öldürücü
-
-
arapçada cıdal, cidal kavga.
latincede cidal öldürücü.
sohbet-söyleşi ortadoğunun uzmanlık alanı. ağız tadı, yemekler ve kahvaltıda olduğu gibi. sohbet bazen yaratıcı ve üretici olabiliyor, bazen de gevşetici, neredeyse öldürücü. belki her iki türüne de gereksinim vardır. ben bazı arkadaşlarımın karşısında daha coşkun ve yaratıcı eşikte hissediyorum. genel olarak tutuyor. o tipler benim özellerim, değerlilerim. bazen de yalnızlıkta kendi kendime bulduğum, içimden çakan veya yuvarlanıp gelen düşünce veya sesler çok özel oluyor. (bkz: sohbet/@ibisile)
"deniz suyu en temiz ve en pistir. balıklar onu içebilirler ve onlar için o kurtarıcıdır. buna karşılık insanlar için o içilemezdir ve öldürücüdür." herakleitos
[beckett'in bir oyunundaki kişinin dediği gibi, "alışkanlık öldürücü bir şeydir." zihin somut belirtilere tepki gösteremezse. duygusal belirtilerle karşı karşıya kalınca ne yapar?] paul auster - the invention of solitude
(ilk giri tarihi: 19.1.2017) -
"evet, evet, dün sabahtı, çiçekliğin* içinden
baygın baygın bakınırdı, ölgün ölgün gülerdi.
ah ben onda bir berecik görmemeyi isterken
zavallıya ben vermişim öldürücü bir derdi."
yurdakul'dan -
uyuşturucu yerine kullanılması gereken kelime.
çünkü uyuşturucu uyuşturmaz, öldürür.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap