129t

• 129bt'nin yeni numarası.
• yeni kasa otobüslerin iett bünyesine katılmasının akabinde 129bt efsanesinin kendisine devrolduğu yeni iett hattı.
• 129bt iken zengin duran ancak yenilenip kısalan otobüs hattı.^*
• mümkünse 17:30 ile 19:00 arasında kozyatağından binilmemesi gereken otobüs.kafadan en az 1,5 saati gözden çıkarmanız gerekir.
• istanbul’un iki yakası arasında çalışan otobüs hatlarının çoğunun aksine tek biletle yolculuk yapabileceğiniz hat.
• günün 24 saati hizmet veren belediye otobüsü hattı.
• kimi zaman çamlıcayı dolaşmayıp direkt olarak e-5'ten giden versiyonlarını bulabileceğiniz otobüs hattı.
  edit: sadece çok kalabalık olan kimi akşam saatlerinde yoğunluğu azaltmak için yapılan bir uygulamadır. bir standartı var mıdır bilmiyorum ama bir kaç kez rastlamışlığım vardır.
• şöförlerinin iyi muamelesinden öte bazı yolcu bayanların da yakışıklı gördükleri yolculara iyi muamelelerde öhm yani çeşitli tacizlerde bulunabildikleri otobüs hattıdır.
  (bkz: yaprakbiti)
• seferleri gün geçtikçe azalan,beni sinirden kudurtan hattır.eskiden 5-10 dakikada bir gelen otobüs trafikle birlikte 15-20 dakika bir gelmektedir,iett'nin aktarmayı kaldırması ve seferleri azaltmasıyla nereye gittiğini merak etmeme sebebiyet vermiş hattır aynı zamanda.
  ayrıca bu otobüsün yolcuları genellikle sinir katsayıları yüksek insanlar olup,kavga çıkarmak için ufak bir kıvılcım bekleyen tiplerdir.
  hemen bir örnekle durumu açıklayayım.
  saat gündüz 12 suları tıklım tıklım arabada ayakta duran bir amca(a) ve bir yağız delikanlı(y.d.) arasında geçen ve bütün otobüse sıçrayan kavga nasıl bir işlem geçirmişse kalabalık ve sıkışıklıktan bu noktaya gelmiştir.
  a.:siz ve sizin gibiler işte bu hale getirtiyorsunuz etrafı.
  y.d.:amca burası kahve değil doğru konuş,birazdan hepimiz inip kendi yollarımıza gideceğiz.
  a.:ne demek bu,terbiyeni takın,türkiye gibi müslüman bir ülkede yaşıyorsan böyle konuşamazsın.
  y.d.:senden mi öğreneceğim nasıl konuşup konuşmayacağım,istediğim gibi davranırım.bu ülkede herkes özgür(!)
  a.: bunlardan dolayı başımıza ne geliyorsa geliyor,aydın doğan gibi pis dinsizlerin yahudilerin masonların yüzünden(yuhhh artık)
  y.d.:amca dilini uzatma tanımadığın adamlara,sen nasıl aydın doğan hakkında konuşabilirsin.
  a.:gerçekler bunlar,saygılı olun biraz ülkeye.
  y.d.:aydın doğanın hristiyan olup olmadığı hakkında yorumda bulunamazsın.
  a.:sanane kardeşim istediğimi derim.
  
  hal bu şekilde saçma bir noktaya gelirken,orta taraflarda olan kavga meraklısı genç delikanlı "noluyor orada" diye olaya dahil olur ve aradaki sıkışıklığı unutarak herkesi yararak tartışmanın çıktığı ortama doğru yol alır ve kavganın şiddetini azalttığını görüp sadece dikizlemekle kalır bir süre.....bir süre dedim tabii ki o sırada tartışma aydın doğanın annesine, babasına gelmiştir ve arkada akbil göndermeye çalışan insan kavga meraklısı genci on kere dürterek akbili uzartır mısın dese de,kavga meraklısı genç bir atmaca gibi olaya çoktan konsantre olmuştur ve akbil uzatma işlemi yarıda kalmıştır.
  amca ile yağız gencin arasında tam boğazda şiddetlenen kavga, kavga meraklısı gencin "amcaaa dur orada,ne oluyor" diye höykürerek kavga mahalline herkesi ezerek sıçramasıyla son bulur.
  işte 129t böyle bir şeydir.ölmeden önce binilmesi gereken 100 hattan biridir.
• çok tiyatrocu ruhlu şöförlere sahip bir hattır kendisi..
  
  129t ye binilir,otobüs beşiktaşa geldiğinde şöförün 2 koltuk arkasında oturan son derece tiz sesli genç kızımız bir hararetle cep telefonuyla konuşmaktadır,sevgili şöförümüz koskoca körüklü otobüsü barbaros bulvarının ortasında rampa falan demeden durdurur kenara çeker.ayağa kalkar "yaaa telefonla konuşan mı var burda?" diye hönkürür.daha sonra gayet istanbullu çakal kızımız "ay ben bilmiyodum bursadan geldim"falan gibi şeyler vızırdanırken şöför iyice çıldırır "bak şimdi senin yüzünden bu kadar insan madur olacak,kitledin işte arabayı,yaptığını beğendinmi,yıllardır şunu öğretemedik size,konuşulmicak diyoruz konuşmicaksınız" tarzında söylemlere girişir.bunun üzerine bütün otobüs arkadan gelen 129t ye nakil olur.daha sonra köprü durağında inen bendeniz sevgili şöförümüz ve kitlenen 129t sinin hemen 5 dakika sonra peşimizden gelmiş olduğunu görüp bir güzel koparım.
  
  (bkz: bu da böyle bir anımdır)