33 entry daha
  • karakterleri, şiirleri, müzikleri ile o kadar dingin ki izleyene huzur veren bir dizi olmuş. trt de olması en azından uzun soluklu olacağının garantisini veriyor. olmalı da.

    hiç dizi izlemeyen insanları dizi izletecek yeni dizi.
  • art niyetimi kenara koyarak izlediğim güzel bir dönem dizisi. emeği geçenlerin eline sağlık.
    diziye dair kafama takılan bir kaç şey var. biz 90'lı yıllarda okurken gravat az kaymış olsa boğana kadar boğazımızda sıkarlardı. gömlek yanlışlıkla bile olsa azıcık dışarı çıksa dersten atılırdık. sakal olayına girmiyorum bile, dizideki öğrenciler kadar sakalla okula gitmeye kalksak kapıdan kovulurduk. 70'li yıllar daha mı rahatmış bilemedim.
  • şuan yayınlanan televizyon dizilerinin en iyisi. birinci bölüm henüz ama, ben mekana bayıldım. şiirlere bayıldım tabii ki uraz kaygılaroğlu müthiş söylemiş. cumartesi artık oturup bu güzel yedi adamı izlerim. umarım upuzun soluklu bir dizi olur. yolları daima açık olsun inşallah..
  • bol bol bakan ve vali ağırlayan gala yapmış dizi. tüm halkın katılımına açık galaya katılım o kadar çoktu ki dizide küçük bir figüranlığım olmasına rağmen galada yer bulamayıp bir grup arkadaşla trt 1 izleyebileceğimiz bir bilardo salonuna gittik. salon yetkilisi mekanın gürültülü olduğundan diziden bir bok anlamayacağımız konusunda bizi ikna etti ve tv açılmadı. bilardomuzu oynadıktan sonra evlere dağılıp internetten (yasal) tekrarını izledik.

    ilk bölümden, ilk izlenimlerim.

    dönem diziciliği ve gerçeklik
    bir dönemi ve gerçek karakterleri anlatan bir yapıt eleştirilirken evvel kategorisi sabitlenmeli. bu bir belgesel değil dizidir. belgesel kategorisiyle yayınlansaydı başta yedi güzel adam'ın varisleri sonra okurları ve sevenleri bu projeyi kınarlardı. bu "yedi uslanmaz adam" bildiğim kadarıyla modern tabirlerle anarşist ve solcu yanları muhafazakar yanlarına kıyasla daha ağır basan adamlardı. projeyi yönetenler ve yayınlanan tv'nin siyasi otoritesi ve duruşu yedi uslanmaz adamı uslandırmış. kılık kıyafet ve mekanların bahsedilen tarihlere büründürülmesi gayet hoş, bu gibi işlere çok para ve emek harcandığını biliyorum. bu sebeple tüm ekibi (reji, sanat, set ekibi, figüranlar vb.) tebrik etmem lazım.

    acındırmacılık ve reyting
    kambur emine acındırıcılığı ve gerilimi umarım ilk beş bölümden sonra etkisini yitirir. kambur emine gibi unsurların reyting artırıyor oluşunu şaşkınlıkla karşılıyorum. umarum bu acındırmacılık dozunda biter. kambur emine karakterinin abartılması kadar korktuğum bir karakter de asi ergen cevat. tez zamanda ehlileşir ya da senaryodaki etkisi azalır diye umuyorum. belki de türkiye'nin ilk edebi dizisinin selena'laşmasından korkuyorum aga.

    dil ve üslup
    edebi kişiliklerin işlendiği bir hikaye için başrollerin ses tonları, kelime seçimleri ve diksiyonları oldukça iyi ama maraş halkını canlandıran figüranlar kahramanmaraş ağzı ile konuşsa izleyiciye daha hoş bir etki bırakacaktır. şiir düzeyi edebi bir dizi için oldukça iyi. şiiri ne fazla ne de az, tam kararında tutmak lazım.

    son olarak o dönemin siyasi olaylarının tarafsız bir şekilde anlatılmasını, itiraz fırsatı olmayan rahmetlilerin ruhlarına saygısızlık edilmemesini umarım.
  • bana leyla ile mecnun' dan sonra daha da izlemem dediğim kanalı izlettiren dizi. ** hoş trt haricinde hiçbir kanal böyle bir projeyi yayınlamazdı o da ayrı mevzu.

    seyirciyi yakalayan, güzel bir başlangıç yaptı. oyuncuların performanslarını***, kullanılan mekanları ve müzikleri beğendim. bugünün bulanık renklerinden kurtulup geçmişin capcanlı renklerine dönmemi sağladı.* edebiyatla kendimden geçtiğim şu günlerde farklı bir iz bıraktı.bu şekilde devam etmesi dileğiyle.

