• ankara devlet tiyatrosu 2018-2019 sezonunun ödülden ödüle koşan oyunu..

    sanat kurumu en iyi yapım ödülü (12 öfkeli),
    sanat kurumu en iyi yönetmen ödülü (m.akif yeşilkaya),
    sanat kurumu en iyi müzik ödülü (arın aykut),
    sanat kurumu en iyi dekor ödülü (efter tunç),
    sanat kurumu övgüye değer erkek oyuncu ödülü (eren özkan)'a layık görülmesinin akabinde;

    teb (tiyatro eleştirmenleri birliği) ankara’nın ödüllerinde yılın yönetmeni ödülü’nün ankara devlet tiyatrosu prodüksiyonu “12 öfkeli” adlı oyunun yönetmeni m. akif yeşilkaya’ya, yılın oyuncusu ödülü’nün de sahneledikleri ansambl oyunculuğu ile oyun süresi boyunca sahnede rejiye ve metne sağladıkları yaratıcı katkıları, canlandırdıkları oyun kişilerinin toplumsal ve kişisel özelliklerini de dikkate alarak inandırıcı biçimde seyirciye aktarmadaki başarıları nedeniyle “12 öfkeli” oyununda rol alan tüm oyunculara verileceği açıklandı.

    ilk kez yılın oyuncusu ödülünün, bir oyunda rol alan tüm oyunculara verildiğini görüyorum.. bu enfes bir şey..

    içlerindeki sanat aşkı ve sanata duydukları saygı daim olsun.. tebrikler..
  • ankara devlet tiyatrosunun 2018-2019 sezonunda sahneye koyduğu leziz oyun.

    3 dakika içinde oyunun içine giriyorsunuz ve en son alkışlarken kendinizi "bi daha, bi daha" diye tezahürat etsem mi düşünceleri içinde buluyorsunuz. salonun aşırı sıcaklığının beni rahatsız etmesi 3 dakika sürdü. 3 dakika sonra oyun beni öyle içine aldı ki 13. jüri olarak o masaya oturmuş gibi hissettim.

    spoiler vermeyeceğim ancak 2 kadın oyuncu yerine daha güçlü sesi olan ve yaşı biraz daha büyük 2 farklı kadın oyuncu oynayabilirdi. gür sesli erkekler arasında çok cılız kaldılar ve ses tonları duyguyu veremedi gibi hissettim.

    irfan şahinbaş sahnesini çok sevmesem de bu oyun için cuk oturmuş olabilir.

    bilet kovalayıp izleyiniz efendim.
  • dört yıl önceki bir yazımda, bir yıldır perde açan bu oyuna bilet bulabilmenin mucize kabililinden olduğundan dem vurmuşum.

    dün gece, beş yıldır aklımda kalan 12 öfkeli'yi akün sahnesi'nde izledim, hem de jüri koltuğunda!

    12 kişilik jüri masanının her iki tarafına çok değil, yirmişer koltuk dizmiş dt dekorcuları. seyircilerden dileyenler bu koltuklardan izliyorlar oyunu ama oyun izlemiş değil sanki bir amerikan mahkemesinde jüri üyesiymiş gibi oluyorlar. beş yıl bekleyince elbette ben de orada oldum, karar açıklanmadan önce sandığa kararımı açıklayan oyumu da attım.

    birkaç ay önce ölümden dönen şekip taşpınar'ı hayli kilo vermiş ama sağlıklı görmek duygulandırdı. alkışta karşı karşıyayken gözgöze geldik, gülümsedik. o, bu seçkin oyunda yeniden sahneye çıkmaktan, ben de onu ve daha birçok kudretli oyuncuyu bu soluksoluğa eserde izlemekten mutluyduk.

    emeği geçen herkese teşekkürler.
  • son zamanlarda izlediğim en güzel dt oyunuydu. filmiyle birebir olmuş diyebilirim hatta oyunun süresi bile filmle aynıydı. dekor da oyuncular da çok iyiydi. bir saniye bile dikkatimi kaybetmeden izlediğim bir oyun oldu.

    yalnız tek sıkıntısı oyunun sahnelendiği ankara dt irfan şahinbaş sahnesi inanılmaz sıcaktı. üstteki entry sahibi arkadaş gibi ben de bunun olayın sıcak bir yaz gününde geçmiş olduğu için olabileceğini düşündüm, çünkü daha önce de aynı sahnede birçok oyun izledim ancak böyle bir sorun yaşamamıştım.
  • reginald rose'un yazdığı, m. akif yeşilkaya'nın yönettiği ankara devlet tiyatrosu oyunu.

    oyunu programda gördüğümde endişe ile karışık tatlı bir heyecan kaplamıştı içimi. oyuncu listesini gördükten sonra endişe, yerini heyecana bıraktı. dün akşam oyunu izlediğimde bu heyecanımın yersiz olmadığını gördüm.

    oyun, ankara devlet tiyatrosunun son yıllardaki en iyi işlerinden birisi olmuş. (iyi işleri pek az ama neyse)

    oyuna giderken bu oyuncu grubundan kötü bir iş çıkmayacağını düşüyordum. kendimce haksız da çıkmadığımı düşünüyorum. alper tazebaş'ın -her ne kadar istemeden henry fonda'nın filmdeki oyunculuğu ile kıyaslasam da- oldukça iyi bir iş çıkarttığını söylemeliyim. kendisinin oynadığı kötü bir oyun izlemedim. (tam bunu yazdıktan sonra kuaförde bir gün isimli oyun aklıma geldi.)*
    irfan kılınç, şekip taşpınar, ulaş ersoy yine bildiğimiz gibi. hep iyiler, iyi ki varlar.

