• tarafimdan eyyorlanmis versiyonu olan metin.

    (bkz: #41510909)
  • içeriği bakımından vicdanımı rahatsız eden hiçbir unsur bulunmayan metindir. kimse kimseyi gözden çıkarmış değil. bir strateji dahilinde bir tehdidin bertaraf edilmesi için gerekli tedbirler masaya yatırılmış.

    bir aklı evvel karikatür paylaşıp cımbızla seçtiği cümleler yeterli olmadığı için ayrıca hakan fidan'ın ifadesinden "boş alana" kelimelerini de çıkarmış.

    devlet sırları üzerinden politika yapacak kafadan memlekete ne hayır gelir.

    hakan fidan ki, elin siyonisti kendisi hakkında frenk gazetelerinde aleyhinde propaganda yapmış, ölüm tehdidinde bulunmuş, bu adam doğru yoldadır.

    allah ıslah etsin içimizdeki hainleri.
  • ışid'e karşı operasyon yapılmasından,
    suriye rejiminin isid'i desteklediginden,
    isid'in cobanbey bolgesine saldirdigindan,
    isid'i el kaide olarak tanimlayip isid'e karsi yapilacak operasyonda uluslararasi destek saglanacagindan,

    bahsedilen ses kaydi metnidir.

    karsi gazetesinde yayinlanan hali ile dokumu asagidaki gibidir,

    ahmet davutoğlu: yani ben şimdi diğer şey yarım kaldı tam anlayamadım. dışişleri bakanlığımızın yapması gereken ne? yok şey için söylemiyorum. bizimyapacaımız başka şeyler var. eğer buna karar verirsekbizim bugün birleşmiş milletlere suriye rejiminin istanbul konsolosluğuna herhangi şey gerekirse bir bildirimde bulunmamız gerekiyor değil mi?

    feridun sinirlioğlu: yalnız orada harekata karar verirsek, sürpriz etkisi olması lazım yan. böyle birşey yapacaksak. ne yapacağımızı bilmiyorum da neye karar verirsek verelim öncen haber verirsek doğru olmaz.

    ahmet davutoğlu: yav tamam da onun bir hazırlığını yapmak lazım, uluslararası hukuk açısından açığa düşmemek için, içeride cumhurbaşkanıyla konıuşurken aklıma geldi, bizim türk tankı girdiğinde zaten girmiş olmuyor muyuz?

    yaşar güler: girmiş oluruz

    ahmet davutoğlu: hayır şimdi uçakla girmekle tankla girmek arasında…

    yaşar güler: suriye başkonsolosuna şu belki söylenebilir, ışıd şu anda zaten rejim ile beraber çalışıyor, oradaki bir türk toprağıdır. oraya kesinlikle

    ahmet davutoğlu: ama söyledik. bu konuda daha önce çok nota verdik

    yaşar güler: suriye’ye

    feridun siniroğlu: tabi tabi

    ahmet dvutoğlu: evet kaç dfa nota verdik. onun için açıkçası ben genelkurmay başkanımızın bizim bakanlıktan beklentisini bilmek isterim

    yaşar güler: belki bunu kastediyordur, ben bilmiyorum, hakan bey ile görüşmüş

    hakan fidan: yani bu kısmını söyledi de sonra detayına girmedik.

    yaşar güler: belki bunu kastediyordur yani suriye’ye bir nota

    hakan fidan: belki de koordine görevi dış işlerinindir.

    ahmet davutoğlu: koordine iç savaş diplomasiyi koordine ederim ama askeri

    feridun siniroğlu: ben orada da söyledim. bir kere durum farklılaştı. bir kere ışid’e dönük harekatın uluslararası hukuk zemini var. bunu el-kaide diye tanımlayacağız, el kaideçerçevesinde orada bir sıkıntı yok. ayrıca hele şimdi iş süleyman şah türbesine gelince zaten ülke toprağını savunma söz konusu

    yaşar güler: bizim o konuda bir sıkıntımız yok

    hakan fidan: o olduğu andan itibaren içeride birçok bomba patlar. sınır kontrol altında değil,

    feridun siniroğlu: yine içerde bomba momba tabi tabi onları yapacaklar. ama 3 sene önce kanoşmamızı hatırlıyorum.

