• her gördüğümde aklıma önce babamı sonra hrant dink'i getiren. yıllarca gezdi o altı delik ayakkabıyla babam, alamadı yenisini bizden fırsat bulup da. o yüzden hrant dink'i öyle yerde yırtık ayakkabısıyla yatar görünce bir baba olduğu gerçeği daha fazla kazındı belleğime, hala unutamadım.
  • (bkz: hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları)

    20 yasindayken sahip oldugum tek cift ayakkabinin ayagima kucuk gelmesi, ayagimi vurmasi ve yirtik olmasi. butun gun ayakta calisip eve dondukten sonra ayakkabilarimin ayagimi topuk ve burun kisminda ciddi ciddi kanatacak kadar vurdugunu farketmem. bu sirada evde bir adet konserve ton baligi ve bir adet sosis disinda yemek bulunmamasi, cebimde hic param olmamasi, banka hesabimda -$2 olmasi.

    ayaklarimin halini gorunce birden icim daralmisti. sonra bu yemek mevzusu aklima geldi, ayakkabilarimi cikardigim yere cokuverdim birden. ayakkabilarimi kucagima aldim oturup agladim orda.

    cok sefalet cektim lan sozluk. cok sukur her sey yoluna girdi sonra ama gercekten cok itilip kakildik buyurken be.

    bugun elimde olmadan herkesin ayagina bakarim, temel garibanlik olcusudur benim icin. ayakkabisi eski, kucuk, yirtik vs insan gorunce uzulurum.
  • kot pantolonda, gömlekte, şapkada, çorapta, hatta insan karakterinde varoluşuyla yarattığı görsel ve psikolojik algının aksine; yerde yatan ve bir daha da kalkamayacak bir adamın üzerinde son kez taşıyıp bizim hafızalarımıza emanet ettiği en hüzün verici nesne...
  • keşke moda olsa da bir ayakkabıyı 5 sene giysem. ayakkabıdaki bir yırtık çoğunlukla ayakkabının işlevselliğini yitirmesine engel olmuyor fakat toplumsal normlar sizi kötü hissettmenize yol açıyor. işte burada topluma yön veren, üst akıl, kanaat önderleri moda ikonlarına iş düşüyor. her ne kadar kim olduklarını bilmesem de kendileri benim için isimsiz kahramanlardır. işte bu isimsiz kahramanlar bir iki kere yırtık ayakkabı giydiği zaman bu yırtık ayakkabı moda olur. çünkü onların yaptıkları eylemler sorgulanamaz. onlar yapar ve olur. işte biz de onlardan görüp yırtılan ayakkabıdan sonra tekrardan ayakkabı almamıza gerek kalmaz ve yırtık ayakkabılarımızla alnımız ak, başımız dik gezeriz. çok sevdiğim bir ayakkabım öyle rafda duruyor. çöpe atmaya kıyamıyorum.
    ne hasta bekler sabahı,
    ne taze ölüyü mezar.
    ne de şeytan, bir günahı,
    ben ve o ayakkabımın yırtık ayakkabı modasının gelmesini beklediği kadar. bu ülke neleri gördü geçerdi, ne modalar geldi geçti tekrar geldi. 90ların göbeği açık kızları tekrar karşımıza çıktı. yırtık kotlar, çocukken giydiğim ayakkabımın çorapsız giyilmesi moda olmuşken yırtık ayakkabı da evelallah moda olur. moda ikonlarımızdan çok acil bir kanun hükmünde kararname ile bu modayı bir an önce sokaklara meydanlara yaymaları gerekiyor. buna engel olmak isteyecek büyük ayakkabı firmaları elbet haince bir planla bu moda akımına darbe girişiminde bulunacaktır fakat bu millet gerekirse kendisini ayakkabı kutularının önüne atar, avmlerde moda nöbeti tutar. bu millet bu oyunlara gelmez artık. arkadaşlar konuya lütfen gereken hassasiyeti gösterelim ekşi sözlük olarak. twitter'da tt yapalım. ünlülere yırtık ayakkabı modası için ben de evet diyorum videosu çektirelim. yozgattaki semiha teyzem, salih dayım meşazını aldım busondenemem kardeşim yırtık ayakkabı modası için ben de evet diyorum. ssg oğlum sen de evet diyor musun diye topu sedet oğlana atsın. o da amerikalardan zincire sarı saçlım mavi gözlüm trumpı katsın. küresel bir etki istiyorum sözlük. yazın ders çalışmamak için bu isteğimi yazıya dökmek istedim ve sanırım sonuna geldim. kendinize iyi bakın. orospu çocuğu su otomatı senin de ananı sikeyim. suyu 1 liradan verdiğin yetmiyormuş gibi bir de attığım bir lirayı görmedin. tekrar bir lira attım ve senin o 500ml suyuna 2 lira verdim. neyse yırtık ayakkabı modası unutma unutturma!
  • sahibine acıma hissiyatı uyandıran nesne.
  • sahibine uğursuz gelebilecek bir nesne.

    bugün ayakkabım yırtıldı, akşam ermeni mahallesindeki evime giderken halaskargazi caddesinde silahla vurulmam için bütün şartlar oluştu.
  • bir gazeteyle üstü kapatılmış ancak ayakları açıkta yüz üstü yatmış bir ölünün ardından akılda kalandır.

    (bkz: hrant dink)
  • yeni aldığım ayakkabının başına gelen durum. yola atılan bir şişenin kırılması ve benim yürüyüş esnasında tam yanina basmam sonucu ayakkabının yırtılması. üstüne basmadığım için sevinirken, yeni ve aldığım en pahalı ayakkabının yırtılmasına üzülüyorum. o şişeyi atan cennetlik oldu.
hesabın var mı? giriş yap