• anlatacaklarım kısa dönemler içindir, not düşeyim. öncelikle yemeklerden başlayalım.

    yemekler düzelmiş falan denmiş yukarıda ama berbat ötesi yemeklere sahip bir alay mutfağı vardır burasının. daha önce olduğu gibi, 2011 ağustos ayı içerisinde de yine küçük çaplı bir zehirlenme vakası yaşanmıştır. türkiye'nin en büyük eğitim birliklerinden biri olduğu için -her gün 6.000-8.000 kişilik yemek çıkıyor amk- yemek konusunda herhangi bir beklentiniz olmasın. 5 ayda hiçbir fiziksel aktivitede bulunmadan 20 kilo vermiş biri olarak konuşuyorum.

    kantinde tost, tavuk-et döner, hamburger, pizza gibi yiyecekler satılır. poşet içinde, kapalı bir şekilde gelir. genellikle bunlardan yemenizi tavsiye ederim. dışarıdan da askerler genelde donas (soslu tavuklu dürüm) söyler. öyle bir alternatifiniz de vardır. ama bir süre sonra hep aynı şeyleri yemekten mideniz bulanacak, bu nedenle çarşıya çıktığınızda daha çok sıcak yemek yemeye dikkat edin.

    1. ve 2. taburun bina ve koğuşları yenidir. askerlerin hepsi 8-10 kişilik koğuşlarda kalır. binaların içinde duş imkanı vardır, imkanları daha iyidir. 3. taburun binaları ise barakadan bozmadır, 100-150 kişilik koğuşlar mevcuttur. refüze taburu olarak geçer burası, özellikle 3. ve 4. bölükler. buraya gelen askerler gerek bedensel, gerek ruhsal nedenlerden dolayı refüzedirler. içinde iti kopuğu çoktur, komutanları da ayrı bir alemdir. 3. tabura düştüyseniz askerliğiniz pek rahat geçmeyecek demektir. burası dışında tugay karargah bölüğü ve poligon birliği de düşülebilecek en kötü yerlerdir. buralara düştüyseniz nöbet manyağı olmaya hazır olun şimdiden.

    alayın içinde iki tane ziraat bankası atm'si vardır. buradan her bankanın kartıyla para çekebilirsiniz. dolayısıyla yanınızda çok fazla para getirmeyin.

    kantinde her türlü şey vardır. teslim olmadan önce asker çarşılarından bilumum kıyafet, alet, edevat almayın, kazıklanmayın. içeride her şeyin çok daha ucuzu var. en fazla 1-2 haftalık malzeme getirin yanınızda.

    alayda yaşayacağınız en büyük problem nöbettir. koca alayda nöbet tutmayan asker sayısı bir elin parmaklarını geçmez. bunlar da bulundukları bölük ve çalıştıkları yer itibariyle böyle bir istisnaya tabi tutulmuşlardır. ama siz çok ama çok şanslı değilseniz, gece en az 2 saat nöbet tutacaksınız, kaçarı yoktur.

    usta birliğinde mühim olan bölükten mümkün olduğunca uzak durmaktır. bu nedenle daha çok kantin, fotoğrafçı vb. bölük dışı görevlere talip olun. bu hem nöbet saatinizin az olmasına hem de içtimalardan muaf olmanıza imkan tanır. bölükte bir ton angarya iş olur, bir sürü komutan olduğu için her kafadan ses çıkar, bir ton sıkıntı. bölükten uzak olmak iyidir.

    çarşı izinleri genelde haftada birdir. ama bazı bölüklerde -mesela tugay karargah- 2 haftada birdir. bölük dışı görevlerde olmanın burada da bir avantajı vardır. bölükte salak bir askerin yaptığı salak bir hareketten dolayı bütün bölüğün çarşı izni kitlenebilir. ama dış görevde olanlar bundan etkilenmez, bütün bölük arkasından bakarken, o paşa paşa çıkar çarşısına.

    çarşıda yapılacak aktivite sayısı sayılıdır. genelde kahvaltı edilir, internet kafeye gidilir, pes oynanır, yemek yenir, geri dönülür. çarşıda zaman zaten su gibi akıp geçer, birlikten çıkmanızla girmeniz bir olur. ısparta'nın geneli için (bkz: ısparta/#29222735)

    kantinde lig tv vardır. ama alayın içinde internet imkanı yoktur.
  • 5,5 ayımın ebesini sikmiş yerdir. askerliğimi yapmamın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala sık sık rüyalarıma girer bu iğrenç dönem.

    özellikle bölük yazıcısı olarak çalışıyorsanız, durup durup ranzadan düşen, aralarında kavga eden gerizekalı acemi askerlerin tutanağının tutlması için her gece uyandırılırsınız. tabii bu uyandırma sessiz sakin değil bağıra çağıra olur. birileri usta askerlerin kaldığı odaya girer ve yazıcı yazıcı diye bağırmaya başlar. sen de küfrede küfrede gider tutanağını tutarsın.

    bu acemi arkadaşlar o kadar maldır ki yüzünü ton balığı konservesinin yağıyla yakanı bile gördüm. nasıl becerdiği konusuna değinmeyeceğim bile.

    nöbet tutmak kadar dertli bir konu da nöbet yazmaktır. kimseyi asla memnun edemezsin. bunu okuyacak kısa dönem arkadaşlara uyarım şudur ki uzun dönemlere asla kibar davranmayın. ağzınıza geldiği gibi küfür edin. bana bir gün bile abi demeyen bir uzun döneme ana avrat sövüp üstüne yürüdükten sonra peşimden ayrılmaz oldu. sonuç olarak demem o ki uzun dönemlerden kurtulmanızın tek yolu onları sallamamaktır. tabii ki aralarında daha olgun olanlar var ama geneli beş para etmez.

    askerlik ve allah'ın belası bu lanet yer hakkında daha sayfalarca yazı yazabilirim ama boşu boşuna hatırlayıp canımın sıkılmasını istemiyorum.
  • acemiligimi 1999 a 4 tertip 106 mm havancı olarak yaptığım alay.
  • başlığı görünce bile toz yutmaya başladım. boğazım da şişti revire çıkacağım sanırım.
  • adı terörle mücadele ve tatbikat merkezi komutanligi olarak değişen yer. artik doguya gonderilmek uzere komando yetiştiriyor.
  • göten giren şemsiyenin en büyük halidir. 1- piyade olmak yeterince kötüyken (bitli piyade tabiride buna engüzel örnektir) 2- 40. piyade er eğitim alayında olmak piyade olmak 80 kilo girip 60 kilo çıkmak dolarak algılaya bilirsiniz
  • usta birliği dağıtımını % 99 doğu ve güneydoğu anadolu'ya yapan türkiye'nin en zorlu acemi birliği. komutanların deyişiyle vicdanın izne çıktığı, merhametin öldüğü yer.
  • yeni adıyla terörizmle mücadele, eğitim ve tatbikat merkez komutanlığı. artık hafif piyade değil, yüzde 99 oranında sınır ve sınırötesi operasyon bölgelerine giden piyade komandoların eğitildiği ülkedeki en büyük eğitim tugaylarından birisi. tsk'nın tarihinde şehit verdiği personelin yüzde 95'i bu birlikte eğitim görmüştür. kısa dönem er veya bedelli olarak gidecek arkadaşlar için bu istatistiğin manevi açıdan önemini kavramalarını tavsiye ederim. kaldığınız koğuşlar, oturduğunuz sandalyelerde kimlerin izi olduğu konusunda bir fikriniz olması açısından tabii.

    40. piyade komando alayı ve 1. komando alayı, tugay komutanlığı bünyesinde bulunur. 1. komando alayı daha çok uluslararası çapta, azerbaycan, somali ve gambiya komando güçlerine eğitim verir. 40. piyade komando alayı ise operasyon bölgelerinde görev yapan birliklerin tazemelesi, ve düşünebileceğiniz her komando eğitiminin icrasından sorumludur.

    bedelli gelecek arkadaşlar için kısa bir rehber yazmak istedim. zira şubat ayından dolayı iyice kısa yapmama rağmen üstümde fiziksel ve manevi iz bırakan zorlu bir süreç geçirdim geçtiğimiz 1 ay boyunca.

    zaten girişimizin gece 12'yi bulduğu ve 1 ay boyunca yatacak olduğum 3. tabur 3. bölük 3 nolu koğuştaki alt ranzanın demirlerinde tam göz hizamda yazılmış olan "buraya geldiysen bil ki yara yedin" yazısı daha ilk andan oldukça net bir mesaj vermişti.