    edit: dizide beni tek rahatsız eden şey oyuncuların 1974 senesindeki görüntüleri oldu. şu bıyıklara güzel bir çözüm bulurlarsa muhteşem olur.
  • ılk bolumuyle cok sevdigim dizi, umarim daha iyi devam eder. muziklerin secimi ve zamanlamasi cok hos, trajik unsurlar guzel yerlestirilmis, severim trajediyi. ayrica kambur emine var yani alisilmadik yeni yuzler ve karakterler, olmasi gerektigi gibi bir dizi olmus.
  • çok güzel olmuş dizi. gönül insanlarini görmeyi özlemişim.

    --- spoiler ---

    acının kokusuna gelir şair!
    bizim işimiz anlatmak değil; biz ancak oturup yazarız.
    --- spoiler ---
  • sürekli yabancı dizi izlemeye alışmış bünyemde hafif bir karışıklığa neden olan dizi. zira daha otobüs sahnesinde, "ya acaba?" lar oluştu kafamda. çünkü ben onca yerlere göklere sığdırılamayan leyla ile mecnun' a bir bölüm tahammül edebilmiş biri değildim. sözün özü türk dizileri bana hitap etmiyordu/etmiyor.

    yedi güzel adam'da ise durum farklı. bir kere lise çağlarımdan bildiğim, sezai karakoç, rasim özdenören, cahit zarifoğlu canlandırılacak. yani benim için de bir lise yıllarına gitme, o zamanları anımsama söz konusu.

    diziden beklentim, ve izleyiciye suncağını düşündüğüm şey, tatlı bir ruh dinginliğidir. bu günlerde rastlaması zor naif insanlara olan özlemi "ya bak varmış zamanında, kim bilir? belki?.." dedirterek bir nebze olsun dindirmektir. kelebeğin rüyası nın bu denli sevilmesi bu yüzdendi. şiir vardı hayatta ya, daha ne olsundu. yıllar geçmiş, elime şiir kitabı almamışım, yıllar geçmiş ruhum katran bağlamış, yıllar geçmiş duygular rafa kaldırılıp, bir android gibi yaşamaktan öteye götürmeyen nefesler harcamışım. şimdi belki şiiri hatırlarım, ruhuma dokunur belki iki mısra, iki nefes alırım ciğerlerimi temizlecek.

    ilk bölüm için konuşacak olursak, aman tanrım! muhteşemdi diyemicem -zira türk dizisi asdadaşk, random güleyim derken aşk yazmışım, bak şimdiden başladı etkisi- bu dizi zaten böyle olur, olmalıdır. kimse hayat bilgisi tadında bir dizi beklemiyordu herhalde? acaba dedim ben oyuncular için o tanıdık simalar yerine daha az eskimiş yüzler mi olsaydı? neyse. bu birkaç bölüm sonra aşılacaktır.
    şiir olmalı bolca serpiştirilmeli,
    şu salak ergen oğlanla olayı çok dramatize etmezlerse sevinirim,
    kambur hatun'u sevdim ne iyi diyebiliyorsun ne kötü,
    öğretmen zehra, bu rolü bu kadın oynamamalıydı, risk alamıyor türk yapımcılar
    aşk olmalı, milyon tane aşk hikayesi olmalı, tüm şairlerin bütün aşkları olmalı.
  • bugüne kadar yapılmış en harika dönem dizisi. müzikleri, şiirleri insana huzur veriyor. uraz kaygılaroğlu'nun ses tonu, oyunculuğu şaşırtıcı derecede iyi. pis yedili'den nerelere. resmen harcanmış adam. ilk bölümün en sevdiğim sahnesi zarifoğlu ve bayazıt'ın yağmur altında necip fazıl'dan bu yağmur şiirini okudukları sahnedir, gözlerimi doldurmayı başarmıştır. umarım uzun soluklu bir dizi olur.
  • kalbimi avucundan yakaladı. başka bir iklime başka bir zamana ait hissettim kendimi izledikten sonra. nasıl özlemişim bir duygunun içinde kaybolmayı. daha başında acısı çöktü içime bir gün biteceğini bilmenin. bütün doyulmaz şeyler gibi.
    edit: şu işi izleyip ruhunda bir şeyler uyanan arkadaşlardan rica ediyorum. bu diziyle ilgili ikişer üçer entry girelim. tanınsın, duyulsun. internetten değil kanalından izleyelim de şu emek, şu ince ruh boşa gitmesin.
242 entry daha
hesabın var mı? giriş yap