• tarihler açıklandı bu sene 5-16 nisan tarihleri arasında seyircisiyle buluşacak. veee ilk filmler açıklanmış. en sevdiğim yönetmenlerin başında gelen alejandro jodorowsky yeni filmi güzelliğe övgü ile seyircisiyle buluşacak. son 2 ay :)

    http://film.iksv.org/tr/arsiv/haberarsivi/p/1/1459

    esit: 5 15 nisan olarak değişti program. bilindiği üzere 16 nisan referandum!!
  • her yıl olduğu gibi berlin'in en iyilerini bizlerle buluşturmaya devam ediyorlar.

    http://film.iksv.org/tr/arsiv/haberarsivi/p/1/1463
  • 16 nisan tarihinde yapılacak olan referandum nedeniyle festival tarihi 5-15 nisan 2017 olarak değişmiştir.
  • " istanbul kültür sanat vakfı tarafından 5-15 nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 36. istanbul film festivali, sinema tarihinin başyapıtlarını ve kült filmlerini beyazperdede izleme fırsatı sunan cinemania adlı yeni bölümünü duyurdu.

    sinema sanatının kilometre taşlarını büyük perdede tekrar izleme fırsatı sunan cinemania bölümünde bu sene ikisi yerli olmak üzere toplam 10 film gösterilecek. abbas kiarostami’nin aramızdan ayrılmadan hemen önce bitirdiği kısa filmi take me home festival kapsamında seyirciyle buluşacak. türkiye sinemasında altın palmiye ödülünü alan ilk film olma özelliğini taşıyan yılmaz güney ve şerif gören’in yol filmi de gösterilecekler arasında. francis ford coppola’dan the godfather, dario argento’nun korku başyapıtı suspria; bilimkurgu ve korkuyu bir arada sunan ısland of lost souls; george orwell’in distopik romanından uyarlanan 1984; ediz hun ve selma güneri’nin başrollünde olduğu 1965 yapımı son kuşlar diğer dikkat çeken filmlerden. anime sinemasının doruk noktası sayılan ghost in the shell, david lynch başyapıtı mulholland drive ve son olarak tindersticks’in vokalisti stuart staples’ın yönetmenliğini üstlendiği minute bodies: the ıntimate world of f. percy smith, cinemania programında yer alıyor. "

    http://www.artfulliving.com.tr/…m-cinemania-i-10753
  • benim için festivalin en sevdiğim bölümlerinden biri olan mayınlı bölge filmleri açıklandı.

    http://film.iksv.org/tr/arsiv/haberarsivi/p/1/1473

    grave / raw
    avrupa fantastik film festivalleri federasyonu’nun avrupa yapımı en iyi fantastik film ödülünü, cannes’da fıprescı ödülü’nü, sitges’de en iyi yeni yönetmen, genç jüri ödülü’nü, londra film festivali’nde en yaratıcı film ödülü’nü kazanan raw, baştan sona diken üzerinde izlenen hem şaşırtıcı ve rahatsız edici bir gerilim filmi. raw, tür filmleri meraklılarının uzun zamandır merakla bekledikleri, kimi izleyicilerin fenalaşıp bayılmasına sebep olan, son yılların en yaratıcı ve kanlı filmlerinden. julia ducournau’nun yönetmenliğini üstlendiği film, okulda zorla çiğ et yedirilen vejetaryen bir kızın gerçek doğasının açığa çıkışını anlatıyor. raw, yalnızca konusuyla değil görselliğiyle de büyük övgü topladı.

    vahşi bölge / la región salvaje / untamed
    meksika sinemasının büyük yeteneği yönetmen amat escalante, vahşi bölge’de ülkesindeki muhafazakârlık, homofobi ve şovenizmi fantastik öğelerle bir araya getiriyor. filmini geçen yıl hayatını kaybeden andrzej zulawski’nin possession’ına ithaf eden escalante, venedik film festivali’nde ve austin fantastik film festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandı. sert, gerçekçi ve sosyal yönü güçlü filmlerle tanınan amat escalante’nin festivalde daha önce sangre / kan, los bastardos / piçler, heli adlı filmleri gösterildi.

