• (bkz: günaydın)
  • üniversite yıllarından kalan bir alışkanlıkla öğretmenlerin attıkları imzanın yoklama gereği olduğunu düşünüyorsunuz sanırım. o imzalar derslerin işlendiğine dair defterlere yazdığımız kazanımların altına atıyoruz. konuları işleriz, bunun takibi eba veya okulsis üzerinden yapılır. daha sonra okula gidip imzanızı atarsınız. usulen yapılan ve arşivde durması gereken bir işlem.

    bahsedilen durum başıma gelmedi veya kendim yapmadım ama yapılması bana garip gelmiyor. öğretmenliğin ne tür görevleri, artıları, eksileri olduğu hep biliniyordu. madem sizde bu duruma çok takılıyorsunuz öğretmen olsaydınız güzel insanlar.

    her gün öğretmenlikle ilgili bir başlık görüyorum, sıkıldım artık. işimiz öğrenciyle arkadaşlar bizim. mühendis, doktor, polis, avukat falan filan değiliz. öğrenciye ders anlatıp onun gelişimine katkı sağlamak görevimiz. mevsimlik işçi gibi düşünün. hani pamuk tarlasında çalışmak için önce tarla gerekir ya onun gibi.

    hiçbir öğretmen evde kalmak istemiyor emin olun. biz de öğrencilerimizle olup sınıflarda kalmak istiyoruz.

    saçma sapan yorumlarınız için sınava hazırlanıp tekrar okuyabilir ve öğretmenliğe başlayabilirsiniz. atama için yaş sınırı yok. hatta dev hizmet; isteyene tarih anlatabilirim.
  • öncelikle öğretmenlerin neden ve nereye imza atması gerektiğine bir bakalım. atılması söylenen imza okula fiili olarak gelinip hangi öğrencilere ne anlattığının sınıf defterinde imza altına alınmasıdır. okulda öğrenci yok ama yoklama kağıdına imza atılıyor, uzaktan eğitimde işlenen dersler link kopyalanarak sisteme işleniyor, öğrencilerin ve öğretmenlerin hangi gün ve saatte hangi derslerde olduğu sistemde görülüyor hatta öğretmenler puanlanıyor. bakanlık sınıf defterleri imzalanması hakkında bir cümlelik yazı yazamadığı için memur zihniyeti ile ıslak imza alınıyor. bu imzanın covid önlemleri döneminde atılıp atılmayacağı atılacaksa ne zaman atılması gerektiğine dair bir yazı bir yönetmelikte çıkmadı haliyle çıkmayınca öğretmenler, sizin gibi kulaktan duyma bilgi bağımlılarının diline düşüyor. ne diyelim allah elinize düşürmesin.
  • öğretmenler arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmanın güçlü olduğunu gösteren göz yaşartıcı olay. bölemeyeceksiniz öğretmenleri.
  • okullar açılır veya açılmaz o başka mevzu ama imza olayı kadar saçma bir şey görmedim. haftada bir gün okula gidip imza atmaktaki amaç nedir? o yüzden dikkate alınmaması gereken bir olaydır ve bunu gündeme taşımak şerefsizlik ve kıskançlıktır. başka bir şey değil. neredeyse tüm geliri öğretmen ve öğrenciyi kazıklamak olan bir sürü yerleşim yeri var. ne oldu, arpanız mı eksildi?

    (bkz: öğretmen öğretmenin kurdudur)
  • ben de öğrenciler birbirlerinin yerine imza atmayı nereden öğrendi diye düşünüyordum. aydınlanmamı sağlayan başlıktır.
  • entry nick uyumu.
  • en az yarım saat uzaktaki köy okuluna haftanın bir günü sırf oturmak için gittik. müdür yardımcımızı hiç görmedim. müdür canı isterse geldi. bizdeki inisiyatif böyle işledi.
    bu öğretmen sendikalarının ne işe yaradığını çok merak ediyorum.
    haftanın bir günü öğretmenlerin okula gitmesi tamamen işlevsiz bir iştir. bizi okula gönderip ev yerine orada oturmamızı sağlayarak, devlete hayırlı bir iş yapmıyorlar.
  • öğretmenler odasına çoktan siyaset girmiş ve bölünmüştür. birbirinin gözünü oymak için fırsat kollayan taraflar, biri hata yapsa da zor duruma düşse diye pusuda beklemektedirler. bu nedenle şaşırtmayan müzevirlik örneğidir.
  • devlet memurları kanunu göre işe iki gün mazaretsiz gitmeyen hakkında işlem yapılmalıdır. yerine imza attırmak ise farklı bir boyutta sahteciliğe girmekle beraber gerekli disiplin cezalarının uygulanması gerekir. söz konusu öğretmenlerin okula gitmemizin bir işlevi yok boşuna gidiyoruz savunması yapılan sahteciliği aklamaz
hesabın var mı? giriş yap