    oyun içerisindeki sürekli hareket ve sahne devinimi ayrıca hoşuma gitti. seyircinin uyumasına kesinlikle izin verilmiyor.

    oyunculuk çok iyi ancak söylemek durumunda olduğum bir kaç durum var elbette. oyunda jürili bir yargılama sistemi içerisindeki psikolojik öğeleri izliyoruz. oyundaki agresif karakterler biraz daha "amerikalı" gibi sinirlenmeliydi bence. bazı yerlerde -istemeden olduğunu düşünüyorum- bitirim mahalle delikanlıları gibi birbirlerine sataştılar.

    dekor, filmdeki setin kopyası olmuş neredeyse. pencereler, manzara, oda duvarlarının koyu renkleri,wc detayı vs. bence iyi de olmuş. daha doğrusu oyun metninde yer alan dekor düzenine uyulmuş, renkler konusunda da filmin izi takip edilmiş.

    kostümler günlük kıyafetler, bazı özellikli karakterler için özellikle seçilmiş oldukları belli. beni rahatsız eden iki şey var; ilki şekip taşpınar'ın elindeki tesbihimsi şey, ikincisi de oyuncu arkadaşların küpeleri. biraz ciddiyetten uzak gibi hissettirdi.

    toplantı masasının seyirci koltuklarına doğru uzanması ve masanın sağında ve solunda seyirci grubunun bulunması fikrini ayrıca takdir ettiğimi belirtmeliyim.

    son olarak, kesinlikle yanlış anlaşılmasın ama bu oyunda kadın oyuncu yer almıyor. filmde de yok. metinde de yok. özellikle oyun içindeki psikolojik kırılmayı yaşatan ilk karakter olan 9 numaralı jüri üyesi oyunun orjinal metninde: "a mild gentle old man long since defeated by life and now merely waiting to die." şeklinde tanımlanmış. bu neden değiştirilmiş anlamış değilim. kadın oyuncularımız başımızın tacı elbette. daha çok sahnede olsunlar, hep olsunlar, buna bir itirazım yok ancak, reji de çevirmen de etki ve yetki sınırlarını bilmeli.

    özetle: son bir kaç yıldaki iyi işlerden birisi. izleyiniz.
  • ocak 2022de ilk defa izlediğim ankara devlet tiyatroları oyunu. filmini izlememiştim ama tiyatrosunu başarılı buldum. tiyatro izlemeye yeni başlamamın da etkisi olabilir tabii. izlenmesi gereken oyunlardan olduğunu düşünüyorum. izlerken insanı alıp götürüyor, farklı düşünceler içinde yüzdürüyor.
  • filmi izlediyseniz kesinlikle gidin bu oyuna. ha eğer filmi izlemediyseniz, yine de kesinlikle gidin bu oyuna.

    muazzam bir sahnede haza oyunculuklarla kotarılmış bir oyun. süre olarak film ile aynı hemen hemen. bu yüzden sanki filmin hiç kesilmeden 1 kerede çekilmiş versiyonunu izliyor gibi oluyorsunuz. oyundan sonra "bi daha! bi daha!" diye bağırma isteği uyandırdı bu oyun bende. gidip görmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.

    deep note: ben filmini de çok seviyorum..
  • olmayan oyun. gidilemeyen, rivayetler dolaşan ama görmek imkanı bulunamayan oyun.
    1 şubat 2020 tarihinde icra edilecek gösterimi için 19 ocak 2020 pazar günü sabah 10.10'da satışa sunulan biletler yaklaşık 2 saniye içinde tükenmiştir. bir koltuğu seçebildim ikincisini seçemedim.
    cem yılmaz gösterisi gibi oyun maşallah.
  • uzun uğraşlar sonucu bilet alarak bu akşam irfan şahinbaş sahnesinde izlediğim, reginald rose'un yazdığı ankara devlet tiyatrosu oyunu.

    bu ekipten kötü bir iş çıkması mümkün değildi fakat bu sezon yerli ve milli olma parolasıyla yola çıkan devlet tiyatroları birkaç oyun hariç maalesef iyi oyunlar perdeleyemedi. bundan ötürü ben yine de beklentilerimi düşük tutarak sahneye adımlarımı attım. bu durumdan tamamen bağımsız olarak muazzam bir performans ortaya konduğunu söyleyebilirim. seyirciyle kurulan bağ ve akış benim için önemli oyundan bir an olsun kopmadım bu da bana göre bu oyunu başarılı kılıyor. dekor için aynı şeyi söyleyemesem dahi oyuncuların tamamının performansı çok iyiydi ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim sahnede oturan seyirci olayını pek sevemedim iyi ki dikkat dağıtan tipler değildi. oyun sonunda bir kısım seyircinin de oylamaya katılması ve anlık olarak oy sayısını yansıtmaları güzel işti.

    henüz erken biliyorum ama en azından şu an için sezonun en iyi oyunu diyebilirim. tavsiyelerime ne kadar kulak verirsiniz bilemem ama gidin izleyin efendim iyi oyun.
  • muazzam bir oyundu. oyunculuk anlamında çok doyurucuydu. filmi çok güzeldi lakin tiyatrosu filmini gölgede bıraktı desem yersiz olmaz. ankara dt'nin bu sezonki en güzel oyunu bence
hesabın var mı? giriş yap