• lgbti sapkınlığına dikkat çekerek aile kurumunun korunmasını öğütleyen bir hutbe.
    dikkatle okunası, gidip dinlenesi.

    hutbeden:
    "milletleri ayakta tutan, dini ve ahlaki değerleridir. bu değerler örselendiğinde toplumda çözülmeler başlar, geleceğimiz tehlikeye girer. rabbimiz tarihte birçok kavmin vahye kulaklarını kapatmaları, ahlaki bozulmaları ve sapkınlıkları yüzünden helak olduğunu bizlere haber vermektedir. kur’an-ı kerim’de tertemiz fıtratlarını bozan kavmine hz. lût’un haykırışı şöyle anlatılır: “lût’u da peygamber gönderdik. kavmine dedi ki: sizden önce insanlardan hiçbirinin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz? gerçekten siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. doğrusu siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz."

    https://www.diyanet.gov.tr/…sil-huzurlu-bir-gelecek
  • diyanet, lgbtye selam çakmış.
  • ya ne yapacaklardı iki minare arasına gökkuşağı bayrağı mı asacaklardı. hutbede yazdığı gibi kuran'da da zaten eşcinsel kavimler helak edilmiştir. dinen yasaktır.

    okuduğunu anlayamayanlara edit: öncelikle bana neden küfür ediyorsunuz anlamıyorum. lütfen dikkatli okuyun.

    bu başlık altında dinin veya dinlerin gerçekliğini tartışmıyoruz. dinin bir duruma karşı olan tavrını konuşuyoruz. islam'ın kitabında eşcinselliği sapkınlık olarak gösteriyor.* hutbe de kuran'dan alıntı yapıyor. bu konu nezdinde çelişkili olan ne ?
  • diyanet madem erkeklerin kadınlara yaklaşmasını çok istiyor yüreği yetiyorsa kreşten itibaren kadın-erkek ayrı eğitimi savunan rte'ye de laf etsin!
  • genel olarak anlam veremediğim bir durum var. diyanetin umurunda değil aslında kim hangi cinsel tercihte bulunuyor ancak buna rağmen bu şekilde bir hutbe veriliyor. vatandaşın iyiliğini düşünmek maksatlı yapılması haricinde bir anlam gelmiyor aklıma ve gerçekten umurlarında da değiliz.
    neredeyse tüm cuma hutbeleri için böyle düşünüyorum. anlatılan şey müslümanı doğru yola yönlendirmek vesaire bir amaçla yapılıyor gibi görünse de umurlarında değiliz. adamlar israfın haram olduğu bir dinde israf içinde yüzerken uyguladıkları uygulamadıkları kurallar hakkında nasıl fetva yayınlarlar? haydi yayınladılar diyelim, bir kişi de çıkıp demez mi dayı sen ne anlatıyorsun diye?
    insanların arkasında namaza durulacak hoca kalmadı dedikleri tam olarak bu durum sanırım.
  • milletleri ayakta tutan din değil, hak ve özgürlük bilinci ile bağımsızlık isteğidir.
  • kuran'ın tek bir cümlesini okumayıp sadece bir cuma günü okunacak hutbenin içinden aldığı bilgiyle koca dinin sadece sikiş sokuştan ibaret sanan aptalları gösteren başlık.
  • şöyle saçma sapan hutbeler yüzünden camiye, cumaya gidesim kalmıyor. ya gidince vatan millet edebiyatı ya da böyle ne halta derman olduğu belli olmayan agresif metinler dinliyorum. cumaya gitmememe sebep olan hutbedir.

    düzeltme: kusura bakmayın; doğuştan veya kendi isteğiyle bir şekilde yönelimi "alışılmadık" şekilde olan insanları, baskı kurulması ve öldürülmesi gereken bireyler olarak görmediğim için özür dilerim. daha insancıl yollarla ve hoşgörüyle bu dini yaşamak ve yaşatmak gerekiyorken, onları allahın evinde sapık ilan ettirmediğim için de ayrıca üzgünüm.
  • bazı alıntılar yapacağım:

