• yeni gelen radyo oluşturma özelliğinde sırasıyla;
    "high" - "discover" - "deep cuts"
    seçildiği taktirde keşfetme duygusunu dibine kadar yaşatıyor. özelliğe bayıldım, hayran kaldım.
  • öncelikle, pc ve mac'te uygulaması yok ama chrome'da adres satırında yükle butonuna basarsanız ayrı bir app gibi kuruyor, yine chrome üzerinden çalışıyor ama sekme olarak görünmüyor güzel. (chromium browserlarda da olmalı)

    "madem youtube premium'a para veriyorum, bari spotify'ı kapatayım buna geçeyim" diyerek kullanmaya başladım.

    kalite olarak fark yok hatta bazı albümlerde parçalarda daha iyi olduğunu düşünüyorum. (kağıt üzerinde kbps daha düşük ama belki de minik bir volume artırımı ile öyle hissettiriyor olabilirler :)

    önerileri kesinlikle daha iyi. albüm bittikten* sonra uzun süre dinleyip "aa bitti ama önerdikleri de ne güzel ya çok uyumlu" diyorum. tabii youtube ve google her şeyimizi biliyor mantıklı. (* eski kafa albüm dinleyicisi olduğum açığa çıktı.)

    sevmediğim yanı şu, sanatçı takip mekanizması youtube'a bağlı. bir grubu takip edince youtube kanallarına da abone olmuş oluyorum. bu istediğim bir şey değildi keşke ayırsalar. tabii sanatçılar açısından bakarsak çok mantıklı.

    sonuç olarak, youtube premium'a değer katan ürünlerden biriymiş kendisi.
  • 2016 yılından bu yana apple music'i kullanıyorum (yani türkiye'de kullanıma sunulduğundan bu yana.) memnundum da.
    her ne kadar masaüstü desteğini son birkaç aydır "beta" olarak sunuyor olsalar da telefonumda dinlemekten sonnn derece memnundum.

    ta ki...
    youtube'un reklamlarının bıktırmasına kadar. video öncesinde 2 reklam izlemekten filan gınalar gelince, dedim ki şunun bir premium'unu alayım. aldım da.*

    5 gündür filan youtube music'i dinliyorum artık.

    öncelikle buradan tüm müzik uygulamalarına sesleniyorum: hesap transferi diye bir şey olsun. lütfen bir servisten diğer servise taşınırken şarkılar, listeler vs otomatik olarak güvenle aktarılabilsin.
    (güvenle'yi özellikle belirttim çünkü üçüncü parti uygulamalarla tüm verilerimi paylaşacak değilim.
    business development konusunda adeta bir markayım gördüğünüz gibi, beleşe iş geliştirme fikirleri saçıyoruz.)

    neyse, apple music'e göre artılarını ve eksilerini yazayım.
    eksileri:
    eğer albümdeki bir şarkıyı indirirseniz library'de "indirilen şarkılar"a atılıyor. bu bence en büyük eksiği. tüm albümü indirince albümü ayrı olarak gösteriyor.
    bu açıdan indirilen şarkılar klasörümde 35 şarkı kafası kesik tavuk gibi bekliyor, bu şarkıları albüme/sanatçıya göre grupla seçeneği yok, şuraya ekle seçeneği yok, öyle piç gibi duruyorlar.
    35 şarkıdan sonra ancak bu duruma ayınca albüm olarak indirip beğendiğim şarkıları tutup beğenmediklerimi silme noktasına gelebildim.
    boşu boşuna veri israfı.

    yapay zekası bir süre için güzel şarkılar öneriyor. eğer bir albümü repeat'e almadıysanız bittikten sonra yakın türdeki şarkılar çalmaya devam ediyor. ama geleneksel japon enstrümanlarını dinlemeye başladığınız müzikal deneyiminiz birkaç saat sonra justin bieber ile son bulabiliyor.
    anlıyorum reklam her şey de allah belanızı versin.

    telefon ile masaüstü (web) kütüphanesi senkronize değil. yani telefonunuzdaki yüzlerce şarkılık indirilmiş durumdaki kütüphane, web sürümde öldür allah görünmüyor. apple music bu açıdan "beta" sürüm olmasına rağmen daha iyi bir uyumla çalışıyordu.

    ses kalitesinde "yüksek" seçeneği olmasına ve bunu seçmeme rağmen devasa bir fark göremiyorum. kulaklıklarım çok iyi ve hifi da beklemiyoruz ve fakat "high" denilen şeyde ismine yakışır bir şey görmeyi beklerdim. bekledim yani.

