• edit: çoğu kafası çalışmayan tip ilk aylığımla bunları yaptım gibi bir algıda birleşmiş. dostlarım bakın yıllardır buna benzer maaş alıyorum. birikim ve yatırım diye bir şey vardır. küçümsediğiniz memur dediğiniz insanlar bile emekli olunca sıfırdan başlasa bile evi arabası olabiliyor.

    ben bunları 40 bin çok para diye yazmadım. sokayım parasına diye yazdım. bakın yönetim kuruluna rapor hazırlıyorum. genel müdür arayıp duruyor, yerimden kalkamadım sabahtan bu yana. sadece arada kafa dağıtmak için girerim diye yazdım zaten sabah.

    stresten, iş yükünden kalp krizi geçmişim var. 10 yıllık 1.5-2 milyonluk kredilerim var.

    ev hizmetlisine takılan olmuş. ne fakirsiniz ya. açın malum siteyi. hizmetliler kısmında 4 bin liraya özbek, türkmen yatılı olmayan günlük hizmetli tutabilirsiniz. bu da size kıyağım olsun. 10 bin maaşım olsa yine 4ünü veririm. mal gibi ütü veya yemek yapıp zamanımı boşa harcamam.

    zamanımı neye harcıyorum. söyleyeyim. abd borsaları düşerken aklınız nerdeydi? dolar bazında yurtdışında açtırdığım hesapta uçak hisselerim var. buyrun herkese açık. alın. 3 yıl önce bir yazar arkadaş sormuş. abi ne yatırım tavsiye edersin demiş. altın onsu 1235 usd ben 1800 usd bekliyorum demişim. ona o zaman demişim. 3 yılda 1800ü geçti mi altın hem de dolar nerden nereye geldi. buyrun kredi çekip götünz yeseydi de altına atsaydınız. 1.5 sene önce 400 bin tl yarısı da kredi ile kripto para aldım. hepsinin işlem kaydı da var yani. şu an bu ölü eşek düşmüş haliyle 2.3 milyonu geçti. hadi 1.5 sene önce gündemden düşmüş üzerinde ölü toprağı olan düşmüş birşeyi alın?

    hadi bu da size son kıyağım olsun. neye yatırım yapıyorum. küçük çaplı muz serasına. meyve bahçesine. çünkü bu 5 yılda gelecek tarımda. fiyatı en düşük kalan şeye yönelin. o da şu an maaşlarla birlikte sebze ve meyveler. evet o pahalı dediğiniz meyveler bile şu an dolar bazında hala ucuz. ben arkadaşlarıma ev alın dediğimde, faize koysak zaten kirasını ödüyor eve mi bağlanır diyorlardı. istanbulda ev fiyatları çakıldı diyorlardı. noldu pandemide bahçeli evlerin fiyatı 2 katına çıktı..

    en beğenilen entrylerden olan ve en çok mesaj aldığım konu olan 10 bin tl maaş almak başlığının (bkz: #52356038) üzerinden 6 yıl geçmiş. bu süre zarfında neler değişti neler. o başlık artık çağ dışı kalınca mecburen güncellemek istedim.

    enflasyon zammını bekleyerek geçirsem sanırım şu an maaşım 20 binlerde kalmış olurdu. en akılcı çözüm olan iş değiştirerek maaş yükseltme prensibini seçtim. bu sadece enflasyon zammı verelim diyerek işleri yönetmeye çalışan sözüm ona küçük esnaf mantığınında boomer kuşağı dinazor üst yöneticilerden gerçekten bıkmış durumdayım. uyanın boomerlar iş bulabilecek iyi olanlar gidiyor size de sadece çöp nitelikteki adamlar kalıyor.

    ha diyeceksiniz gittin de iyi mi oldu. tabi ki hayır. adam enayi mi durduk yere 40 bin gibi bir rakamı size versin. nerden kazandıklarını söyleyeyim. benim sorumlu olduğum departman türkiye'deki rakip şirketlerimizde çalışan sayısı olarak 2-3 katı arası değişiyor. bizde 10 kişi varsa rakiplerde 20-25 arası çalışan var öyle düşünün. şirketin mantığı da az kişi çalıştırayım ama 3 kişilik iş yaptırıp adamı sömüreyim mantığı. avrupa'da rakipler ise abartmıyorum 6 kata kadar çıkıyor bu fark. orda risk hiç alınmıyor her işe ayrı bir görev tanımlanıyor.

    gelelim hayat şartlarına:
    - 4 milyon tl'lik, ağaç gören, deniz gören, sayfiye yeri gibi güzel bir muhitte oturursunuz.
    - güzel üst segment bir aracınız olur.