    sakatat / gorge coeur ventre / still life
    maud alpi’nin yer yer izleyicinin tüylerini ürpertecek ilk filmi sakatat, izledikten sonra uzun bir süre aklınızdan çıkmayacak, belgeselle kurmaca arasında bir yerde duran sert bir film. locarno film festivali’nde sanat barış ödülü, fransz akademisi’nden louis delluc en iyi ilk film ödülü’nü alan sakatat, bir köpeğin gözünden bir mezbahada olan bitenleri gözlemliyor.

    safari
    avusturya toplumunun en karanlık noktalarını günışığına çıkaran sıra dışı sinemacı ulrich seidl’ın önce venedik, ardından da toronto film festivallerinde gösterilen son filmi safari, yine rahatsız edici, yine kışkırtıcı ve şaşırtıcı. 2015’te ın the basement / bodrumda filmini festivalde izlediğimiz seidl bu kez de afrika’ya av amacıyla giden avrupalı turistleri, afrikalı yerli çalışanları ve av sürecini tüm vahşeti ve açıklığıyla izliyor. safari bir yanıyla av turizmi gibi tartışmalı bir konuyu ele alırken, bir yandan da insan doğasının zihni zorlayan yönlerini da kurcalıyor.

    süper karanlık zamanlar / super dark times
    rotterdam film festivali’nin parlak gelecek bölümünde şubat ayında dünya prömiyerini yapan süper karanlık zamanlar, 1990’larda, internet, sosyal medya, cep telefonlarının olmadığı günlerde geçen; arkadaşlık, cinayet, şüphe, suçluluk üzerine bir gençlik filmi. tanınmış görüntü yönetmeni kevin phillips’in yönettiği ilk filmi, güçlü performanslara dayanan parlak bir amerikan bağımsızı.

    sonuncu / akher wahed fina / the last of us
    venedik film festivali’nde en iyi ilk film ödülü’nü kazanan sonuncu, tunuslu sinemacı ve video sanatçısı ala eddine slim’in ilk uzun metrajlı filmi. art arda sahra çölü, deniz, sık bir ormandan geçen bir adamı izleyen sonuncu, kendini bulma hakkında felsefi bir hikâyeyi hiç diyalog kullanmadan anlatıyor. sonuncu, mülteciler ve göçmenlik konusuna alışılmadık bir yaklaşımla eğiliyor.

    kékszakállú arjantin sinemasının genç ve parlak ismi gastón solnicki, filminin ilhamını ve ismini béla bartók’un tek operası a kékszakállú herceg vára’dan (mavi sakal’ın şatosu) alıyor. venedik film festivali’nde ufuklar bölümü’nde fıprescı ödülü’ne layık görülen kékszakállú, arjantinli üst-orta sınıftan genç kızların büyüme sancılarını sıcak yaz günlerini fon alarak takip ediyor ve ülkesinin sosyal sıkıntılarına eğiliyor.

    plac zabaw / playground
    2016’nın en tartışmalı ve seyri en zor filmlerinden olan playground, çocukların dünyasındaki acımasızlık ve şiddeti son derece soğukkanlı bir şekilde perdeye taşıyanbir yapım. , gdynia film festivali’nde bartosz m. kowalski'ye en iyi yeni yönetmen ödülü getiren ve gerçek olaylardan esinlenen playground, ilk gösterimini ana yarışmada yer aldığı san sebastian film festivali’nde yaptı.

    dağ / monte
    ortaçağda geçen bir irade, kararlılık, cesaret hikâyesi anlatan dağ, gölgesi yüzünden topraklarında hiçbir şeyin yetişmediği dağı tek başına, kazmayla parçalamaya niyetlenen bir adamı izliyor. venedik film festivali’nde prömiyerini yapan dağ, amerika’da yaşayan iranlı auteur yönetmen amir naderi’nin 2011’den bu yana çektiği ilk film.
  • festivalde gösterimi yapılacak olan iyi bir komşu temalı filmler açıklanmış bulunmakta.

    http://film.iksv.org/tr/arsiv/haberarsivi/p/1/1476

    16 eylül-12 kasım tarihleri arasında gerçekleşecek 15. istanbul bienali’nin küratörleri elmgreen & dragset tarafından bir araya getirilen ve bölüme de adını veren "iyi bir komşu" temalı 10 uzun ve beş kısa metrajlı film, farklı kimliklerin hayatlarını çeşitli şekillerde sürdürmelerine ve değerlendirmelerine odaklanıyor. ayrıca, insanların bir ev, küçük bir topluluk, bir mahalle veya bir köyün içinde birbirleriyle etkileşim kurma hallerini de inceliyor. "iyi bir komşu" bölümünde aynı zamanda "tavsiye edilen filmler" başlığıyla bir grup filmin isimlerine de yer verilecek. filmlerin tümünde, ana karakterler ile onların evleri ve mahalleleri arasındaki türlü dinamikler sorgulanıyor.

