1324 entry daha
  • kendisini düz kk fanboy sanıyordum* ama beni yanılttı. kurultaydaki konuşması da beklediğimden etkileyici ve dolu doluydu.

    iyi bir ekiple çalıştığı belli ve muhtemelen sahne arkasında en belirleyici faktör imamoğlu. umarım başta parti içi demokrasi ve gençleşme konusunda verdiği sözlerin arkasında durur. ilk tur galibiyeti için tebriği, genel olarak da başkanlığı hak etti bence. hepimize hayırlı uğurlu olsun.

    ekleme: son duyumlar doğruysa kk'nin çekilmesiyle birlikte kendisi yeni chp genel başkanıdır. bu arada selo'ya selam göndermesi herkesi kudurttu ama omurgalı duruşu açısından bana güzel bir sürpriz oldu. gezi mahkumlarına sahip çıkması da hakeza olumlu.
  • tutarsız tavırları, mahalle yanmaya devam ederken imaj yenilemesi falan ciddi ciddi rahatsız edici ve kafa karıştırıcı* olan siyasi. toplum içinde söyledikleriyle kapalı kapılar ardında söyledikleri, hesapladıkları arasında bir fark varsa bir an önce silkinip kendine gelerek kerametinin kendinden veya yalayıcılarından menkul olduğunu hatırlamalı ve derhal ali mahir başarır gibi çok bilmiş tiplerin* haddini bildirmeli.

    kusura bakmasın ama kredisi varla yok arası ve en ufak bir krizde kılışdarın yanını boylaması işten bile olmaz.

    cin olmadan adam çarpmaya kalkan şahsın başlığında da dediğim gibi, "düne kadar kk yalayıcılığı yapan bir şahıs olmasına rağmen sırf eko başgan işaret etti diye emanet gb olmasına razı geldiğimiz biri olduğunu asla unutmamalı. özgül ağırlığı 0'ın çok üstünde değil, haberi olsun ve imaj yenileme iticiliğinin üstüne bir de bunlar çıkarsa kılışdarın yanına şutlanmasının an meselesi olacağını unutmasın. bıktık sizin egonuzdan ve gerçeklerden kopuk kariyerist tavırlarınızdan. bıktık, vallahi bıktık. götünüze teneke bağlanmadı diye şükredeceğinize vatandaşı kendinize muhtaç görmeniz tam bir aymazlık."*
  • chp içindeki karışıklık muhabbetiyle ilgili açıklama yapmış.

    neymiş efendim, bunlar yenilgiye alışık kötümser tiplerin bok yemesiymiş. chp'yi tankla tüfekle karıştıramamışlar (ba ba ba, darbe sana karşı mı yapıldı yani?), bunlar mı karıştıracakmış. birinci parti olmuşlar, daha iktidar olacaklarmış. bir ton laf salatası.

    gerçekten merak edilen mevzular üzerine çıtı çıkmıyor. ali mahir başarır* konusunda aptala yatarak bizi yiyeceğini sanıyor galiba. dün verdiği sözün arkasında durmasını beklememiz bizim küçük ve gereksiz endişelerimizmiş, onun oynadığı oyun büyükmüş. yersen. utanmasa bunu diyenler ak partilidir*, troldür, bottur diyecek.

    dün bir, bugün iki... sen kimsin de birden oyun kurucu oldun hacı? kendin mi geldin o makama, allah için söyle? sen mi aldın %38'i? son ana kadar kıçından ayrılmadığın kılıçdar bile sırf defolup gittiği için o başarıda daha çok rol oynamıştır, emin ol. bu triplere girmen resmen senin de bizi aptal yerine koyduğunun, dolandırdığının ve söylediğin hiçbir lafa güven olmayacağının ispatı.

    ne kadar da akıllı, başarılı ve sağduyulu bir siyasetçi, bravo. kimin çırağı sonuçta... kendini hiç yoktan var etti milyonların sevgilisi küçük enişte!
    bu kafayla devam ederse iktidarı rüyasında görür. imaj değiştireyim derken samimiyetini de aldırmış sanırım.
  • bugünkü grup toplantısında benim kafama takılan mevzular** üzerine anladığım kadarıyla aşağı yukarı şunları demiş:

    --- spoiler ---

    daha seçime çok var, zafer kazandığımız seçimin üzerinden şunun şurasında kaç gün geçti ki, hele bir durun soluklanın. bu tartışmalara iyi niyetle bile olsa su taşıyanlar partiye zarar veriyordur. biz partimizdeki herkesin bir bütün halinde yıldızlaşmasını isteriz. eski hataları asla yapmayız. kendimi aday diye dayatmam.
    --- spoiler ---

    konuşmanın geri kalanı klasik beylik laflar. ortak doğrularımızın peşindeyiz, çok büyük işler yapacaz, vırt zırt. çok konuşup hiçbir şey söylememe stayla.

    işim olduğu için konuşmanın tamamını dinleme şansım olmadı ancak şu haliyle bana doğrudan kemal kılıçdaroğlu'nu hatırlattı. o da işine gelmeyen her eleştiriyi "trollerin algı operasyonu" diye geçiştiriyordu. o da seçime çok az bir süre kalana kadar ben asla aday olacağım diye diretmem, parti içi kurullar/çalıştaylar/bilimsel gerçekler neyi gösterirse onu desteklerim tadında bir ton beylik laf ediyordu ama eninde sonunda gördük ki niyeti en başından beri oymuş. bu saatten sonra öö'nün de bir noktada çıkıp "ben istemedim ama partililer çok ısrar etti" demesi beni şaşırtmaz.

    dolayısıyla bu açıklamalar içime su serpmek bir yana kaygılarımı, travmalarımı daha elle tutulur bir şekilde tetikledi. "bu laflara karnımız tok" seviyesinin çok ötesindeyiz artık; bu laflar alttan alta midemi bulandırıyor. hele de bağlamsal olarak ele aldığımda, söylediği şeylere değil de söylemediği/üzerinde durmaktan kaçındığı şu noktalara dikkat ettiğimde tablo daha da ürkütücü hale geliyor:

    1. en başta söylemini "ben adaylığımda ısrarcı olmam" gibi bir yerden kurması ağır bir manipülasyon ve çok ciddi bir söylem değişikliği/geri adım anlamına geliyor. senin adaylık ihtimalin zaten hiç ciddiye alınacak bir ihtimal değildi ki? "özgür başgan da aday olabilir" gibi bir fikir, partine samimi olarak oy vermiş kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu. dünden beri geçmesinin tek sebebiyse, artık önden gönderdiğin çocuk olduğuna kesin gözüyle baktığım ali mahir başarır'ın* halt yemesiydi.

    2. daha 6 nisan'da "iki forvetimiz var, penaltıyı niye ben atayım" diyen adam gitmiş, yerine onların adını anmamak için ant etmişçesine "biz bir partiyiz ve her üyemiz değerli" diyen biri gelmiş. şimdi ben ta o zamandan "ama birçok yeni figür de parlıyor. bu isimlerden en iyi takımı kurmak önemli." diyerek yol yapmıştım diyecek olursa kusura bakmasın ama o bağlamda anlaşılan mesaj o değildi, "başganlar efsane ama partiyi de öldürmeyek" gibi sağgörülü bir mesaj olarak algılamıştım. hem hayırdır? aradan geçen sürede birileri çok büyük işlere imza atıp halkın gözünde yıldızlaştı da bizim mi haberimiz yok? yoksa siz de selefiniz gibi gerçeklere gözlerinizi yumup "cumhuriyet tarihinin en yüksek oy oranına ulaştım" triplerine mi girdiniz ciddi ciddi? aslında cevabınızın evet olduğunu biliyorum ama o kadar acınası geliyor ki konduramıyorum, inkarcılık daha katlanılabilir geliyor.

    3. "daha seçime çok var" argümanı da bir çeşit sözden dönmedir çünkü size oy verenlerin en büyük isteği bir an önce erken seçim için kolları sıvamanızdı. hatta anketlere göre en az 5 puan farkla 1. partiyiz bile diyorsunuz. ne var ki güncel durum, en az iktidar kadar sizin de yakınlarda seçim istemediğinizi net olarak gösteriyor. daha da kötüsü, bu boşluğu iktidarı yerinden etmeye hazırlanmak yerine partideki yerinizi sağlamlaştırmakla, birilerinin kuyusunu kazmakla, bir yandan da iktidarın dümen suyuna giderek halka açıklayamayacağınız tavizler karşılığında iktidarı sorunsuzca devretmeleri için "ricacı olmakla" geçireceğinizi düşünmeye başladım.

    4. yasal darbeye karşı sokağa, 1 mayıs'ta taksim'e davet eden şahıs ikinci gün ortadan kayboluvermişti. bugün grup kürsüsünden esip gürlemesi de eklenince "böyle bir şey olabilir mi ya?" siyasetine dönüşün sinyallerini vermiş oldu.

    5. mustafa bozbey'e karşı bir tavır göremedim. prensiplerden, kendi evinin önünü temiz tutmaktan falan hiç bahsetmiyor. hamasi söylemlerle kendi seçmenlerine tıpkı kk'nin yıllardır yaptığı gibi "akıllı olun, aptallık yapmayın, sizin bilmediğiniz şeyler var" dercesine parmak sallamanın ötesine geçmiyor. ali mahir'e dolaylı da olsa herhangi bir sitemini ya da "eko/mansur başgan bir tanedir, beni övecem derken onları kimse gömemez" tadında bir lafını da duymadım. (güncelleme: "dost ve iyi niyetli bile olsa" lafı ali mahir'eymiş ama cümlenin sonu direkt "kötü niyetliler haddini bilsin" kıvamında bittiği için kaçırmışım ve ciddi bir sitem olarak görmüyorum. tartışmaya nokta falan koymamış, "dur daha erken" demiş sadece. ben şu anda öne çıkanları söyledim, tekrar ediyorum falan yok. güya kılışdar'ın yaptığını yapmam dedi diye içimiz serneyecek sanan var ama bunları kılışdar da diyordu. hatta zemin yoklaması yapmış, tepki gelince "henüz zamanı değil" demek zorunda kalmış ama adamını da yedirmemiş anlamı çıkarılabilir gayet. sonuçta ali mahir iyi niyetli ama acemi çocuk oldu sadece... kesinlikle katılmıyorum/yemiyorum. rastgele bir laf değildi o.)

    açıklık ve şeffaflık yerine bizans oyunlarını tercih ettiklerinden el mahkum "öö bize bişey anlatmaya çalışıyor" tekniğini uyguladığımda sonuç olarak diyorum ki gerçekten de duman çıkan yerde yanan bir ateş varmış.

    aklımla alay edilmesinden*, alengirli laflarla tepeden inme ikna çabalarından, sallanmamaktan, en olmadı trol damgası yemekten vallahi bıktım, billahi bıktım. ben artık kenardan izlemeye koyuluyorum olayı. demek ki cidden dürüst ve namuslu siyasetçi çok az bu memlekette ve bu bizim kaderimiz. 20 yıldır yazan ve siyasi konumunu/fikri gelişimini girdilerinden rahatlıkla anlayabileceğiniz biri olarak benim de bir şekilde operasyoncu, algıcı, trol, vs. olduğumu iddia ederek söylediklerime kulaklarınızı tıkayacaksanız canınız sağolsun, ilk olmazsınız ama inşallah son olursunuz.

    ekleme: ali mahir rok ve nagehan'ı, kendisi taha hüseyin karagöz'ü insan yerine koyup görüşürken "ne konuştunuz hayırdır" diye soranları trollükle suçluyorlar. kılışdar'ın gittiği yoldan giderek ırkçısından şeriatçısına önüne gelen herkese mavi boncuk dağıtırlarsa toplumda bir karşılık bulacaklarını sanıyorlar. her türlü omurgasızlığı sineye çekip koşullar da elverdi diye %38 almayı başarı sayanlarla bir dahaki seçimde görüşeceğiz. bakalım yanınızda hangisi kalacak.
  • neymiş neymiş, tvitır falan tırı vırıymış da o sokağı mı dinliyormuş? öyle daha mı organikmiş? hahahahayytt!!! sokak mı kaldı lo? en son 1 mayıs'ta sokaktakileri nasıl yüz üstü bıraktığını bilmiyormuşuz gibi konuşuyor bir de.

    millet balık hafızalı ama bu söylemlerin hepsi kılışdar'ı hatırlatıyor. kendi tabanından gelen eleştirileri sosyal medya trollerinin bok yemesi ilan edip bizzat trollerle dostluk mesajları vermeler falan. burada da bir yığın ne idüğü belirsiz, karmasız/nick altsız muhalif belirivermiş kendisini sağduyulu siyaset tarzından ötürü övmeye doyamıyorlar. kıdemli ak trol la galibe illallah bile olumlu entari giriyor. habertürk'te ali mahir'in kankası olduğu söylenen nagehan alçı yine herkesi "medeni ve barışçıl" tartışmalara, yıllarca hapislerde çürümüş gibi "acılarımızı yarıştırmamaya" davet ediyor; başkanlık sonrası ilk aranan kişi buket aydın* denen azılı cehape düşmanı kifayetsiz oluyor ve biz ortalığı karıştıran pislikler oluyoruz öyle mi? yemezler hacı. senin niyetin kötü.

