• sakarya çark caddesindeki bir otelde kalan 2 japon'un deprem olurken binanın üst kısmına kaçarken türklerin manyak mısınız aşağı ineceksiniz diye onları da aşağı indirmeye çalışması ve japonlar da dahil oteldeki herkesin enkaz altında kalıp yaşamını yitirmesi.

    milletçe efsaneler yaratmaya bayılıyoruz, uydur uydur ipe diz.

    edit: gelen mesajlar üzerine düzeltme gereği duydum, bu olay yaşanmış ama japonlar ölmemiş; orada yaşayan arkadaş ve akrabalar senelerdir süregelen bir efsane olduğunu söylediği için yazdım bunu, tüm sözlüğün bilgisine.

    bi de bu konuda duyarlı davranan kesim olmuş acılar üzerinden kimse kimsenin acısıyla dalga geçmiyor, adı üstüne efsaneler yazılmış sadece. 17 ağustos tüm türkiye'nin acısıdır.
  • iki efsane var biri havanın aşırı sıcak olması ki, doğru. bir de köpek uluması.

    köpeklerin uluduğuna bizzat şahitim hem de ne uluma.
  • bir sürü hikaye anlatıldı gelin size bu kadar can kaybının gerçek sebeplerini anlatayım :
    kumul zemine atılan temeller
    beton yapımında kullanılan deniz kumu
    deprem şartnamesine uygun olmayan yapılar
    bilinçsizce yapılan tadilatlar kiriş kaldırmalar..

    bu liste uzar gider. kısaca o kadar insan para hırsı gözünü bürümüş müteahhitler, bunların denetimini yapmayan belediyeler tarafından öldürüldü. şimdi istediğiniz hikayeye inanabilirsiniz.

    edit: imla
  • gökyüzünde o gece güneş gibi parlak olan yıldızlar. evet bildiğin yıldızlarla aydınlanıyorduk. efsane olarak nitelendirilir mi emin değilim çünkü gerçekti ve hayatımda bir daha öyle bir parlaklıkta görmedim kendilerini.

    çok sonralarda kendilerinin o gece o kadar parlak olmasının, şehirde elektrik kesilince kendi ışıklarını engelleyecek hiçbir farklı ışık olmadığı için, öyle göründüğünü okumuştum.
  • en bombası da gölcük donanma komutanlığında, depremle denizin altında kalan bazı askerlerin vücutlarının alt taraflarının domuza döndüğü (hani içkili ortam varmış ya o gece), bunu da bu iddiayı ortaya atanın "çok yakın bir arkadaşın dalgıç amcası"nın depremden iki gün sonra görmüş olmasıydı.

    işin boktan yanı, bunu son derece inanmış biçimde bizi de inandırmak isteyen kişinin bizden 3 yaş ve 2 sınıf büyük bir makine mühendisi adayı olması idi.

    hani ulan akıl, bilim, sorgulama? yok. ama efsane, çok.
  • bu başlığı açmak utanmazlıktır. hele ki böyle durup dururken o depremin herbir detayı o kadar çok insanın hayatında o kadar çok şey değişti ki. evet birçok efsane üretildi bazısı doğrudur bazısı yalan ama dalga geçtiğiniz noktalar bazı insanların hala aklında büyük yer tutuyor olabilir hayatımın 13 senesi gölcük'te geçti; deprem bu sürenin tam ortasına denk geldi. ailem hala orada. hala geçmişi hatırlarken gölcüklü depremden önce depremden sonra diye hatırlar.
  • "evliyalar çıkmış elleriyle yeri bastırmış"
  • bursa'da olup da bu hikayeyi duymayan kalmamıştır herhalde:
    emir sultan türbesi'ndeki gece bekçisi türbenin ışıklarını söndürür ve dışarı çıkar. türbenin dışındayken ışıkların hâlâ yanık olduğunu pencereden görür. ışıkları kapatmayı unuttuğunu zannederek tekrar türbeye girer ve ışıkları söndürür. dışarı çıktığında ise yine ışıkların yandığını görür. bu esnada deprem başlar. saat 03.02'dir. bekçinin içeride gördüğü sadece ışıkların yanık olması değildir. aynı zaman da türbedeki bütün evliyalar ayağa kalkmış ve depremin durması için dua ediyordur. buna şahit olan bekçi aklını kaçırır ve ölür.
    şimdi, bekçi öldüyse bunu bize kim anlattı, bilmiyorum ama bu hikaye müthiş etkili olmuştu bende. 12 yaşındaydım o sırada ve yıllarca etkisinden kurtulamamıştım. birkaç sene boyunca emirsultan mezarlığı'ndan otobüsle geçerken içten içe tırsmıştım da otobüstekilere belli etmemiştim.
  • havanın çok sıcak olması ve gökyüzünün acayip bir renk olması. 60 evlerde yaşayan ailem ile buna tanıklık ettik. hatta benim huzursuzluğum nedeniyle ailem geç yattı, böylece depreme hafif uykuda yakalandık ve göçük altından kendi çabamız ile çıkabildik(teyzem, anneannem, ben) annem ise evin yıkılışına uyanık yakalanıyor o da kendini camdan uzak yere atıyor, babamda uyurken denk gelmiş onun çıkışı biraz zor oldu üstünde hem kolon hem de gardırop vardı
hesabın var mı? giriş yap