    40 günlük sessizlik / chilla / 40 days of silence / saodat ısmailova
    saodat ısmailova’nın chilla: 40 günlük sessizlik filmi geleneksel, dini kurallara sıkı sıkıya bağlı bir toplumda kadınların içine düştüğü zor duruma odaklanıyor. hikâyenin odağındaki genç kadın bibicha, bir gün sessizlik yemini ediyor ve herkesten uzaklaşmak için büyükannesinin evinde inzivaya çekiliyor. bütün oyuncuların kadın olduğu film, özlem, bağlanma, dayanışma ve tecrit gibi çok güçlü duyguları çoğu zaman sözsüz bir anlatıyla geçiriyor. özbekistan'ın uzaktaki dağ sıralarının oluşturduğu olağanüstü manzaranın uzun çekimleri, bu anlatıyı daha da güçlendiriyor.

    taang / de’ang / ta’ang / wang bing
    taang’da yönetmen wang bing, myanmar’da uzun süreden beri devam eden iç savaşın etkilerinden kaçarak, gruplar halinde çin sınırından geçmeye çalışan ta’ang halkının peşinden gider. bu yolculukta, kimi zaman kaderin yan yana getirdiği bu insanların bu yeni göçebe yaşamla hep birlikte nasıl başa çıkmaya çalıştıkları anlatılıyor. bazen anlatılan hikâyeler bazen de kendilerini fiziksel olarak ifade etme biçimleri, bu insanların bireysel hikâyelerini ve kişiliklerini de yakalamamıza izin veriyor.

    toponimi / toponimia / toponymy / jonathan perel
    jonathan perel’in toponimia’sında çok az insan görülüyor. kamera daha çok bomboş kalmış sokaklarda, yıkık binalar üzerinde geziniyor. arjantin'in tucuman eyaletindeki yerli nüfusları kontrol altında tutabilmek için 1970'lerde inşa edilen dört kasabayı kapsayan yeni bir iskân projesidir bu ıssızlığın sebebi. kasaba sakinlerinin dış sesten anlattığı hikâyelerine, bir de bu mimarinin hiç konuşmadan dile getirebildikleri ekleniyor

    komşu sesler / o som ao redor / neighboring sounds / kleber mendonça filho
    kleber mendonca filho’nun komşu sesler filminde, başlığından da anlaşılabileceği gibi, sesler anlatıda önemli bir rol oynuyor. filmde, yeni bir güvenlik şirketinin gelişiyle birlikte, bir sitede yaşayan farklı sınıftan insanların değişen yaşamı, kısmen ses değişimleriyle, komşularının nasıl farkına vardıkları anlatılıyor.

    peki şimdi? hatırlat bana / e agora? lembra-me / what now? remind me / joaquim pinto
    peki şimdi? hatırlat bana’da portekizli yönetmen joaquim pinto, erkek arkadaşıyla birlikte bir köyde yaşarken gördüğü deneysel hıv tedavisinin görsel bir güncesini tutuyor. belgeselde, bir yandan ikilinin bu küçük geleneksel topluluk içinde sürüp giden gündelik yaşamına tanık olurken, bir yandan da yaşı ilerlemekte olan yönetmenin arkasında bıraktığı hazcı, kozmopolit ve profesyonel yaşamın izleriyle karşılaşıyoruz.

    beyaz bant / das weisse band / the white ribbon / michael haneke
    michael haneke’nin huzursuz edici filmi beyaz bant birinci dünya savaşı’nın hemen öncesinde, küçük bir alman köyünde farklı kuşaklardan karakterler etrafında geçiyor. filme tekinsiz havasını veren, yaşanan dramatik olaylardan da ziyade, güvenliklerini sürekli tehdit altında hisseden, yoksullukla ve milliyetçi duygularla yüzleşen köy sakinlerinin arasında konuşulmadan kalanlar oluyor.

