• yellowstone parkı ilk kurulduğunda, çok fazla kurt varmış bölgede. bunların bir çoğu avlanarak öldürülmüş. daha sonra bunun sonucu olarak geyik sayısında aşırı artış olmuş ve yeşil bölgelerde azalma ve kurumalar oluşmuş. bunu park'taki kurt sayısı arttırılmış ve geyik sayıları azalmış. bu uygulamadan sonra parktaki ağaçların ortalama boyu 3 kat artmış. yeşilik artınca, kunduzların sayısı da artmış. kunduzlar akarsuların önüne barajlar kurarlar, yellowstone'da da kurmuşlar. ve su birikimleri artmış daha da yeşil hale gelmiş. ayrıca kurdukları barajlarla akarsuların yönünü değiştirmiş bu kunduzlar. sonunda da yellowstone kurtların olmadığı dönemden çok farklı boyutlara gelmiş, çok daha yeşil, içinde birden fazla akarsu yatağı olan bir park haline gelmiş. eğer o kurtlar yeniden yerleştirilmese, park bu ihtişamından çok uzakta kalabilirdi. bu kısa tarihiyle insanlara, ekosistemin dengelerini bozmanın ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu anlatan parktır.
  • bes ayimi gecirdigim ve olesiye ozledigim bir yer oldu burasi... muhtesem ormanlari,kanyonlari ve golleri ile hayatim boyunca yasayabilecegim, daha dogrusu yasamak istedigim yer olduguna karar verdim. genellikle yaslilarin, doga tutkunlari ve doga sporlariyla ugrasanlarin ugrak yeri olan bu park montana, idaho ve wyoming arasindadir. iklimi cok degiskendir, hava gunesliyken birden bire kar yagmaya baslayabilir. medeniyetten oldukca uzak olup televizyon bile bulmak zordur. kisin ulasim sadece kar araclari ile saglanir. konaklama imkanlari oldukca fazla olup kisin ne yazikki yoktur. her turlu doga sporlari parkin icinde mevcuttur. hayvanlardan cok haz etmeyen insanlar icin uygun bir yer degildir zira sabah kalktiginizda kapinizin onunde bizon, ayi, kurt yada amerikan kartalina denk gelme olasiliginiz oldukca yuksektir. park cevresindeki en yakin sehirler cody ve bozeman dir. bu iki sehirde her turlu ucuz urun bulunabildiginden gidenlerin cok fazla esa goturmesine gerek yoktur. parkin en cok ilgi ceken bolumu gayzerlerdir (fakat benim ilgimi cok cekmedi) bu gayzerlerden en unlusu old faithful dur. ortalama 40 dakikada bir 70 metreye varan yukseklige fiskirir. kisaca park her yonuyle muhtesemdir. parkla ilgili soylebilecegim tek sey park rangerlarin cokta dostane olmayan tavirlaridir. netekim arkadasim ve bana tabelasi bile olmayan bi yerden gectigimiz bir anda ayili bolgeden geciyorsunuz diyerekten 100 dolar ceza kesmislerdir. her ne kadar o ayinin ayni gunun sabahi benim kapimda yattigini park ranger amcaya anlatmaya calissamda ise yaramamistir. hatta bir ara turklugumu konusturup turkiyede ayilara gobek attirdigimizi anlattim lakim amcam gayet ciddi cikti.
  • aslinda dev bir volkan agzidir. volkan dediysem siradan bir sey sanilmasin, patladiginda muhtemelen abd'nin ucte birini yok edip sular altinda birakacak, dunya uzerindeki yasami bitirebilecek kadar buyuk bir volkan.
  • parkin 4 farkli girisi vardir. en cok kullanilan girisi montana nin bozeman sehri guzergahinda olan mammoth hot springs girisidir. en az kullanilan girisi ise wyoming eyaletine bagli cody sehri guzergahinda olan dogu girisidir. bu yol siklikla toprak kaymasi nedeni ile kapatilmaktadir.
  • 80 km çapında bir kaldera. yani ağzı yeraltında olan devasa bir süpervolkan. en son 640 bin yıl önce püskürmüştür.

    1980'de büyük bir gümbürtüyle püsküren ve kuzey yamacını "rock avalanche" olarak adlandırılan biçimde söküp atan st. helens'in bile hacmen çıkardığı magma 0.4 km^3 iken, yellowstone'un 2.1 milyon yıl önce püskürttüğü magma hacmi bunun tam altı bin katı yani 2.450 km^3'tür. usgs verilerine göre, st. helens 1980 yılındaki püskürmesinde 24 megatonluk enerji açığa çıkarmıştır ki bu hiroshima'ya atılan atom bombasının 1600 misline tekabül eder. buradan yellowstone ile kıyas yapıldığında felaketin boyutları hesaplanabilir. birkaç ay önce aldığım scientific american'da verilen bilgiye göre, potansiyel olarak washington d.c.'ye kadar bir etki alanına sahip. ilk anda yok edeceklerini bir kenara bırakırsak, bir de volcanic winter meydana gelecektir.

    son olarak, nisan ayında science dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, altındaki magma grand canyon'u 11.2 kez dolduracak hacimde.
  • kimse de yazmamış genetik biliminin temelinin yattığı yerdir yellowstone.

    pcr'daki polimeraz enzimleri ilk kez bu mekanda yaşayan bakterilerden elde edilmiştir. pcr'da dna çoğaltılırken ortam ısısı 90 derecelere getirilir önceden yani klasik pcr'da kullanılan polimeraz enzim sıcaklık yükseldiğinde hemen denatüre olup işlevsiz hale gelmekteydi ama yellowstonedan edinilen bakteriler zaten bu sıcaklıklara alışık olduğu için pcr'da 3 4 saat rahatlıkla işlev görüp tek bir dna'yı 10 dakikada bir replikasyon olacak şekilde çoğaltıp yaklaşık 2^20 dna zinciri elde edilmesine olanak sağlıyor.
  • montana ve idahodaki kismi yok denecek kadar az oldugundan kisaca wyomingde bulunan bir dogal yasam parki. yaklasik yuzyil once kurtlar gerizekali cifciler, hayvancilar ve de aptal amerikan hukumetleri tarafindan sonuncusuna kadar yok edildigi icin dogal dengesi bozulan, ancak yogun bir kurtlandirma programi!?! cercevsinde kanadadan getirilen kurt surulerinin ortama adapte edilmesiyle duzeltilen park. bu projeyi ve programi muhtelif kanallardaki belgesellerde saat basi yayinlanirken bulabilirsiniz.
  • bu parkin altinda yatan lavlar, bir patlamayla dunyanin sonunu getirebilecek duzeydedir. hatta izafi cekilmis belgesel tadinda bir filmi de mevcuttur.

    buyrun bu linki: http://www.youtube.com/watch?v=wf-rkzqntz0

    (ba$ligi supervolcano diye aratirsaniz da bulursunuz.)
  • bufaloların asfalta çıkıp yol kestiği, geyiklerin kavşaklardaki çimlerde otlandığı, yirmi metre önünüzden kurtların koşuşturduğu, doğasıyla insanı büyüleyen bir yer. şanslıysanız yol kenarında taze ayı boklarına da rastlayabilirsiniz. eğer geçek bir ayı görürseniz panik yapmayın. çömelin. biraz kokladıktan sonra gidecektir.
hesabın var mı? giriş yap