    yaşar güler: ivedi olarak hakan beyin desteklenip silah ve mühimmat muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım. sayın bakanla konuşmanız lazım. içişleri bkanımız, savunma bakanımız. bunu konuşmanız lazım bir yere getirmeniz lazım sayın bakanım.

    ahmet davutoğlu: kuzey ırak’a bir tehdit varken biz nasıl özel kuvvetleri devreye sokabildik? orada da sokmalıydık. oradaki adamları eğitmeliydik. adamları göndermeliydik. neyse biz bunu yapamayız ki, biz diplomaside ne ise onu

    feridun siniroğlu: ben o zaman söyledim, o tankları nasıl soktuk paşam ya allah aşkına, siz vardınız o zaman?

    yaşar güler: hangi bizim şeyleri mi?

    feridun siniroğlu: tabi yaa ırak’a tankları nasıl soktuk? nasıl soktuk? özel kuvvetleri nasıl soktuk, taburları nasıl soktuk? ben vardım işin içinde yaa. hükümet kararı hiçbir şey yoktu, bir emirle soktuk. gayet açık olarak söyleyeyim.

    yaşar güler: yani ben size katılıyorum. bir defa yani onu tartışmıyoruz da. ben suriye’nin yapabileceği şu anda farklı şeyler var.

    ahmet davutoğlu: sayın paşam. zaten adamların kapasitesini bildiğimiz için girmeyelim diyoruz.

    yaşar güler: şimdi bakın efendim. mke bizim sayın bakanın emrinde değil mi efendim? efendim yani şu anda parayla katar mühimmat arıyor. peşin para üretsin versinler. sayın bakanın emrinde.

    ahmet davutoğlu: işte burada entegre hareket edemiyoruz, koordine olamıyoruz.

    yaşar güler: o zaman sayın genelkurmay başkanı ile sayın bakanı aynı anda çağırsın sayın başbakanımız. yanında konuşsun efendim.

    ahmet davutoğlu: onun için feridun beyle biz yalvardık başbakana neredeyse beraber bir toplanalım bu işin gidişi kötü diye

    yaşar güler: bir de kalabalık olmasın sayın bakanım. zatı aliniz olsun, sayın savunma bakanı, içişleri bakanımız bir de genelkurmay başkanımız dördünüz oturun. bu kadar kimseye ihtiyaç yok. çünkü oradaki ihtiyaç sayın bakanım silah ve mühimmat. silah da değil mühimmat. biraz önce konuştuk biz şimdi efendim. 1000 kişilik bir ordu kuruyoruz diyelim orada. biz bunun asgari 6 aylık mühimmatını burada depolamadan bu adamları oradaki muharebeye sokarsak sayın bakanım iki ay sonra bu adamlar bize döner.

    ahmet davutoğlu: döndüler zaten şimdi.

    yaşar güler: döner sayın bakanım

    ahmet davutoğlu: şeyden döndüler. neydi o? çobanbeyden döndüler.

    yaşar güler: evet, evet efendim. bu iş sadece hakan beyin sırtına kalmış bir konu olmuş yani. olacak iş değil. yani anlayamıyoruz biz yani. neden?

    ahmet davutoğlu: o akşam hepimiz bir şeyde mutabıl kalmıştık. ben de tamam işte düzene giriyor işler. bizim bu

    feridun siniroğlu: ertesi gün biz o mgk kararını yazdık. sonra paşamla konuşup

    ahmet davutoğlu: bizim bu zaafımızı o kadar iyi takip ediyor ki o güçler de. ben burayı elde edeceğim dersin. orada bunların bulunması risk unsuru dersin. geri çekersin. elde edersin. orayı sağlamlaştırırsın. askerini tekrar gönderirsin.

    yaşar güler: kesinlikle sayın bakanım. kesinlikle haklısınız.

    ahmet davutoğlu: değil mi? ben böyle anlarım. ama tahliye ettiğiniz anda bu bir askeri gereklilik değil bu başka bir şey.