    yalandır doğrudur bilemiyorum ancak 1 ve 2. taburlara düşen tanıdıklara sorduğumda çok güzel bir askerlik yaptıklarını oldukça rahat olduklarını belirttiler. 3. tabur ise eski yatakhaneler, duşların koğuşlarda olmaması gibi fiziksel imkansızlıklar, ayrıca bölük komutanının ve altında yer alan eğitimci personelin çoğunun bölgeden yeni gelmiş olması nedeniyle biraz daha sert ve eğitimin yoğun olduğu bir taburdu. tabur komutanımız bile diğerlerinden farklı olarak ihtisas komandoydu (normal piyadelerin unvanı "piyade albay ali veliler, piyade binbaşı ahmet mehmetoğlu" olarak giderken bu adamların unvanı "piyade komando albay ..., piyade komando binbaşı ..." şeklinde yazılır ve tekmillerini de bu şekilde verirler. tanrı muhafaza bi hareketinizi yakalar da çarparlarsa diğer piyade subaylarla aralarındaki farkı net şekilde kavramanız maksimum iki milisaniye falan alır zaten ehehe).

    ilk olarak,

    eğitim hakkında:
    tam olarak 14 gün boyunca silahlı techizatlı oldukça yoğun bir eğitim gördük ve ben bunu kendi içimde bir şans olarak görüyorum, çünkü bize bu şekilde eğitim verilirken suriye veya ukrayna durumuna gelecekte düşmeyeceğimizin garantisi olmadığı söylenerek verildi. 28 gün boyunca sağa dön sola dön yanaşık düzen eğitimi yerine gerçek savaş durumunda işe yarayacak şeyler görme fırsatı bulduk. meskun mahalde savaş eğitimi ve sınır üs bölgesi simülasyonları gösterildi. 14 gün elimizde tuttuğumuz g3 piyade tüfekleri dışında milli piyade tüfeği serisinden mpt-55k ve mpt-76 silahları detaylı olarak tanıtıldı. ve sonunda atış gününde 3 adet mühimmat atışımızı da mpt-76 ile 25 metreden yaptık.

    atışlar sonrası her birimize eğitimde gösterildiği şekilde g3 piyade tüfeğini parçalayıp temizleme ve akabinde birleştirme görevi verildi. mekanizmaya zarar verenler için tutanak tutuldu (gg). ben ve g3 temizlik işini hızlı bitiren birkaç şanslı kişi atış yaptığımız mpt silahlarını parçalayıp birleştirmeyi öğrenme şansı da buldu.

    komutanlar hakkında:
    buradaki uzman çavuş komutanlarımız hakkında da birkaç kelam etmek isterim. hepsi tanrının aslanlarıydı. hepsi bölgeden gelmiş, 2014'ten bu yana sayısız musibet ile hakkari, ırak, suriye demeden aktif olarak savaşmış insanlardı. hepsinin bahtı, hayat yolu açık olsun. efsane komando, 2002 yılından bu yana sayısız operasyona, sayısız başarıya koşmuş ali uzmanımız ise her fırsatta mustafa kemal atatürk ve devrimlerini ağzından düşürmeyen, uzman çavuş seviyesinden çok daha yukarıda adeta bir subay yetkinliğinde bir komutanımızdı.

    ben şahsım adına softcore bir komando eğitimi gördüğümü söyleyebilirim. ayrıca eğitim ve doktrin komutanı denetlemesine denk geldiğimiz günlerde üzerimize oldukça yoğun ve baskı hissettiren eğitim programları yüklendi. subay astsubay uzman erbaş kadrosuyla bu baskı bize en az şekilde hissettirilmeye çalışıldı, bunu da söyleyebilirim.

    bedelli askerliği vurdulu kırdılı yapmanın ne gereği var diyen arkadaşlar için kötü, ama benim gibi yeni challengeları seven ve askerliğe ilgi duyarak gelen arkadaşlar için güzel bir nimetti.

    sağlık hakkında:
    göze batan en büyük sorun ise, ıspartanın ta kendisi. havası, suyu insana ayrı saldırıyor. 12 bin dönümlük alabildiğine açık bir arazide kendinize ne kadar bakarsanız bakın ne kadar koruyucu kıyafetler giyerseniz giyin rüzgardan ve yere paralel yağan yağmurdan dolayı hasta oluyorsunuz. covid belasının en tepe noktasında, ıspartaya 3 gün elektrik verilememişken gittiğimizden dolayı covid ve soğuk özellikle zorlayıcıydı.

    revire her takımdan sadece 5 kişi sınırı konuluyor ve ölecek gibi değilseniz hastaneye gitmeyin şeklinde garip uyarılar yapılıyor. benim gibi daha önce hiç covid olmadıysanız muhtemelen olacaksınız. 3 doz ve üstü aşısı olanlar ben gibi hafif ve ayakta atlatacaktır ama yeterli doz aşısı olmayanlar bazı arkadaşlarımızın yaşadığı gibi kötü olup gecenin bir vakti acilden giriş yapacak. ne yazık ki böyle. sizin yaşadığınızla aynı imkansızlıklar içinden imkan yaratmaya çalışıyorlar, subay kadrosunun halini de anlamanız gerekiyor.

    yanınızda en az birer kutu antibiyotik, nurofen, aferin, parol, arveles ve c vitamini götürün. gerçekten çok lazım oluyor. benim göt kadar koğuşum 36 kişiydi ve bu ortamda özellikle geceleri herkesin nefesi birbirine karışıyor, biri hastaysa herkes hasta oluyor. 1. ve 2. taburlarda koğuşlar 8-10 kişi. bu taburlara gitmek için birliğe erken katılmanızda fayda var.

    ihtiyaçlar hakkında:
    yeni bot ihalesi yapılmış ve 45 numaradan küçük giyiyorsanız size baya baya soğuk geçiren, damla bile düşse içine su alan garip yeşil renkli bot verilecek. 45 numaradan büyük olanlar müsterih olsun, mis gibi botunuz olacak. yine de yanınızda en az bir adet alüminyum tabanlı keçe tabanlık götürün. orijinal tabanlık ıslanınca kalorifere koyup kuruyana kadar değişmeli olarak kullanırsınız. yeşil botun boyasını muhtemelen tutturamazsınız ama haki boya iş görür. 45 numara + için normal siyah boya okay.

    bahar-sonbahar aylarında gidecekler için en az iki adet termal alt içlik götürün, 3 tane de termal üst içlik gerekli bence, 4-5 tane üst içlik bile göz çıkarmaz. yanınızda birebir gün sayısı kadar çorap ve boxer götürün. duşlar 2 bazen de 3 günde bir oluyor. duş sırasına girmek eziyet olsa da, 2. takıma shoutout olsun hatta, duşta topluca şarkı söylediğimiz günleri hayatım boyunca unutmam herhalde.

    dezenfektan ve kolonyayı dışardan getirin, kantine göre daha uygun fiyatlı olacaktır. ıslak mendil ve selpak mendil bolca getirin oldukça önemli. tuvaletlerde peçete beklentisi olan hayalperest arkadaşlar kendini toparlasın lütfen. jilet vs. kantinden alırsınız.

    beslenme hakkında:
    yemekler ise özel bir şirket tarafından getiriliyor. kahvaltı diye bir şey yok, kahvaltı rezalet ancak onun dışında yemekler ortalama olarak yüksek, kişisel olarak benim beklentimi aşan bir seviyedeydi. kantin ise yeterliydi diyebilirim. kantinde ve duşlarda görevli erlere gerçekten kibar ve nezaketle davrandığınızda bazı imkanlar açısından daha rahat oluyorsunuz.

    bir de lütfen artan kemikleri, kendinizin veya arkadaşlarınızın yemediği yemekleri alıp birlikteki köpeklere verin, hepsi çok aç, hepsi çok zavallı. gönlümden her gün bir parça koptu hallerini gördükçe. besleme ve kısırlaştırma imkanları için gerekli mercilere başvuracağım kendim de.

    söyleyeceklerim bu kadar. öncelikle geçmiş daha sonra hayırlı olsun. çok yorulacaksınız, çok küfredeceksiniz. ancak hiç kimsenin parayla bile satın alamayacağı oldukça özel bir eğitim alacaksınız. hiç takmasanız bile, asla tam anlamıyla komando olmasanız da, en kötü ihtimalle yaşıtlarınızdan oldukça üstün askeri bilgilerle donatılacaksınız. bazıları için şans bazıları için değil. ona ben bir şey diyemem.

    p.s.: komando ölmez, vatan bölünmez.
  • burasının komando taburunda sözleşmeli askerlik için eğitim aldığım yerdir. komutanların size gerçekten ölmemeniz için o eğitimi verdiğini anlarsınız.

    türkiyede ki hardcore askeri eğitim yeridir.
  • bedelli askerlik hizmetimi yerine getirdiğim türkiye'nin sayısız operasyonlarında görev yapmış komandolarını bünyesinde barındıran komando alayı.