    - çifte özel sağlık sigortanız olur. sağlık konusunda kafanızda bir soru işareti olmaz.

    - dilediğiniz hobinize zaman kısıtı haricinde erişebilirsiniz.

    - çok şık, manzaralı kendinize ait ofisiniz/alanınız olur.

    - ya sıkı bir alkol bağımlısı olursunuz sorumluluk ve stres, alışkanlık nedeniyle ya da sağlık sorunları yaşamaya başlamalar sizi korkutur alkolü minimuma indirirsiniz.

    - çoğu şeyden hemen sıkılmaya başlarsınız. cinsellik dahil çoğu şeye doyduğunuz için ya hiç uğraşmazsınız ya da daha marjinal şeylere kaymaya başlarsınız (çevremden de gözlediğim)

    - en önemli önceliğiniz zamandır. haftaiçi başınızı kaldıramazsınız. haftasonu da tadını çıkarmak için paraya kıyıp dilediğinizi hızlıca yapmaya çalışırsınız. (pandemi dönemi biraz etkilese de hala çevremde tüm yaz için şimdiden haftasonu gidiş dönüş uçak biletlerini alan var.)

    - mutluluğu biraz da yemek seanslarında aradığım için benim özelimde geçiştirmeye dayalı yemek tarzınız olmaz. ya evdeki hizmetliye yaptırarak ya da dışarda özel yemekler yemek istersiniz.

    - güzel bir beach, havuz vs aboneliğiniz olur. kendi oturduğunuz evde/sitede de zaten vardır ama sosyalleşmek için, işyerindeki statü için vs ayrıca da abonelik ihtiyacı hissederseniz.

    - ütüydü, yemekti bunlarla uğraşmazsınız. yardımcınız, hizmetliniz artık ne derseniz hatta isim konusunda yurtdışı özentisi olan arkadaşlarımın da dediği gibi housekeeper'ınız filan olur.

    - belli başlı takıntılarınız muhakkak olur. kişiden kişiye göre değişir. çevremden örnek vereyim düzen dışına çıkamayan, hep aynı yerden hizmet alan, arabasında toz görmek istemeyen, bunun yeri burası neden değiştirdiniz diyen, sadece belli çikolata markası görmek isteyen, legolarını ofisinin en görünür yerine koyan, egosu için sürekli son sözü söylemek isteyen (gerçek anlamda yani siz bir şey dediniz hemen ardında gereksiz de olsa bir laf der mesela) böyle böyle garip takıntılarınız mutlaka vardır. ben kendi takıntımı yazmadım ama gizli kalsın.

    - daha yazacaktım da pandemi nedeniyle çoğu şeyi yapamaz olmuşuz bunu farkettim. stada maçlara gitmek, yurtdışına daha az gitmek, haftasonlarının daha verimsiz geçmesi. neyse bu da tarihe not olarak kalsın belki 6 yıl sonra hey gidi pandemi günleri deriz.