    feridun siniroğlu: küresel ve bölgesel jeopolitikte ciddi kaymalar var. şimdi daha başka yerlere de yayılabilir. bugün siz söylediniz, başkaları da destek oldu…….. şimdi farklı bir oyuna doğru gidiyoruz. bunları da görmemiz lazım. bu ışid’ler, mışid’ler gibi ne idüğü belirsiz yapılar manipülasyona kullanılmaya son derece açı yapılar. bunlardan oluşan bir alana komşu olmak bizim için fevkalade hayati bir güvenlik riski yaratır. ve işte içerideki işte pkk’ya karşı da biz kuzey ırak’a girdiğimizde buraları patlatma ihtimali hep vardı zaten. bu riskleri eğer biz iyi düşünüp somut olarak ama şimdi sayın paşamız da dedi yani.

    yaşar güler: sayın bakanım. biraz önce zatı aliniz içerideyken onu konuştuk. açık açık. yani bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool.

    ahmet davutoğlu: tabi canım. sizin gıyabınızda da hep başbakan her konuştuğumuzda ben akademisyen şeyiyle söylüyorum hard power olmadan bu topraklarda durulmaz. ama hard power olmadan soft power olmaz.

    yaşar güler: efendim

    feridun siniroğlu: ulusal güvenlik politize edildi. yani türk tarihinde ben böyle bir ey hatırlamıyorum. iç politika konusu haline geldi. artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili tamamen ulusal güvenliğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz içpolitika malzemesi haline geldi.

    yaşar güler: aynen bu durumda

    feridun siniroğlu: hiç daha önce böyle birşey olmadı. maalesef yani

    yaşar güler: yani ülke güvenliğinin bu kadar zirvede olduğu bir noktada bir tane muhalefet partisi efendim size destek oluyor mu? peki böyle bir ulusal güvenlik düşüncesi olabilir mi sayın bakanım?

    feridun siniroğlu: hiçyani ben böyle bir dönem hatırlamıyorum.

    yaşar güler: yani biz hangi konuda birarada olabileceğiz. yani böyle ulusal güvenlik olmadığımız halde hangi konuda beraber olabileceğiz. hiç

    ahmet davutoğlu: 2012 yıl, 2011’de yapmadık. 2012 yazında bile cesur kararlar almışolsaydık.

    feridun siniroğlu: 2012’de en zayıf noktadaydılar.

    ahmet davutoğlu: geri dönmüştü içerde libya gibiydi yani. içerde o iniyor bu gidiyor bu gidiyor falan ama bizi ilgilendirmiyor. ama bazı şeyler

    yaşar güler: sayın bakanım yani bir yanlışlık olmasın yani 2011’de de bizim ihtiyacımız silah ve mühimmattı. 2012’de , 13’te ve bugün de. aynı gene aynı noktadayız. bunu mtlak surette bulup burayı da kurtarmamız lazım.

    ahmet davutoğlu: orası o kadar silah ve mühimmat gerek ki. insan unsurunu biz orada düzene sokamadığımız için

    hakan fidan: 2000’e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya.

    yaşar güler: bence orada silaha ihtiyaç yok. benim şahsi görüşüm orada mühimmata ihtiyaç var. sayın bakanım hakan bey burada bir tane general verelim dedik. hakan bey burada sağolsun zaten kendisi başta o istedi. biz verelim dedik, generali belirledik, general gitti.

    feridun sinirlioğlu: pratik olmak gerekirse savunma bakanımızın derhal bu millet için imzayı atması lazım. tekarar başbakanımızın çok açık bir şekilde bu talimatı vermesi lazım.

    ahmet davutoğlu: esas beni bu gece…

    yaşar güler: bu gece efendim hiçbir sorunumuz yok.

    feridun sinirlioğlu: bu gece harekat emri verilmiş zaten.

    yaşar güler: biz harekat yıldırım planı planladık. hakan bey kendisi biliyordur belki.

    ahmet davutoğlu: hakan tank göndermeye kalksak orada bunun komplikasyonları nedir?

    hakan fidan: şimdi koordinasyon olmadan güç dengelerini göze aldığımız zaman silahlı insan varlığı ve kapasiteleri ile olmaz.