    şimdilik bunlar beni en çok rahatsız edenler.

    artıları:
    yapay zekasının albüm/listeden sonra çalmaya devam edişi ve hakikaten de aynı tarzda güzel şarkılar önermesini sevdim.

    kullanıcı arayüzü apple music'e göre daha iyi bir deneyim sunuyor. ki bence apple music, apple'ın en kötü yönetilen departmanlarından biri. ipod'la piyasayı sallayan bir firmanın müzik dinleme uygulamasının bu denli "kötü" olmasını anlayamıyorum. (#75546604)

    bazı müzik alanlarında arşivi apple music'e göre daha geniş hissettiriyor. apple music'te dinlediğim her şeyi bulabildiğim gibi, üzerine dinlediğim spesifik alanlarda çok fazla ve doyurucu içerik de bulabildim. (bkz: world fusion)

    şimdilik bu kadar. yakında daha da ayrıntılı bir inceleme yazabilirim.
  • spotify ülkemize geldiğinden beri neredeyse aralıksız olarak spotify kullanıyorum ve şuan spotify'ı iptal ettim youtube music kullanıyorum sebepleri ise öncelikle ses kalitesi spotify'dan çok ama çok daha iyi daha yüksek ve kaliteli ses alıyorum bununla birlikte anime müzikleri için soundcloud kullanırdım ama artık gerek kalmadı özellikle spor yaparken büyük rahatlık, şarkı önerileri ve radyo kullanımında spotify'dan hiç memnun değildim youtube music ise çok daha başarılı bu konuda.

    bazı kullanıcı arkadaşlar video ses kalitesinden ve koskaca youtube music'in telifsiz kaçak göçek iş yapmasından yakınmış işte bunlar hep cahillikten, youtube music : spotify + video ses dosyaları. bu kadar basit.
  • müzik zevkimin amina koymaya yeminli program. spor yapıyorum mesela, rap dinlemeye başlıyorum her zamanki gibi, bu salak program, fi tarihinde rakı masasında 1-2 kere dinlediğim neşet baba'yı çalmaya başlıyor sporun ortasında. amk programı seni, squat yaparken zahidemi mi dinleyim göt.

    memnun olmadığım program.
  • alphabet inc. şunu anlamalı ki her bokun birbiriyle bağlantısı olmasını istemeyen bazı insanlar var. misal blog hesabıma girdiğimde e-mail hesabıma da login olmamak gibi. veyahut da youtube'da vakit geçirmek için izlediğim gerzek videoların youtube music'deki algoritmik listelere ya da önerilere etki etmemesi gibi. bunu anladığınız zaman tekrar görüşelim. bu süreçte eğer spotify'dan vazgeçersem deezer'a falan geçerim diye tahmin ediyorum.
  • spotify premium kullanıcısı olarak muhtemelen beğenmeyeceğim uygulama.

    biraz önce pokemon gooynamak için açmış olduğum yenizelanda icloud hesabımdan indirdim ve ancak vpn kullanarak girebildim.

    uygulama dünyasında ufak çaplı ne kadar illegallik varsa yaptım gibi hissediyorum. adeta kriminal bir kişilik oldum.
  • spotify'a göre en büyük artısı dinlediğim şarkıları unutmaması. mesela ana sayfada önerdiği 'unutulan favoriler' kısmına bayılıyorum. üstelik sadece bu değil, bir ara geceler boyu dinlediğim şarkıyı aylar sonra mutlaka bir yerden karşıma çıkarıyor eşek sıpası. nasıl da mutlu oluyorum!