    vanda’nın odasında / no quarto da vanda / ın vanda’s room / pedro costa
    vanda’nın odasında’da yönetmen pedro costa, lizbon’da yakında yıkılacak olan bir kenar mahallede yaşamını sürdüren vanda’ya yaklaştırıyor izleyiciyi. filmde kendini oynayan vanda, aralarında cape verde’den gelen göçmenlerin de olduğu, mahallesindeki pek çok insan gibi, zor yaşam koşullarına katlanabilmek için uyuşturucu kullanıyor. costa ele aldığı meseleye büyük bir saygıyla yaklaşıyor. ataletin, onca yoksulluğun ortasında bile, yaşama isteği, anlatılmamış hikâyelerin, insanın değerinin ve onurunun zenginliği kendini belli ediyor.

    elma / sib / the apple / samira makhmalbaf
    samira makhmalbaf, elma’da işsiz babaları, görme engelli anneleriyle birlikte, evde hapis yaşayan iki kız kardeşin hikâyesini anlatırken belgesel ve kurmacayı iç içe geçiriyor. bir gün komşuların durumu bildirmesi üzerine, işe bir sosyal hizmet uzmanı karışıyor. böylece kızlar ilk defa özgürlüklerine kavuşuyor. yönetmenin de bizzat dile getirdiği gibi, sokaktaki yaşam ve genel olarak dünya arasında bir alegoridir bu film: hikâyenin geçtiği iran’da erkekler sokağa çıkıp oynayabilir, ama kızlar değil.

    youkali / oswaldo díaz medina
    oswaldo diaz medina’nın ilk uzun metrajlı filmi youkali'nin kadrosunun büyük oranda profesyonel olmayan oyunculardan oluşması, başkarakterlere yakınlığın filme kattığı o belgesel havasını daha da güçlendirmeye yarıyor. sri lankalı genç müzisyen kenny çalışmak için berlin’e yerleşiyor ve yaşlı kadın rola’nın evinde bir oda kiralıyor. dış etkenlerin bir araya getirdiği bu iki insanın aralarındaki kültür ve kuşak farklılıklarının nasıl da kapanabildiği anlatılıyor. .

    dogville / lars von trier
    lars von trier’in sarsıcı filmi dogville de bu bölümde yer alıyor. büyük bunalım esnasında, bu kurgusal amerikan kasabasına sığınan güzeller güzeli grace kasaba sakinlerinin aklını başından alıyor. ama çok geçmeden her şey tersine dönüyor ve genç kadın günah keçisi haline getiriliyor. film, anlattığı çarpık ahlaki hikâye kadar çekildiği olağandışı mekân ve bu mekânı kullanma tarzı nedeniyle de çok etkileyici. sokaklar ve evler, siyah bir sahne üzerine tebeşirle çizilmiş çizgilerden ibaret; kapıyı açmak ya da kapamak gibi jestler bir kapı olmadan yalnızca aktörlerin hareketleriyle canlandırılıyor.
  • festival kitapçığına http://www.iksftp.com/…alog_2017_low_resolution.pdf

    programa ise http://film.iksv.org/tr/program adresinden ulaşabilirsiniz.

    bilet satışları 25 mart 2017 tarihinde başlayacaktır.
  • bugün itibariyle program belli oldu. yine güzel bir festival sinemaseverleri bekliyor. ayrıca gündüz seanslarında öğrenci biletlerinin 1 tl olması şahsım da dahil olmak üzere tüm öğrencileri sevindirmiştir.
  • bu sene onur konuğu olarak ıan mckellen geliyormuş. 4 nisan açılış töreninde ödül alacak olup, 7 nisan boğaziçi üniversitesi'nde söyleşiye katılacak ve başrolünde oynadığı ııı.richard filminin gösterimlerinde bulunacakmış.
  • bu senenin sponsorlari arasinda sabah ve atv var. ilginc. bu neden no filminin gosteriminin engellendigini aciklar umarim.
hesabın var mı? giriş yap