• (bkz: samir nasri)
  • besiktas'in liverpool soku sonrasi cikacagi, henuz kopmalar yasanmamis sampiyonlar ligi grubundaki sondan ikinci macidir. gruptaki puan durumu mactan once su sekilde:

    porto........8
    marsilya.....7
    liverpool.....4
    besiktas.....3

    simdi besiktas iki macini da kazanirsa uefa'yi garantiliyor, hatta bunu basarmasi durumunda iki kosul disinda sampiyonlar ligine de devam ediyor, onlar da liverpool'un iki macini da kaybetmesi, veya porto ile berabere kalip marsilya'ya yenilmesi. ilkinde direk uefa'ya giderken ikinci de porto ile ikili averaja bakiyoruz*. ama onemli olan besiktas bu soku atlatip o iki maci kazanabilme ihtimaline bile inanabilecek mi? inanmak basarmanin yarisidir, ama bizim takimin teknik kadrosunda bu inanci takima asilayabilecek adam var mi ondan emin degilim iste. aslinda bekledigimiz sey yapilmayacak birsey degil, daha once cok da tanidik bir ekip ne guzel de yapmisti:

    sampiyonlar ligi 1999/2000 sezonu, g grubu, 4. hafta karsilasmasi: (bkz: 20 ekim 1999 galatasaray chelsea maci)

    4. hafta sonunda puan durumu:

    hertha berlin.....8
    chelsea...........7
    ac milan..........6
    galatasaray.......1

    5. hafta karsilasmasi: (bkz: 26 ekim 1999 hertha berlin galatasaray maci)
    6. hafta karsilasmasi: (bkz: 3 kasim 1999 galatasaray milan maci)

    bana kimse "bu is bitti" demesin, daha bu isin bitmesine cok var. vakti zamaninda galatasaray bizden cok daha kotu durumdayken, yine buna benzer bir sok sonrasi kendine gelip durumu toparlamis, "isi bitti" denilen, 4 macta 1 puan ceken, 3 gol atip 10 gol yiyen o takim 7 ay sonra 17 mayis 2000 galatasaray arsenal macina cikmistir. inanan yapiyor arkadasim, benim oncelikle merak ettigim bu takimin inanmasini kim saglayacak, sonra gerisine bakariz...
  • bana göre beşiktaşin beşiktaşlilik düzeyinde oynayip alacaği bir maç olacaktir. tabi bu maçin öncesindeki gelişen olaylarada bakacaktir. gb oftas ile deplesmanda oynayacak olan beşiktaş sivas maçinda 10 kasim 2007 beşiktaş - sivasspor maci alacaği muhtemel kötü sonuçla üzüleceği kaos içinde kaybolacaği gerçektir. ama bu ters etki yapip gb oftaşi yeneceğini düşünedebiliriz o şekilde marseille yida yener bence.
  • liverpool'un kalan 2 macini kazanmasinin cok buyuk bir olasilik oldugunu dusunursek onemi kat kat artan mac.

    (bkz: #11476431)
  • önemi olmayan maç. grup maçlarında 8 gol yiyen bir takımın ne işi var şampiyonlar liginde...

    edit: eksi oylar hiç umrumda olmasa da bu entryi girerken içimin kan ağladığını belirtmek istedim.
  • %95 ihtimalle tribünden izleyeceğim maç. sonucuna göre de tüpçü ve tayfasının başında olduğu beşiktaşımın maçlarına , tüpçü bu takımın başındayken bir daha gidip gitmeme kararını vereceğim maç.
  • 24 ekim 2007, beşiktaşlı olmayan hiç kimse inanmıyor, sezona fırtına gibi giren, şampiyonlar ligi'nde ise sendeleyen liverpool'un beşiktaş'a boyun eğeceğine... beşiktaşlılardan da inananları sadece inönü'nün tribünlerinde... gerisi ortada yok... tek işleri demotivasyon pompalamak, hem taraftara hem saha içine...

    sonra maç günü... herkes gergin... maça gidenler dahi... hasbi'de, balık pazarı'nda ses yok pek... kazan'da sessisce biralar çekiliyor sadece... dolmabahçe yürüyüşü her zamankinin aksine, sadece gergin, eğlenmek yok... stadda sessizlik, alen sahaya inip, üçlü çektiriyor, ama alışılagelmişten uzak... coşku yok...

    sonra maç başlıyor, bir gökgürültüsüyle... ilk beş dakika bizim genç çocuklar da alışamıyorlar... on dakika sendeliyorlar... sonra gelen gol, ve daha büyük bir gökgürültüsü... dakikalar geçtikçe artan bir gürültü... liverpool'lu futbolcular şaşkın... porto'nun 80 dakika kurtulamadığı tribün baskısını ilk 45 dakikada bir türlü atamıyorlar üzerinden...

    ikinci yarı başlıyor... tribündeki herkesin gözlerinde inanç var artık... bu maçı kazanacağız. sesler artmaya devam ediyor... gözler dolu dolu... bu sıradan bir avrupa devi'yle oynanmış büyük bir maç değil... ne chelsea deplasmanına ne de barcelona maçına benziyor... sahadaki çocukları oynatan bizleriz, soluk almadan bağıran her taraftarın ciğerini emanet almışçasına kovalıyorlar liman işçilerinin kırmızılı askerlerini... bu nasıl bir maç ki, 11 kişi değil, 33011 kişi oynuyor... bu şut atınca "vauuu" sesi çıkarmalarıyla ya da atağa kalkarken "yeeeeaaa" diye bağırmalarıyla kimilerinin özendiği ingiliz seyircisinin dahi hayranlıkla karşıladığı bir itici güç... hakemi etkilemekle maç kazanmaya inananların suratına mücadele ruhunu ateşleyerek maç kazanmayı tokat gibi çarpan bir ateş...

    ikinci gol, mükemmel bir kafayla gelen reds golü... kimse hatırlamıyor bile bunları... o kadar efor sarfetti ki o gün inanan 33011 siyah beyazlı futbolcu... öylesi zorladı ki rakibini... umrunda bile değil gelen son iki gol... tek bildiği kazandığı ve bunu sonuna kadar hak ettiği...

    yarın 28 kasım 2007 çarşamba... biz yine oradayız... siz izlemeseniz de olur...
  • 21.45 te başlayacak olan maçtır, star tv den naklen izlenebilir.
hesabın var mı? giriş yap