    yaşar güler: zaten biz onun için mit’in koordinesini istiyoruz sayın bakanım. yani biz o yüzden başından beri mit’in koordinasyonunu şart koşuyoruz sayın bakanım. yani bu gece sizin endişe edeceğiniz bir durum yok sayın bakanım.bu gece de yok sonra da yok. ama bizim uzun vadede çözmemiz gereken iş var sayın bakanım.

    ahmet davutoğlu: şeyi ben opsiyonel olarak hep düşünüyorum da adamları ikana edemedik. biz tank sokma içeriye tahkim edeceğiz. o andan itibaren biz bir savaş halini göz önüne almak ve onu yapmakla savaşa girmek arasında harekat işte harekat yapıyoruz.

    yaşar güler: yapacağımız iş direk savaş. yani yapacağımız iş direk savaş sebebi.

    feridun sinirlioğlu: suriye ile bir savaş sebebi değil.

    yaşar güler: hayır adamları…

    hakan fidan: ama ben şimdi şuna geliyorum; şimdi biz iki iki daha 4 eder biliyoruz. şimdi biz eğer orada, oradaki şeyin bizim için bir anlamı stratejik manada yok iamj vesaire var da… şimdi eğer savaşa gireceksek biz bunu baştan planlayalım ve girelim, yani şimdi benim

    yaşar güler: biz başından beri bunu söylüyoruz.

    hakan fidan: yani beni kabul edemediğim şey şu; burada ben almıyım, şimdi biz silah kullanma süleyman şah gibi bir türbe için silah kullanmayı şeye alıyoruz yani iste vatan toprağının işte bu oda kadar yaklaşık 10 döümlük bir arazi için silah kullanmayı göz önüne alıyoruz, ordaki 22-28 tane askerimizin şeyi için yahu kaç bin kilometre vatan toprağı var sınırda kaç milyon insanın hayatı için almıyoruz. bakın bu mantık değil, onu söyleyim. eğer biz silah kullanacaksak onu biz baştan yapalım. bu adamlar tehditse…

    feridun sinirlioğlu: şimdi bir gerekçesi var onun…

    hakan fidan: bunu gerekçe olarak kullanmak ayrı, o ayr, o ayrı…

    yaşar güler: şimdi dışişlerimiz hiçbir zaman diğerine bir gerekçe bulamaz. buna bulur ama…

    hakan fidan: yav bakın ben size bir şey söyleyeyim.

    ahmet davutoğlu: laf aramızda başbakan da bunu gerektiğinde bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjektürde dedi yani.

    hakan fidan: şimdi bakın komutanım şimdi biz gerekçeyse gerekçeyi ben öbür tarafa gerektiğinde 4 adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. problem değil o, gerekçe üretilir. olay böyle bir iradenin ortaya konması. biz savaş idaresi ortaya koyuyoruz, her zaman yaptığımız şeyi akıl yürütme hatasına düşüyoruz.

    feridun sinirlioğlu: şimdi şunu söyleyeyim, 10 dönümlük bir arazi. burada 10 dönümlük bir yurt toprağı uluslararası hukukta çok sağlam bir gerekçe ayrıca mesşruiyeti açısından da böyle harekatın ışid’e bir opeasyon yapıyor olmak bütün dünya arkamızda olur.bir kere onda hiç tereddütünüz olmasın.

    yaşar güler: hayır hiçbir tereddütümüz yok.

    feridun sinirlioğlu: hayır ben hepimize söylüyorum.o konuda yani.

    yaşar güler: yani biz ordaki kuvvetler 1 yıldır bekliyor sayın bakanım. dün aldığımız bir tedbir değil 1 yıldır orda adamlar.

    hakan fidan: biz niye illa süleyman şah’ı bekliyoruz onu da anlamadım.

    ahmet davutoğlu: biz her şeyi diplomatik olarak her şeyi yaptık.feridun sinirlioğlu:gerekçe lazım sağlam gerekçe.

    hakan fidan: ben gerekçeyi hallederim o problem değil yaaa.