    öncelikle şunu bir aklınıza yazın dostlar. burası tipik bedelli askerlik hizmetinizi yerine getirebileceğiniz bir yer değil.buraya girdiğiniz haliniz ile çıktığınız halinizden,hal ve hareketlerinizden tutun insanlara bakış açınıza kadar değişmelerin olacağından ve bunun bilincinde olarak çıkacağınızı unutmayın.
    şimdi gelelim baştan sona askerlikte yaşadığımız tecrübelere ve size faydası olacak şeylere

    buraya gelmeden önce valizinizde muhakkak ki olması gerekenleri temin ediyoruz.kışlık bir veya iki takım alt üst eşofman, 10 adet atlet ve boxer en az 20 çift çorap, bir iki adet içlik,asla havlu getirmeyin istikakinizda muhakkaki olacaktır bir iki güne verilecektir.terlik,tıraş bıçağı, tıraş köpüğü kantine ulaşana kadar lazım olacaktır.tuvalet kağıdı,ilaçlar(vitamin, soğuk algınlığı grip baş ağrısı kas gevşetici vb.) el yüz yada yara kremi bot için bir kaç adet vatka,sigara içiyorsanız en sevdiğiniz sigara ne ise ondan iki karton alıp valize sığdırmanız.en azından bir iki adet askı,bot için pimpirikliyseniz karışmaz ama alayım dursun diye bot kilidi,diş macunu,diş fırçası kolanya ve maske bunları önceden temin edersiniz onları söylemeye bile lüzum yok.buraya kadar herşey tamam ise 3 lü priz acayip iş yapan bir icat askeriyede sokabilirsiniz müthiş hizmet.

    bunlari hazırladıktan sonra arabanıza binip otogarda iniyorsunuz.nizamiyeye direk giden bir otobüs yok bunun için önce merkeze gitmeniz gerekiyor.yanınızda kesinlikle 5 tller olsun otobüse binince anlayacaksınız.merkeze geldiğinizde çarşıda inince 36 numara sizi nizamiyeye götürür.ne kadar sivilden kopmak istemeseniz de buraya geç girmenin hiç bir mantığı yok.1.ve 2. bölüklere düşmek en rahat olay olur en geç 2-2,5 ta giriş sağlayın derim.burada ilk bir kaç gün nizamiyeden girişte size verilen sarı dosya ile sağlık muayenesi olana kadar kayıt işlemleri olacağı için kamufulajlarinizi alana kadar takılacaksınız.kamufulajları almaya gittiğinizde asla üstünüzdekileri çıkarma gafletine düşmeyin ne demek istediğimi burada bedelli yapan arkadaşlar iyi bilir.kayıt işlemleri bir hafta sonunda sağlanır.size tavsiyem buraya gelmeden önce bir sağlık probleminiz var ise raporu ile ispatlayabilir halde olmanızdır aksi taktirde eğitimin içinde dışında kalmak sizin tekerinizde değil bunu bilesiniz.

    gelelim işinize orada yarayacak küçük ama faydası büyük tüyolara.çay ve kahveyi seviyorsanız küçük paketler ile valizinize atın sıcak suyu kantin sırasına girmeden alabilirsiniz.kantine yukarda saydığım (istikaklarin,sigaranın) dışında sadece içme suyu ve abur cuburun dışında gitmek zorunda olmazsınız zira bir kantini 2000 kişinin kullanması demek çokça sıra beklemek demektir.kahve makinesi ve içecek için dolaplar mevcut bu yüzden temassız kart götürün.askeriyenin her tarafında kart ile alışveriş mevcut 100 tl paranın dışında bir paranız olmasın onuda takside makside kullanacaksiniz dönüşünüz de.sabahlari bir araba gelir içinden börek poğaça alabilmeniz için nakit almazlar.her gittiğiniz alandada muhakki tatlı arabası gelir.traliçeleri ve soğuk baklavası güzeldir hepsinden tadarsiniz fiyatlarda maküldür.

    eğitimler g3 ile yapılır fakat atış mpt 76 ile yapılır.törene kadar yürüyüş çalışmayacaksiniz ama törene 10 gün kala gruplar halinde törene hazırlık yapacaksınız hepinize şimdiden güzel keyifli bir askerlik süreci dilerim.2022-1 tertiplerimede selam olsun baştan ayağa bu dediklerimi onlaylayacaklardır diyorum.
    son olarak eğitimde merhamet vatana ihanettir komando diyor yatış vaziyeti alıyorum a dostlar
hesabın var mı? giriş yap