2568 entry daha
  • tarihe şu fotoğraf ile yazılmış operasyondur.

    (bkz: kendisine cumhurbaşkanı diyen 17-25 erdoğan)

    10 soruda 17-25 aralık:

    ¦ 17 aralık 2013 tarihinde başlatılan operasyonda şüpheliler kimdi, kimler gözaltına alındı?

    17 aralık sabahı tsi saat 05:30 itibariyle istanbul ve ankara'da, üç ayrı soruşturma kapsamında operasyonlar yapıldı. dönemin içişleri bakanı muammer güler’in oğlu barış güler, dönemin ekonomi bakanı zafer çağlayan’ın oğlu salih kaan çağlayan, dönemin çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar’ın oğlu abdullah oğuz bayraktar, halkbank genel müdürü süleyman aslan, fatih belediye başkanı mustafa demir ile iş adamları ali ağaoğlu ve rıza sarraf’ın aralarında bulunduğu toplam 89 kişi gözaltına alındı. şüphelilerin ev ve işyerlerinde aramalar yapıldı, büyük miktarda nakit paraya el konuldu. operasyonları yürüten ekiplerin uyguladığı taktik nedeniyle hükümet göz altılardan önceden haberdar olamadı. dönemin istanbul cumhuriyet başsavcısı turan çolakkadı'nın, üst düzey emniyet yönetiminin, istanbul valiliği'nin operasyon hakkında önceden bilgilendirilmediği, soruşturmayla ilgili bilgilerin ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap'a girilmediği, zanlıları gözaltına alacak olan emniyet ekiplerine de adres bilgilerinin operasyonlardan sadece dakikalar önce sarı zarflar içinde verildiği ortaya çıktı.

    ¦ türkiye gündemini sarsan operasyonlar hangi suçlamalara dayanıyordu?

    operasyonlar üç ayrı soruşturmaya dayanıyordu. bunların ilk ikisi "toki’de yolsuzluk" ve "fatih belediyesi’nde rüşvet" iddialarıydı. üçüncü soruşturma ise rıza sarraf'ın dört bakan ve çocuklarına rüşvet verdiği iddialarına dayanıyordu. operasyonlarda gözaltına alınanlara isnat edilen suçlar arasında rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, kara para aklama, altın kaçakçılığı ve fuhuşa aracılık yer aldı. soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan 24’ü, 21 aralık’ta tutuklandı. bakan erdoğan bayraktar'ın oğlu abdullah oğuz bayraktar serbest bırakılırken, bakan çocukları barış güler ile kaan çağlayan "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek", rıza sarraf "rüşvet vermek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", halk bankası genel müdürü süleyman aslan ise "rüşvet almak" iddiasıyla tutuklandı.

    ¦ akp hükümetinin operasyonlara tepkisi ne oldu?

    o dönem başbakan olan recep tayyip erdoğan, 17 aralık günü şu açıklamayı yaptı: "arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. arkasına sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. türkiye içinde ve dışında birtakım karanlık çevrelerini alanlar istikametiyle oynayamazlar. ayarlarımızı değiştiremezler. türkiye üzerinde operasyon yapılacak, ameliyat yapılacak bir ülke değildir. ak parti iktidarı buna izin vermez."

    erdoğan’ın bu açıklamasını hükümetin art arda hem emniyet hem de yargıya yönelik attığı adımları izledi. 18 aralık’ta mali, organize suçlar ve terörle mücadele şubelerinin müdürlerinin de aralarında bulunduğu beş polis müdürü görevden alındı. 19 aralık’ta ise istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın merkeze çekildi, yerine aksaray valisi selami altınok atandı. bunu izleyen günlerde emniyet’teki tasfiye süreci hız kazandı, istanbul, izmir ve ankara emniyet'lerinde de birçok şube müdürünün yeri değiştirildi, operasyonu yürüten polisler için tutuklama kararları çıktı. hükümet, adli kolluk yönetmeliği’ndeki bir değişiklikle soruşturmalarda savcıların emrinde görev yapan polislerin, amirlerine bilgi vermesini zorunlu hale getirdi.

