303

• 2018 yapımı avusturyalı yönetmen hans weingartner’in yönettiği dram türünde eşsiz bir yol filmi. izlerken hiç bitmesin istedim. hatta izledikten bir hafta sonra tekrar izledim. oyuncuların duyguları yansıtışları çok etkileyiciydi. diyaloglar ve müzikler efsaneydi. uzun zamandır hiçbir şeyden bu kadar keyif almamıştım. kesinlikle izlenmeli.
• başlangıçtan sona bir mercedes 303 karavanda geçen, hem yaşama ve insan ilişkilerine dair hem de kapitalizm, sosyalizm, emperyalizm, komunizm gibi kavramlar üzerine çok güzel diyalogların olduğu, izlerken harika doğa manzaraları görebileceğiniz güzel bir film. iki oyuncu ile de yüksek bütçeler gerektirmeden güzel film çekilebileceğinin kanıtı.
  
  --- spoiler ---
  
  hayatı ve kendilerini keşfetme yolculuğunda ilerleyen ve hayatın getirdikleriyle baş etmeye çalışan iki gencin tek eşlilik-çok eşlilik, kapitalizm-sosyalizm gibi birbirinden temelde zıt fikirlere sahip olması filmi ilgi çekici kılıyor. filmin akışı açısından bu keşif yolculuğunu da bir karavanda seyahat ederek yolda olma metaforu içerisinde sunulması çok hoş. film boyunca bazen jan’a, bazen jule’ye hak veriyorsunuz. jule, daha çok bir ideali savunurken jan gerçekliği kabul etmiş ve buna alışmışa benziyor. bu iki karakter ile film insanın geçmişinde yaşadığı tecrübeler ile diğer insanlara nasıl duvar örebileceğini, kendini başkasına açmanın ne kadar zor olabileceğini anlatıyor. bu anlatılanlar ile film bana doğru insanı bulmanın, bulduğunda ise asla vazgeçmemek gerektiğini ve ona kendini açabilmenin ne kadar değerli olduğunu hissettirmeyi başardı.
  
  buraya kadar iyi hoş ama jule’nin sevgilisini jan ile aldattığı da bir gerçek. ayrılmak üzere bile olsan yine de bunu yapmazsın. neydi şimdi bu. hem de sevgilisinden 6 haftalık hamile ve bir de doğurmayı düşündüğünü söylüyor. elin çocuğuyla her haltı ye ama öpüşmezsen aldatmış sayılmazsın. nitekim hemen sonrasında sevişiyorlar da. sonra git sevgilinden ayrıl, gel diğeriyle beraber ol. bilemiyorum altan.
  --- spoiler ---
• tek oturuşta bitirilecek kurgu ve çekimler acısından zayıf romantik ve seyehatli alman filmi.
  sıkılmadım, geze geze bitirdim filmi ancak filmin sonu gerçek hayatta böyle bitmeyeceğinden iyice ayar oldum.
  
  izleseniz de olur izlemeseniz de.
  7/10
• https://seyler.eksisozluk.com/…-filminin-incelemesi
  ekşi şeyler de okuduğum yazı sonucu izlediğim filmdir. ancak yazıda "yeni before sunrise olucak gibi gözüken" deyip ona benzettiği için biraz daha yüksek bir beklentiyle izledim. fena olmayan bi film oldugunu kabul etmekle beraber, before sunrise'dansa diğer klasik aşk filmlerine daha yakın oldugunu söyleyebilirim. bi karşılaştırma yaparsak:
  
  ---spoiler---
  1)tesadüfler: bir kere senaryoda tesadüf olayı çok abartılı olmasa da önemli miktarda var. kızın çocugu kovduktan sonra gittiği dinlenme tesisine, çocugun bi kamyoncu bulup şans eseri gelmesi, cocugun uykusundan uyanıp dışarı çıkınca kızın çığlıklarını duyması falan, bu sahnelerde yazar direk deus ex machina kullanmış, demiş ki neden olmasın olabilir. before sunrise da bu deni bi tesadüf yok, karakterler şans eseri de tanışmıyorlar biri diğeriyle tanışmak istediği için kasıtlı olarak konuşmaya başlıyor.
  
  2) diyaloglar diyaloglar diyaloglar... tamam kardeşim güzel hoş da biraz abartmadın mı diye sorarlar adama. aynı karakterin bu kadar uzunn konuştuğu nerdeyse monologa varan sahneler biraz seyir zevkini düşürmüş bence. before sunrise dakilerde çok fazla bilimsel argüman olmadan düşüncelerini paylaşıyorlar. 303 de ise tez savunur gibi bir havada zaman zaman agresifleşerek düşüncelerini anlatıyorlar. böylesine diyalog üstüne kurulu bi film için bence daha akıcı diyaloglar yazılabilirdi.
  
  3)karakterlerin acıları: kızın kardeşi intahar etmiş, kendisi hamile, ama manitası istemiyor. çocuk 17 yaşına kadar baba dediği adamın babası olmadığını öğreniyor. adam zaten bok gibi davranıyomuş, kendi babasını bulmaya gidiyor. nerdeyse türk dizilerine bağlamışlar diyebileceğim background hikayeleri. yakınlaşmalarında bu durumların büyük etkisi var. birbirlerini anlamaya, anlaşılmaya çalışıyorlar. before sunrise da karakterlerin böyle acıları yok, 303'e göre gayet normal hayatlar yaşayan insanlar.
  
  not: 2 saat 30 dk aşk filmi mi olur
  ---spoiler---
• film gercekten izlenmeye deger.. tesekkurler my friend
  
  --- spoiler ---
  eger bu filmdeki jan ben olsaydim jule asla geri gelmezdi ben yine bekledigimle kalirdim
  --- spoiler ---
• müthiş manzaralar ormanlar, denizler, kumsallar, yollar film boyunca devam eden yolculuğu izlerken siz de yoldaymış gibi hissettiriyor. yol, aşk, tesadüfler ama hepsinden ötesi filmi bunlardan ziyade aşk ve hayat üstüne basitçe konuşan iki kişiyi görmek için bile izleyebilirsiniz. izledikten sonra bıraktığı tatlı his bile yeter. izlenesi.
• huzur verici bir yol ve tadında aşk filmi. dialoglar düşündürücü fakat yer yer "tamam anladık, hadi artık yola çıkın" dedirtiyor. manzaralar harika batı avrupa'nın doğal güzellikleri içerisinde film akıp gidiyor. tavsiye edilir. puanım 7.8/10
• içinde harika diyaloglar barındıran hans weingartner filmi.
  seyahat rotaları, konakladıkları yerler gayet güzel fakat
  filmin müzik seçimleri pek iyi değil.
  
  dipnot: filmin, karavanla tatile çıkma fikrini iyice alevlendirdiği doğrudur.
• başrollerini nagehan alçı ve pavel nedved’in paylaştığı 2018 yılı almanya yapımı bir yol filmi.
  --- spoiler ---
  
  açıkçası son sahnede jan sokağın başında karavanın gelmesini beklerken filmin o belirsizlikle bitmesini istedim. (bkz: yetiş ya nuri bilge yetiş ya farhadi)
  --- spoiler ---
• bir alman filmi için gayet sıcak, bol diyaloglu, vıcık vıcık ol-mayan romantik bir yol ve doğa filmi.