze çıktı, dumanı üzerinde daha.

    işte o albümün en güzel parçalarından biri olmuş yarın yok.

    sözleri aşağıda, dinleme linki ise şurada

    yarın yok
    farz et yarın yok öyle yaşa
    çoktan dönmüş masallar başa
    değmez artık ağlama boşa

    hayat var
    ama aldığın nefesten ibaret
    bak koptu kopacak kıyamet
    kara borsa oldu merhamet

    ışıklar sönmüş tüm şehirde
    herkes mışıl mışıl evinde
    bense sokakta yapayalnız
    ruhum hayalin peşinde

    her akşam, sabah aynı telaş
    nedir bu yangın, can hıraş
    bense kapıldım rüzgarına
    aklımda ne kavga ne de aşk

    aklımda ne kavga ne de aşk
    ömür geçer yavaş yavaş

    yarın yok
    zaten hiç olmadı düşlerimde
    umutlar kayboldu gerçekte
    kirli paslı pencerelerde

    hayat var
    ama aldığın nefesten ibaret
    bak koptu kopacak kıyamet
    kara borsa oldu merhamet

    ışıklar sönmüş tüm şehirde
    herkes mışıl mışıl evinde
    bense sokakta yapayalnız
    ruhum hayalin peşinde

    her akşam, sabah aynı telaş
    nedir bu yangın, can hıraş
    bense kapıldım rüzgarına
    aklımda ne kavga ne de aşk

    aklımda ne kavga ne de aşk
    ömür geçer yavaş yavaş

    ışıklar sönmüş tüm şehirde
    herkes mışıl mışıl evinde
    bense sokakta yapayalnız
    ruhum hayalin peşinde

    her akşam, sabah aynı telaş
    nedir bu yangın, can hıraş
    bense kapıldım rüzgarına
    aklımda ne kavga ne de aşk

    aklımda ne kavga ne de aşk
    ömür geçer yavaş yavaş
  • pek sevgili ayşe kulinciğimizin berbat ötesi bilim kurgu denemesi, bok gibi kitap. tam bir sıçmık niteliğinde.

    saçsız insanların var olduğu, kapsülle doyulan ve harabeye dönmüş bir dünyada geçiyor. 1940'larda bile bayatlamış bütün bilim kurgu stereotiplerini içeriyor. insanlar yayılan bir virüsün çaresini bulabilmek için hayaletlerle iletişime geçiyor. ve hayaletimiz bilmem ne enerjisi formunda bize taksim olaylarını anlatıyor arada hrant dink suikastinden falan bahsediliyor. aydın ve solcu geçinen bütün yazarlarımızın milyon kere tekrarladığı şeylere bağlanıyor konu. öyle bir noktaya geliyor ki bu incecik kitap acaba bu saçmalığın sonu nereye varacak diye düşünüyorsunuz.

    yayın evi muhtemelen üstünde ayşe kulin yazan bir metanın her altı ayda bir satışa çıkması gerektiğine dair bir sözleşme yaptı bu kadıncağız da son birkaç yıldır böyle şeyler yazıp duruyor. başka açıklaması yok bu romanın. ben kötü falan diyorum ama öyle böyle rezalet değil...
  • aklıma şirin bir hikayeyi getiren kelime öbeği.

    horozlar, her akşam hava kararırken "yarın yok", diyerek bunun dünyanın sonu olduğunu düşünür. kıyameti karşılayıp, ölüme hazırlanmak için uykuya dalar. ve her sabah, güneşin ilk ışıkları yüzünü ısıtmaya başladığında kalkıp 'yarın varmış, yarın varmış!' diye bağırır.

    biz insanlar da bu hayvanların her gün yaşadığı yok oluş korkusunun ardından gelen sevinci, " üüüüüü"lemek olarak adlandırmışız.

    ne sığ canlıyız allah belamızı versin.
  • hanor, mira, toloy radin, atol, samira, yuna gibi çizgi film karakterlerinde bile göremeyeceğimiz komiklikteki ciddiyetten uzak isimlerin karakter olarak yer aldığı; "bileydim, göreydim, geleydim" gibi sözcüklerin sıkça kullanıldığı, belki de popülerin elinden çıkan en kötü türk romanıdır.

    siyasi içeriği nedeniyle de zaten bir tiksinti uyandırdı bende. gezi olayları tarihin gördüğü en barışçıl olaylarmış mesela. hastalık yayan "tayro virüsü" ile "reco sineği" de cabası... oldu olacak bir de "erdo böceği" ekleseymiş tam olsaymış.

    şu kadın bu ülkenin en çok kitap satan, en popüler yazarlarından birisi. inanılır gibi değil.
hesabın var mı? giriş yap