    ¦ suçlanan bakanlar ne yaptı?

    yine aynı gün, “25 aralık soruşturması” olarak anılacak ikinci dalga operasyonu için savcı muammer akkaş düğmeye bastı. ergenekon savcıları arasında yer alan akkaş’ın hazırladığı, aralarında başbakan erdoğan’ın oğlu bilal erdoğan’ın da yer aldığı listedeki toplam 41 kişinin gözaltına alınması girişimi, hükümetin yeni göreve atadığı emniyet görevlilerinin, akkaş’ın gözaltı talimatını yerine getirmeyi reddetmesi nedeniyle sonuçsuz kaldı. dosya akkaş’tan alındı. gözaltına listesinde yer alanlar “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet vermekle” suçlanıyordu. bu süreçte yeni göreve gelen içişleri bakanı efkan ala'nın, başbakan erdoğan'ın ailesinin güvenliği için özel korumalar görevlendirdiği, olası gözaltına almaları engellediği hatta ‘yaklaşan kim olursa olsun vurun' talimatı verdiği bilgisi basına sızdı. 17-25 aralık operasyonlarından gülen yapılanmasını sorumlu tutan hükümet, gülen hareketinin yürütme ve yargı içine sızdığını, bir "paralel devlet" hüviyetini aldığını söyledi. operasyonlar hakkında yayın yapan, cemaate yakınlığı ile bilinen yayın kuruluşları, kanalları uydu yayınlarından çıkarıldı, gazetelere ise kayyum atandı. gülen cemaatine yakın medya kuruluşlarının yöneticileri tutuklandı.

    ¦ türkiye internette hızla yayılan "tapeleri” dinledi

    17 aralık’ı izleyen günlerde getirilen yayın yasakları medyanın gelişmeler hakkında ayrıntılı haberler yapmasını engelledi. ancak operasyonun ilk gününden itibaren sızdırılan gözaltı görüntüleri, fotoğraflar, fiziki takip bilgileri, başbakan erdoğan’ın oğlu bilal, siyasetçiler, gazeteciler ile iş adamlarına ait olduğu iddia edilen telefon konuşmaları, tapeler, internette hızla yayıldı. süleyman aslan’ın evinde ayakkabı kutularının içinde 4 buçuk milyon dolar ve barış güler’in evindeki şifreli çelik kasalar türkiye gündemine damgasını vurdu, günlerce tartışıldı.

    ¦ soruşturmalar nasıl sonuçlandı?

    süleyman aslan tutuklandıktan 56 gün sonra tahliye edildi; rıza sarraf, barış güler ve kaan çağlayan da 70 gün sonra serbest kaldı. istanbul cumhuriyet başsavcılığı, yaklaşık 11 ay süren incelemenin ardından 17 ekim 2014'te dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi. 2 eylül 2014’te ise “25 aralık soruşturmasıyla” ilgili takipsizlik kararı verildi. 141 sayfalık takipsizlik kararında yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcı ve polisler "türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmakla" suçlandı.

    ¦ soruşturmaları yürüten savcılara ne oldu?

    17 aralık soruşturmasını yürüten ve gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen savcılar celal kara ve mehmet yüzgeç’in halen nerede oldukları bilinmiyor, ancak yurtdışına çıktıkları tahmin ediliyor. bu operasyonun başında olduğu iddia edilen başsavcı vekili zekeriya öz ile 25 aralık soruşturmasını yürüten savcı muammer akkaş’ın da yurtdışına kaçtıkları düşünülüyor. önce dosyalardan el çektirilen, daha sonra görev yerleri değiştirilen ardından da meslekten ihraç edilen savcılar hakkında yakalama kararları bulunuyor.

    ¦ tbmm'deki yüce divan oylaması nasıl sonuçlandı?

    5 mayıs 2014'te tbmm'de kurulan komisyonda akp'den 9, chp'den 4, mhp ve hdp'den birer milletvekili yer aldı. hdp’li üye bengi yıldız komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağına tepki göstererek ve çalışmaların sağlıklı işlemediğini söyleyerek komisyondan ayrıldı. yedi ayın sonunda, akp’li üyelerin oylarıyla komisyon yolsuzlukla suçlanan bakanların yüce divan'da yargılanmasının gerekmediğini bildiren bir karar aldı. bu karar tbmm genel kurulu'na tartışmaya açıldı. yapılan oylamada, adları yolsuzluk iddialarına karışan 4 eski bakan çağlayan, güler, bağış ve bayraktar'ın yüce divan'a gönderilmesine yönelik önergeler reddedildi.