    feridun sinirlioğlu: hayır gerekçe üretmek başka da orrtada çok sağlam gerekçe lazım

    hakan fidan: gerekirse orayı da(süleyman şah türbesi) biz saldırı düzenleriz oraya da biz saldırttırızı öndem canım.şey yapmaya çalışıyorum.ben şeyi anlamaya çalışıyorum.

    feridun sinirlioğlu: bunlar yapılır tabii gerekirse her şeyi de yaptırtırız yani,

    hakan fidan: yani bu kadar şeyi kullanmaya hazırsak yerinde ve zamanında biz amacını belirleyerek biz yapalım biz

    ahmet davutoğlu: hakan dediğin yani kadar kastettiğin bir strateji eksikliği dolayısıyla bir gerekçe üretme şeyiyse doğru haklısın. yav şu adamlara karşı…

    görevli: efendim şey olmadan…

    ahmet davutoğlu: oraya geçeceğiz, tamam bak alın geliyorum. bir daha amerikan dışişleri bakanına eee sert bir tedbir alalım diyemezsin.

    hakan fidan: şimdi hocam benim dediğim şu…

    ahmet davutoğlu: adam der ki sen kendi toprağını bile savunmadın, efendim çoğu kez dostane görüştük aramızda, çoğu zaman kerry bana aynen şunu söyledi “peki siz kararınızı verdiniz mi ” dedi. bu vurma ve şey yapma…

    yaşar güler: efendim biz verdik yüz kere verdik amerika’ya.

    feridun sinirlioğlu: şimde bakın 3 gün önce geçen gün genelkurmay’dan bir şey olmuş, bu şey geldi kriz koordinasyon toplantısı yapmışlar. ilk defa ben görüyorum onu amerikalılar…

    yaşar güler: hayır devamlı yapıyoruz biz onu.

    feridun sinirlioğlu: hayır hayır amerikalılar bu toplantılarda no fly zone palanlarını dağıtmışlar. ilk defa bu toplantıda… senin haberin var mı?

    hakan fidan: şimdi ee benim altını çizdiğim nokta hocam şimdi bu kadar ciddi bir kararı biz böyle bir nedenden dolayı vereceksek süleyman şah türbesi’nden dolayı bu kadar böyle bir kararı vermeye hazırsak…

    feridun sinirlioğlu: değil sadece süleyman şah değil.

    ahmet davutoğlu: evet o kararı çok daha küçük ölçekte verseydik bu gün bu tercihle karşı karşıya kalmazdık.

    yaşar güler: hayır bir dakika biz bu kararı verdik.

    hakan fidan: uygulanmadı.

    yaşar güler: kararı uygulayamıyoruz, yani çeşitli nedenlerle felç olmuş vaziyetteyiz, yani sıkıntımız o anlamda sayın başbakanım. devletin enstrümanları çalışmıyor şu anda.

    ahmet davutoğlu: ben şunu anlamam çok açık söyleyeyim, ben kendi kararıma bakarım. aldığım devlet terbiyesi gereği. siz şunu kabül eder misiniz; dışişleri bakanlığı’nda efendim birtakım siyasi tartışmalar yüzünden işler aksıyor. şimdi böyle bir şey meşru bir şey olmaz ki. herkes üzerine düşeni kararlı bir şekilde sürdürecek. dese ki sayın bakanım beni götürebilirler herkesi götürüyorlar dese bir büyükelçi ne yaparsın? sen emekliye ayrıl yerine bu işi yapacak adam getiririz demez miyiz? yani böyle bakılır olaya. demokraside böyle işler…

    yaşar güler: sayın bakanım çok haklısınız.

    ahmet davutoğlu: şu anda devlet düzgün karar alabilen bir kaç birimin ve bir kaç kişinin üzerinde yürüyor ben bunu…

    yaşar güler: kesinlikle efendim kesinlikle.

    ahmet davutoğlu: peki biz bundan cayacak mıyız yani?

    yaşar güler: hayır caymayacağız sayın bakanım caymayacağız.

    ahmet davutoğlu: neyse peki öbür tarafa geçelim.
hesabın var mı? giriş yap