• fedakar kadındır. efendi erkek okulunu bitirene, ev araba alana, bankada yeterli para sahibi olana kadar onu rahat bırakır. ilişmez ki efendinin kafası karışmasın, konsantre olsun. hedeflerine doğru yükselirken üzerinde ekstra ağırlık olmasın. beklerken de parkta oturup potansiyeli olmayan, hiç bir gelecek vaad etmeyen dingillere yem atar. maksat vakit geçsin.
  • 35'ine dek de o efendi erkeği bulamazsa kedi beslemeye başlayacak kadındır.
  • istatistiksel olarak bakıldığında 2010'lu yıllarda yapılması kaydı ile doğru olan şeyi yapan kadındır.
    70-80 arası dönemde kentli orta sınıf tarafından çokça uygulanmış olan yetiştirilme yöntemi ile bu tip erkeklerin genetik şifreleri kodlanmıştır. yani şu an "efendi" dediğimiz adamların ebeveynleri genellikle öğretmen veya memurdur. orta sınıfın en büyük yatırımının "eğitim" olduğu ve bu sınıfın mensuplarının kendilerini ahlaklı olmak, tutumlu olmak, çalışkanlık, cumhuriyet sevgisi vb. moral değerlerin taşıyıcıları olarak gördükleri herkesin malumudur. o yıllarda bu koşullar altında yetişen erkek çocuklarının efendi olmaktan başka şansları yoktur aslında.
    sonuç olarak; 30 yaşından sonra efendi adam arayan kadının yamanmaya çalıştığı erkek de illaki +30 olacaktır. bahsettiğim değerlerle yetiştirilen 70-80 doğumlu efendi erkeklerin 30-40 yaşlarında olduğu düşünülürse kadın haklı beyler.
  • yol göstereyim de jestim olsun.
    (bkz: özel istanbul huzurevleri)
  • yerilmesi de övülmesi de gereksiz kadındır. mümkün olduğunca tarafsız bir şekilde açıklamaya çalışayım:

    etrafımdaki 30 yaş civarı (+/- 3) erkeklerin çoğu "ciddi bir ilişkiye hazır değilim"; "ciddi bi şey düşünmüyorum" diyen ya da ilişkiye balıklama atlayıp aniden arazi olan bir profildeler. (yaptığın genellemeye sıçiym dkt)

    çok mikro bi analiz bu tabii; topluma yayamayız. muhakkak istisnai durumlar vardır.

    yine de çevremdeki erkeklerle sohbet ettiğimde, evli olanlar dahil, hala skor muhabbeti dönüyor.

    belki ben de bir savunma mekanizması geliştirdim bu yüzden ve kalbimi sikeceklerine, bari dedim... neyse anladınız işte. yatay eksende şpagat açarak günlerimi geçirmekteyim.

    çünkü ben emrah gibiyim. sevdim mi tam seviyorum lakin sildim mi bir kalemde olmuyor; kırtasiyelik mesai harcıyorum.

    o yüzden de "30 yaş civarı erkekler dinsizse, onların hakkından gelecek imansız da benim ulan" moduna girdim.

    fakat biliyorum ki böyle yaşanmaz. yorulucam sonunda. bi gün gelicek ve birinin yanında uyanmak istiycem.

    bana bakarken içi gidicek bi adam düşlüyor olucam.

    çok şey yaşamış olmam avantaj mı dezavantaj mı bilemiyorum. yani insanın sadık olması, çok şey yaşayınca daha mı kolay daha mı zor bilmiyorum. insan yaşadıkça doyar mı yoksa daha da iştahlanır mı, yaşayıp görücez.

    içinde bulunduğumuz ülkede, bireyler yerine, anasının biricik oğlu ve babasının prensesi olarak yetiştirilmiş iki insan evladı bir araya geldiğinden, sağlıklı ilişki kurmak, nerdeyse imkansız.

    cinsellik hala dev bir kedi.. aman tabu.

    30 yaşımdan sonra, efendi erkek arayacağım, evet. ama doğuştan ve keklenmelik efendi erkeklerdendeğil, tercihiyle efendileşenlerden; dalgalanıp da durulanlardan. benim gibilerden.

    kimseyi kafalamak gibi bir niyetim yok anlayacağınız.

    ben de yaramaz bi çocuğum hala. belki 30'uma gelince, beklentilerim de farklılaşacak. tek başıma depar atmaktansa, biriyle tempolu yürümek cazip gelecek..

    eğer depar atan biriyle olursam, ikimizin de canı çıkacak. iş, sidik yarışına dönecek.

    hiç depar atmamış biriyle olursam, beni asla anlamayacak.

    ben koşmuş; terlemiş; güzelce yorulmuş ve birlikte yürüyebileceğim birini arayacağım.

    düşününce, çok da acayip bir talep değil.
  • sanırım daha öncesinde piç erkek arayan kadın(dı).
  • mantıklı bir davranış bu yaşa kadar yaşanacak ne varsa yaşanmış artık emekli olup çoluk çocuğa karışma yaşı gelmiştir. düzgün aile babası bir adam bulunup evlenilir mutlu bir aile yaşamı ile sanatın doruk noktasında imza atılır.
hesabın var mı? giriş yap