    adaylığın önce komik bir ihtimalin ötesine geçsin de dayatıp dayatmayacağını ayrıca konuşuruz. ısrarla eko/mansur başganın ismini geçirmiyorsun ve karşında enayi yok (*güncelleme* sonda). ali mahir'le zemin yokladığını fark etmedik sanma. seçimlere daha çok var, iktidarla ilişkileri normalleştirmeliyiz gibi laflar da aşırı kanıma dokunuyor.

    biz değişim istiyoruz. erken seçim istiyoruz. geç de olsa 25 yıllık talanın, hukuksuzluğun, düşmanlaştırılmanın, ikinci sınıf vatandaş konumuna itilmenin hesabını sormak istiyoruz. tüm bunlar için de önce seçmenlerini ve yol arkadaşlarını satmayacak omurgalı bir lider istiyoruz!

    (bkz: özgür özel/#164186985)

    not: kayırmacılık konusunda kendin çıkıp tüm millete açıklama yapmak yerine telefon trafiğiyle halletmeye çalışmanın yanı sıra gazeteciler ısrarla sormasa "kol kırılır yen içinde kalır" taktiğini tercih edeceğin, hatta ve hatta derdinin kayırmacılığa karşı prensipli bir duruştan ziyade imaj olduğu yönünde sinyaller vermeni (cemil tugay'a "ben seni bb yaptım sen de bizim aykut'u genel sekreter yap" şeklinde baskı kurduğun doğru mu? nüfuzunu kullanarak makam mevki mi dağıtıyorsun sen bakim?) bir kenara koyacak olursak... belediyelerde kayırmacılığa geçit vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koyduğun için tebrik ederim. böyle devam inşallah.

    ekleme: sığınmacılar konusunda en az ümit özdağ kadar ipe sapa gelmez vaatleri, daha doğrusu boş hayalleri var. bir arkadaş ipe un sermek demiş, katılmamak elde değil. sığınmacılara insan gibi davranılmalı, faşistlere asla fırsat verilmemeli ama sanki sonsuz kaynağımız varmış gibi neredeyse "herkesin bir evi, bir arabası olacak; iki anahtarı olmayan kalmayacak" tadındaki çiller'imsi laflar inandırıcılıktan çok uzak. ha bir de ırkçı foşik bile olsalar halka parmak sallamaması lazım. yumruklarını aşağı değil yukarı salla* başgan.

    *güncelleme: dün ruşen çakır'la görüşmüş (benimle paylaştığı için sanzelize canavari'na teşekkürler). anladığım kadarıyla özellikle eko/mansur sorulunca özetle "ben kaptan/teknik direktörüm; biri sol açık, diğeri sağ açık ama ortadan biri sıyrılırsa neden o olmasın; anketlerde benden çok oy alan varsa tabii ki onu aday yaparım; bu ikisinin de paslaşmasını isterim; ayrıca beni onlarla karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar" demiş. yanlış anlamadıysam forvetleri kanada almış, kendisini de onların üstünde konumlandırmış ve son kararı ben vereceğim demeye getirmiş. yarın bir gün bunlar yoruldu diye oyundan almasa bari :) bir başka deyişle, maç daha uzun ve son dakika penaltısına kadar kim öle kim kala diyerek yeni pozisyonunu; yani biz bir takımız, öyle ahım şahım öne çıkan birileri olduğunu şimdiden söylemek yanlış olur fikrini pekiştirmiş.

    beni onlarla karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar lafını da sinsi buldum. zaten rasim ozan'ın kehanetini gerçeğe dönüştüren ali mahir bir şeyler yumurtlayana kadar senin hiç o toplara girmemen bekleniyordu ki. "benim de en az onlar kadar hakkım var ama kendimde ısrar etmem, yıldızı parlayan kimse ona veririm" diyerek diğerkamlık ayağına kendini onlarla bir tutma ısrarın bile bir dayatma. 3 vakte kadar ikisine de bir kulp takıp uydurma anketlerle halkın talepleri/koşullar gereği ben veya işaret ettiğim kişi aday olmalı dememen için hiçbir sebep yok. çok yanlış yaparsın ve elinde chp diye bir şey kalmaz, haberin olsun.
81 entry daha
hesabın var mı? giriş yap