• sanayi ve teknoloji bakanı mustafa varank'ın açıklaması.

    çok iyi ya, ucu ucuna yerli otomobil üretiyoruz. valla şaka gibi memleket. hayır bir de öyle bir havamız var ki, sanki arabayı biz bulduk babasını satayım.

    tabii o yüzde 51'in de ne kadar yüzde 51 olduğu tartışılır. allah bilir lastiklere hava basılması, dikiz aynasının tornavidası gibi işler dahildir o yüzde 51'e.

    edit: şöyle mesajlar atan var: "volvo'nun yüzde kaçı isveç'te üretiliyor biliyon mu?"

    arkadaşlar volvo özel bir şirket. isveç'te iktidar olan partinin devlet projesi haline getirmeye çalıştığı bir girişim falan değil. isveç'te de kimse çıkıp "yerli ve milli araba üretiyoruz, şimdi dünyanın amına koyacaz" diye bir psikolojiye sahip değil.

    sen yeri göğü "yerli otomobil üretiyorum" diye inletiyorsan, çıkıp o arabanın temel parçalarını kendi üreteceksin; endüstri kuracaksın. bakın endüstri tam olarak şöyle oluyor.

    ama amaç endüstri inşa etmek değil de milletin milliyetçi duygularını kabartmak için koftiden seçim propagandası yapmak olursa, işin sonunda da böyle komik durumlara düşersin.

    daha durun, olay bitmedi. bu halk bu ölü girişimin bedelini vergileriyle ödeyecek. geçmişimizi belledikleri gibi geleceğimizi de belliyorlar. film henüz başladı. bu arabaya övgüler dizen sözde muhalifler de görüyorum arada. onlarla ileride bir daha görüşmek isterim.

    edit 2: volvo'nun çinlilere satıldığı yönünde de bilgi veren arkadaşlar oldu. onu da volvo örneğini bana verenler düşünsün artık.
  • satıp kaymağını yiyeceksek tamamı yabancı olsun sorun değil
  • allah belasını versin o yerli otomobilin.

    ulan ekşide meskun türk düşmanlarını nasıl da kudurtuyor allahın belası araba.

    yunanlılar bu kadar kudurmuyordur.

    siz bu canlıları sinir etmek için mi üretiyorsunuz.

    bırakın şu işleri. araba yapmak ne biz ne? iha yapmak ne biz ne? adamlar yapıyor zaten. parasıyla alırız. siz kim oluyorsunuz da yüce ulu batı medeniyetinin yaptığı şeyleri yapmaya yelteniyorsunuz!

    allah hepinizin belasını versin e mi!
  • ben bu bakış açısının yanlış olduğunu düşünüyorum. evet gönül ister ki yüzde 100 yerli otomobil üretelim ama maalesef bu pek mümkün olan bir şey değil ki zaten alman otomobili olarak değerlendirdiğimiz otomotiv devi audi, volkswagen vb. markalar dahi yüzde yüz alman değillerdir, olamazlarda. türkiye'nin şuan yaptığı bir kısım yerli üretebildiği kendinden, sanayisinin tedarik edemediği parçaları ise (ki otomobilin en büyük kısmını ve en önemli kısmını oluşturuyor) ithal edip bunlarla türkiye'nin marka haklarına sahip olduğu bir çatı altında katma değer katıp pazarlamaktır. türkiye'nin gelişmiş bir ağır sanayisi olsaydı bu dediğinizde haklı olabilirdiniz ama 3.dünya ülkesinden hallice bir ekonomi ve ağır sanayi olduğu düşünürsek yüzde yüz yerli bir otomobil beklemek bizim için çok uzun süre daha hayal olarak kalmaya devam edicektir.
  • aslında normal bir durumdur. normal olmayan durum ise yöneticilerin tamamen yerli ve milli yalanları ve propagandalarıdır. burada asıl eleştiri konusu bu olmalı. zira bu gibi ticari ürünlerde önemli olan düşük maliyettir kâr ülkede kaldığı sürece isterse %100 yabancı olsun.
  • dünyanin en büyük otomotiv üreticilerinden birinde calistim bir dönem. ben istanbul'daki sirkete bagliydim, ama yaptigim is globaleydi. haliyle, özellikle almanya'da epeyce bir fabrikasini ziyaret edip inceleme firsatim oldu. almanya'daki fabrikalardaki teknoloji, güvenlik, üretim sürecleri insanin aklini aliyor. bir mühendis icin, insaat izler gibi tüm gün karsisina gecip izlenecek türden.

    türkiye'ye pek destek vermedigim icin, basladiktan yaklasik 8-10 ay sonra türkiye'deki fabrikayi ilk defa görme sansim oldu. sanayideki cogu dükkandan tek farki alan olarak büyüklügü. montaj, boya falan gibi isler icin türkiye fabrikasini secmisler. cünkü istanbul'da üretilen ürün bizim buralara cok daha hitap eden bir ürün.

    demem o ki, dünyanin en büyüklerinden biri bile, burayi ucuz iscilik icin montaj yeri gibi kullaniyor. tüm önemli parcalarini merkezde ya da baska ülkelerde ürettirip, türkiye'de bir araya getirip, oradan satisa cikariyor (yabanci yatirimciya verilen tesvikler, ucuz iscilik, ihracatta vergi oranlari falan gibi pek cok baska sebebi de vardir muhtemelen türkiye'deki fabrika icin).

    yerli otomobilin de pek farkli olacagini düsünmüyorum. %51 dersin, ama hangi %51 oldugu önemli. yazilimi, motoru gibi teknolojik parcalar bu %49'a dahildir diye düsünüyorum acikcasi.
  • bu yüzde nasıl hesaplanıyor? kg olarak mı, parça sayısı olarak mı, hacim olarak mı? peki yazılımlar nasıl hesaplanır? yazılım, donanımın yüzde kaçıdır? bilen varsa yazsın biz de bilelim.

    edit: maliyet üzerinden diyen var. olabilir mi?

    edit 2: evet maliyet üzerinden hesaplanıyormuş. bilgilendiren arkadaşların hepsine çok teşekkür ederim. ama yine de yazılım ve şarj ve elektirk motoru yerli olsaydı gerisi çok da önemli değil bence.

    önemli edit: bir çaylak arkadaşımız aşağıdaki yazıyı özel mesaj ile bana yolladı. izni dahilinde buraya ekliyorum. dikkatle okumanız dileğiyle.

    --- spoiler ---

    selam,
    caylagim, basliga yazamadigim icin buradan yesillendireyim.
    yerlilik orani, ne kg, ne hacim ne de maliyet ile orantili hesaplanir. yillarca savunma sanayiinde calistim ve milli otomobil konusunda bilim sanayii bakanliginin politikalarini takip etme firsati buldum. millilik oraninda soyle bir uc kagit yapardik. buyuk platformu (burada otomobil) once sistemlere kirariz (mesela kaporta, transmisyon, yazilim, iklimlendirme vb.) sonrasinda bu sistemlerden hangisini tamamen burada yapiyoruz diye bakariz. genelde hicbiri cikar cevap. sonra ise bu sistemleri de alt sistemlerine kirariz. mesela transmisyon icin sanziman kutusu, kapagi, dislileri, krank mili vb. bunlardan hangileri yerli diye bakilir. olanlar hangisi ise, excell'de yesile boyanir. sonra, milli olmayan parcalarin tedarik zorluklarina bakilir. bir zorluk yoksa, o parcalarin oldugu alt sistem milli kabul edilir. yani, transmisyon sisteminin yerli sayilmasi icin, her yerini burada uretiyor olmak gerekmez denir. sonra ne olur biliyor musun, %20sini yapabildigin platformun yerlilik orani %65 cikar. ( bkz. savunma sanayii urunleri katalogu).
    bu arada, her seyi uretmeye calismak anlamsiz. amacimiz isbirlikleri vasitasiyla bu plqtformlari satabilecek pazarlar olusturmak olmali. bu nedenle, cok basarili bulmasam da savunma sanayii calismalarini, strsteji anlaminda olumlu buluyorum. milli otomobil konusunda da boyle olabilirdi. varank ile toplantilara katilmis birisi olarak, kendisinin ne kadar geyik ve bu hesaplamalrin %51 cikmasi icin 'yaratici hesaplama yontemlerine' okay verecegini dusunuyorum. o nedenle, milli otomobilde yerlilik yontemi daha yaratici(!) olabilir. ozetle, excelldeki yesillerden ve yapay olarak yesil yapilan satirlardan, sayisal oran ya da mali oran olarak yuksek olani millilik orani diye duyurulur :).
    saygiyla.
    --- spoiler ---
  • (bkz: tamam)
hesabın var mı? giriş yap