    "bir toplumun geleceğine umutla bakabilmesi için, öncelikle evlenme çağına gelmiş genç kuşaklar, bir yuva kurarak meşru birlikteliklere özendirilmelidir."

    nasıl özendireceksin güzel kardeşim? evlenilecek kız mı var, evlendikten sonra mutlu olabilme ihtimali nedir bir söylesenize? bir kere evleniyorum diyerek erkek tarafının ocağına incir ağacı dikmek isteyen kız oranı nedir söyler misiniz? evlendikten sonra kadının dırdırdırdır erkeğin kafasının etini yediğini, özgürlüklerini tek tek elinden aldığını, hayatını zulme dönüştürdüğünü de biliyoruz. ayrıca bu pahalılıkta nereye evleniyorsun?

    "meşru ve muteber bir nikâh olmadan yaşanan birliktelik, allah tarafından haram kılınmıştır."

    evet ama, allah size "belediye başkanının yetki verdiği adam tarafından kıldırılan nikah" veya "diyanetin görevlendirdiği imam tarafından kıldırılan nikah" demiyor, nikah diyor. benim kuran'dan anladığım kadarıyla nikah için gerekli olan üç şart mevcut:

    1. evlenecek olan çiftin rızasının olması
    2. evlenecek olan çiftin en az iki şahidinin olması ve bu evliliğin insanlara duyurulması
    3. mehir belirlenmesi ve bu mehirin kadına evlenme anında teslim edilmesi

    bu üçünü, sevgili olan bir çift de gerçekleştirebilir, devlet memurunun nikahlamasına gerek kalınmadan, dini açıdan "evli" olunabilir. benzer şekilde, mehir belirlenmezse ve evlenme gününde teslim edilmezse, belediyenin kıldığı nikah dini açıdan geçerli olmaz.

    "ırkımızı, rengimizi ve ömrümüzü olduğu gibi cinsiyetimizi de yüce yaratan belirlemiştir. fıtratın kodlarıyla oynamak, yaratılıştan gelen özellikleri değiştirmeye çalışmak sünnetullaha aykırıdır. "

    ne de güzel söyledin öyle. cinsel yönelim ve cinsel tercih arasındaki farkı ne güzel koydunuz öyle ortaya. ironi yapmıyorum, şu yukardaki cümleleri söylemek göt ister. diyanetin de dediği gibi, doğuştan gelen cinsel yönelimleri biz değiştiremeyiz.

    "cinsiyet seçimini kişisel bir özgürlük alanı gibi göstererek ilahi iradeyi yok saymak, haddi aşma ve kulluktan sapmadır. tarih boyunca bütün inançlar bu tür anlayışları şiddetle reddetmiş ve lanetlemiştir."

    cinsiyet "seçimi" diye bir şey yoktur. ilahi irade kişiliğimize bir cinsel yönelim vermiştir ve bunu kontrol edemeyiz, heteroseksüel birisi isteyerek homoseksüel, homoseksüel birisi de isteyerek heteroseksüel olamaz. bu mümkün olsaydı inanın ülkemizdeki homoseksüellerin tamamına yakını heteroseksüel olurdu, zulüm içinde yaşamayı istemezlerdi.

    tarih boyunca bütün inançlar bu tür anlayışları reddetmemiştir, lanetlememiştir. ayrıca lanetlemiş olsa bile bundan size ne? tüm dinler yalan değil mi, islam dışında? incilde doğru kabul edilen bir şey kuran için neden önem taşıyor ki? insanlık varolduğundan beri lgbt de varolmuştur, ancak din son bir kaç bin yıldır var sadece.

    "milletleri ayakta tutan, dini ve ahlaki değerleridir."

    dini değerlerle ahlaki değerler birbirine karşıt değerlerdir: din doğru olanı değil emredileni yapmayı söylerken, ahlak ise emredileni değil doğru olanı yapmayı söyler. japonyanın çoğu dinsiz, ama milletleri bayağı ayakta, çin de öyle, çekya da öyle, isveç de. tersine, aşırı müslüman olan ülkeler, aşırı hristiyan olan ülkeler ise bok gibi durumdalar.

    kısacası: olmamış be diyanet. olmamış.
hesabın var mı? giriş yap