    ¦ yolsuzluk soruşturması uluslararası alanda nasıl yankı buldu?

    gelişmeleri yakından izleyen ab komisyonu’nun 2014 ilerleme raporu’nda, "hükümetin yolsuzluk iddiaları karşısında, yürütmenin yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına ve etkinliğine müdahalesine varacak ölçüdeki tepkileri ciddi endişelere neden olmuştur" denildi. abd dışişleri bakanlığı tarafından kaleme alınan 2014 insan hakları raporunda ise 17 aralık operasyonu sonrası gelişmeler "skandal" olarak nitelendirildi, soruşturmaların türk hükümeti tarafından kapatıldığı, delillerin yok edildiği, operasyonlara katılan polis ve savcıların görevden alındığı belirtildi. türkiye’nin üyesi olduğu pek çok uluslararası örgütte türk hükümeti’nin 17-25 aralık operasyonları sonrasında güvenlik kurumları ile yargıda attığı adımlar, kuvvetler ayrılığı ilkesini, yargı bağımsızlığını, hukuk devleti ilkesini gölgelediği gerekçesiyle eleştirilmeye devam ediliyor. kaynak
  • yolsuzluk operasyonunun 7. yıl dönümü bugün.

    hayır sever iş adamı cari acıgın %15 ini tek basına kapatan yerli ve milli iş adamı reza zarrab'ın ahaber'de türk bayragı önünde yayına cıkartılıp daha sonra miamiye gidip teslim olunca bir anda hain ilan edilmesi bu davanın en kilit noktasıdır
  • hırsız reza'nın önüne yatanlar, ''memurla fahişenin parasını önceden vereceksin'' diyenler, bakara-makaracılar, ivit bıbıcımlar, ayakkabı kutuları derken, bir yedi yılı doldurduğumuzu hatırlatan operasyondur. o günden bu yana ülkedeki ahlak seviyesi hiç görülmemiş derecede seviye kaybetti. insanlar hırsızları daha çok sever oldu.

    vatandaşın tayyip sevgisi arttı, allah yerine ona tapınmaya başladılar. örneğin
  • 17 aralık artık aklımda yer etti. sizleri unutmak imkansız haramzade ve salaklar. çaldıklarınız için pişman olacaksınız , bu devran elbet dönecek.
  • operasyonun en yetkili seyircisi eski cumhur
    başkanı muhalefetin gülüdür.!
  • o dönem en çok güldüğüm şey topluma pompalanan "montaj bunlar" algısıydı. bunca yıldır montaj ve miksajla haşır neşirim, geçen o kadar yıldan sonra bile hala kelime vurgusu düzenleyici bir program görmedim. kullanılan yazılımı bilen varsa yeşillendirsin de biraz yol yordam öğrenelim.

    edit: epeyce mesaj gelmiş emin misin, çok biliyon cia'de o teknoloji vardır belki aq gibilerinden. toplu cevaplayayım. birincisi ve en önemlisi, böyle bir teknoloji olsaydı her gün dünyanın dört bir yanından sansasyonel ses kayıtlarıyla uyanırdık. ikincisi ve daha az önemlisi, insanların sesi taklit edilebilir, hatta çeşitli konuşmalarından kelimeler ayıklanıp cümle bile kurdurulabilir. ama belli sürenin üstündeki akıcı konuşmalarda, hele ki bu bir diyalogsa vurguları benzetemezsiniz. misal;

    "şey yapmanızda fayda var, tamamıyla sıfırlamanızda fayda var" cümlesindeki kelimelerin üstünde bulunan vurgular, big bang'den bu yana yalnızca bu diyalog esnasında bir araya gelmiş, bir daha da asla benzer kombinasyonda ortaya çıkmayacaktır. işte tanık olduğumuz bu fenomen, tıpkı bir parmak izi gibi eşsizdir.
  • (bkz: nice yıllara)
  • bu gün ortaya çıkan kirli işlerin cezasız kalması ile hırsızların daha cesaretlenip halihazırdaki ekonomik çöküşün miladı olarak düşündüğüm ülke tarihinin en karanlık tarihlerinden biri.

    yaptıkları, çaldıkları yanlarına kalanlar yel değirmenine karşı verdikleri savaştan daha cürretkar ve daha gözü kara olarak çıkmış olup ülkeyi a. koyan kişilere teslim edilmesinin tarihidir. hep hesabını soracağız diye çığırtkanlık yapanların bile unttuğu, kimsenin ceza almadığı karanlık tarafa geçişin tarihidir.
  • aradan 7 yıl geçti. "ben polisim. nerde hırsız görsem yakalarım ."diyenler hala hapiste. hırsızı soracak olursanız onu herkes tanıyor biliyor. bu işte bir terslik var ama çözemiyorum.
  • lamı cimi yok 20 yılda geldiğimiz seviye ahlaksız , rüşvetçi , dolandırıcı , hırsız ve katil bir ülke imajına büründük. kimileri isteyerek , kimileri kurunun yanında yaş kalarak.

    bu olaylar bir dönemdir. başka bir dönemde kanırtarak hesabı sorulacaktır. tarih boyunca bu böyle olmuştur.
362 entry daha
hesabın var mı? giriş yap