    amazon prime'a ve youtube'a ödediğim abonelik ücreti ciddi anlamda karşılığını gördüğüm hizmetler.

    seviliyorsun.
  • türkiye’de kullanılabilir olduğundan beri kullanıyorum ve artık ufaktan değerlendirme yapabilirim galiba.

    spotify ile oranla arayüzü bana daha kolay ve daha az karmaşık geldi. spotify’ı aşağı yukarı 4-5 sene civarında kullandım ve özellikle ios’de -android’de durum nedir bilmiyorum- sürekli olarak update’i ile arayüz değişiyordu. her seferinde de alışmam gerekiyordu. tam alışıyordum hop tekrar update ile arayüz tekrar değişiyordu. youtube tarafında böyle bir şey olur mu bilemem ama şu anki arayüz bana çok daha kolay, sade geldi. buradan benden bir artı aldı.

    en güzel ve artık spoify’ı bırakma sebebiyeti verebilecek özellik ise. bizzat sizin gibi benim gibi insanları yükledikleri şarkıları da dinleyebiliyoru. mesela spotify’da eğer o grup bizzat spotify ile anlaşmazsa o şarkıları mümkün değil streaming ile dinleyemiyorsun. youtube’da böyle bir şey yok. hatta size bunla alakalı bir şey anlatayım; abdullah diye bir rock grubu vardır. kendileri amerikalıdır, bilinmeyen bir gruptur ve 2 tane albüm çıkardıktan sonra da dağılmış bir gruptur. bu grubun mesela albümleri spotify’da yok, hatta resmi olarak youtube’da da yok. fakat kısa bir arama sonucu bir kullanıcının albümlerini yüklediğini gördüm ve açıp dinlemeye başladım. bu bence net spotify’ı bırakmak için en büyük sebeptir bence. resmi olarak olmasa bile herhangi bir kullanıcı tarafından yüklenen şarkıları/albümleri dinleyebiliyorsunuz müthiş bir şey bu.

    gelelim benim yaşadığım en büyük probleme; önerilenler kısmı. bana bu illet zaten bildiğim şeyleri, dinlediğim şeyleri öneriyor. yeni önerilenler diyor, tıklıyorum. sonra bir bakıyorum zaten dinlediğim şeyleri önermiş, sinir olmamak elde değil. spotify bu konuda inanılmaz başarılıydı, sizin tarzınıza yakın ve dinlemediğiniz şeyleri öneriyordu. eminim youtube’un da algoritması daha iyi hale gelecektir ama ne zaman olur orasını bilemem.

    kısaca dostlar bence youtube music özellikle kullanıcıların yüklediklerini de stream ederek dinleme olanağı sağladığı için ve arayüzü daha sade ve kolay olduğu için şu an benim tavsiyem youtube music. dediğim gibi tek eksisi algoritma biraz tırt çalışıyor onu da zaten düzeltirler, youtube sonuçta bu.
  • yaklaşık 2 yıldır youtube premium üyesiyim, hiç girmemiştim music uygulamasına. müzik için bir uygulama kullanmıyordum, spotify'a uzak kalmış boomer grubundayım kafa olarak. yalnızca podcast takibim için spotify'ı silmiyorum.

    denemek için girdim ve youtube music ciddi anlamda yakaladı beni. o günkü beğendim şarkıya girip başlattığım bir 'radyo' gerçek bir akış başlatıyor benim için. çalan her şarkıyı hayranlıkla dinleyebiliyorum. bu nehirde yüzmek gibi bir hâl alıyor, yapay zeka açısından bu denli güçlü olabileceğini tahmin etmezdim ama ciddi ciddi bağımlılık yaratıcı bi hale geldi.

    eğer benim gibi müziği yalnızca youtube'un kendisinden dinleyen, telefona 'müzik' atan tiplerdenseniz ya da bu tiplerden ortalıkta 3-5 kişi daha kaldıysa yeni yuvanız burası arkadaşlar.
hesabın var mı? giriş yap