    özetle, ben bu 6 yılda daha çok doyuma ulaşmışım. sağlık sorunları göstermeye başlamış, daha sorumluluk yükü binmiş, artık çoğu şeyden bıkmış, umursamaz bir bireye evrilmişim. yavaştan erkenden bırakıp emekliliğe daha doğrusu sadece kendine ait bir hayata doğru evrildim. ama arkadaşlarımdan daha da hırslanıp artık tamamen kendi işini kurmak isteyen/yönetim kuruluna girmek isteyen vs de var. artık onları normal bir hayat tarzı kesmiyor. sadece poker oyununda gibi iş hayatındaki güç dengeleri, güç savaşı mutlu edebiliyor.
  • stressiz rahat bir hayat sağlar. çalıştığınız şirkette çok işiniz olmaz. altınızdakiler çalışır, siz kontrol edersiniz. genelde yüksek maaş alan kişiler az çalışır. hayatları keyiflidir.
  • net mi brüt mü?
  • şu an 5000 doleresin altında kalıyor .
  • basligin ilk girdisini okurken 40 bin tl bitti yarisina gelmeden, borc alip tamamladim.
  • 40 bin tl maaş alıp hepsini bir köşeye atsan tam 8 buçuk sene sonra 4 milyon tl'lik ev alıyorsun. diğerlerini daha hesaba katmadım bile.

    gören de aylık milyon dolarlar sanar. çoğu şeyden çabuk sıkılıyormuşsun.

    aylık 50 bin artı geliri olan tanıdığım her şey çok pahalanı lan bir market alışverişine çıktım dünyanın parasını verdim diyor.

    avrupa'da 20 bin dolar olan standart arabayı almak için bile maaşın tek kuruşuna dokunmadan 1 sene çalışman lazım. 40 bin tl çok güzel para ama türkiye'de öyle ultra lüks hayat yaşatmaz.
  • ayda 10 bin tl gelirle 1 milyonluk ev alınamadığı gibi 40 bin tl ile de 4 milyonluk ev alınamaz. 40 bin tl ile arkadaşın anlattığı hayat pek yaşanamaz.
  • 3872 euro demek ve orta düzey yöneticiler rahatlıkla türkiye'de derneklerde bu paraları almaktadır
  • evine daha fazla para giren bir kişi olarak 40bin tl nin yanlış anlaşıldığını anladığım başlık.

    gençler olayın hiç farkında değilsiniz. 40bin tl ile 4milyonluk ev alamazsınız. ( tabi 3milyon tl hazırda paranız yoksa :))
    bunun dışında istanbulun iyi sayılabilecek yerlerinde, mesela anadolu yakasının suadiye göztepe hattında 2+1 80-90 neti olan evlerin kirası bile 7-8k. öyle salon salamanje deniz gören balkonlu falan ev bulursan 20k kira isterler :)

    üst segment arabalar 1500k + fiyatlar sahip, onu da almak için yıllarca 40k maaşla devam ediyor olmak gerekli.

    bunun dışında başka başka birçok konu var.

    maalesef islamcıların 20 yıl kesintisiz iktidarı sonrasında insanları hayalleri imkansız bir noktaya gitti, ortalama bir işte 7-8k kazanan insanlar büyük bir umutsuzluk içinde, yan komsusunun medeniyetsiz bir arap olduğu sıkış tepiş apartmanlarda her gün taciz korkusu yaşadığı muhitlerde, sırf islamcı sarayın kokainli, özel uçaklı über lüks hayatlarını finanse etmek için yaşamaya mecbur bırakıldı. tabi bu istanbul için.

    anadolu çukuru sosyolojik açıdan çok daha kötü ki zaten iş de bulamazsınız, eğede falan da sana 10k bile maaş verecek yer olasılığı az.

    bu işler bir 5 sene daha böyle devam etsin aynı başlığın 80k maaş alınan versiyonu açılır ancak siz yine 7-8 k maaş veren olsa da karnımı doyursam diye debelenir durursunuz.

    islamcı saray ve sapkınları yine aynı masalları daha fazla polis koruması eşliğinde anlatmaya devam ederler.

    o yüzden belli bir mantığı olan bir yaşam isteyen herkesin önce bu yaşanılan aşırı pahalı "saçmalığa" neden olan kişi ve onun zihniyetinin tüm kırıntılarından kurtulması gerekecek. yoksa yeni nesil sıçış, suan 4-5 yaşında olan çocuklar da neredeyse pakistan ayarının bir tık daha altında bir yaşama bile şükredecekler.

    gidin marketlere maaşınızın 1/10 ile alabildiklerinize bir bakın :)
  • 40 bin tl = 3800 euro.

    baska sozum yok.
hesabın var mı? giriş yap